SEYİRCİ: YAŞANIRSA YAZILIR (KİTAP OLDU)

1.TEKLİF

SERİ TUTKU FİNAL GÖRDÜĞÜNDEN BERİ YAYIMDA OLAN SEYİRCİ ADLI HİKAYEM 15K İKEN VE OKUNMA SAYISI HIZLA ARTIŞTAYKEN MAALESEF BAZI EMEĞE SAYGISIZ İNSANLARIN KISKANÇLIĞI YÜZÜNDEN SİLİNMİŞTİR. AMA BEN SİZLER İÇİN PES ETMEYİM YEDEĞİ OLMAYAN SON 6 BÖLÜMÜ BİR GÜN İÇİNDE YENİDEN YAZARAK YENİDEN YAYIMLIYORUM YANIMDA OLACAĞINIZA DESTEĞİNİZİ ESİRGEMEYECEĞİNİZE İNANCIM SONSUZ HEPİNİZİ SEVİYORUM CANLARIM.

YENİ KURGUMUN İLK BÖLÜMÜNE HOŞ GELDİNİZ. 2000 KELİMELEYLE MERHABA DİYEN "SEYİRCİ" TIPKI "SERİ TUTKU" GİBİ GERİLİM DALINDA FAKAT DAHA FARKLI BİR KURGU OLACAK. BAŞROLÜMÜZ BİR YAZAR...

VE O YAZAR GELİN GÖRÜN Kİ YAZMAK İÇİN NELER YAPACAK... O ZAMAN HADİ BAŞLAYALIM...

İNSTAGRAM: @polisiyeyazarindan

"Gözlerindeki koyu yeşil tonu açmak ister gibi harelerine dolan yaşlar başarısızlığını kabullenip, yanaklarından süzülerek intihar ederken, aşkın şeytan üçgeninin merkezinde can çekişen kadın dizleri üzerine çökerek ruhunun çöküşü somutlaştırdı. İhanet, yalan ve güvensizlik onlarca gözyaşı intiharını sinsice izledikten sonra bir aşk cesedini daha ardında bırakmanın galibiyetiyle şahlandı. Oysa şimdi cansız bedenin kapalı göz kapakları ardındaki gözler, zamanında bir dudak kıvrımıyla başlayan gülümseyişle ışıldar , o ışıltıya tüm gökyüzü yıldızlarını toplardı." Güneşi gizleyen kara bulutlar yüreğine çökmüş gibi göğsü sıkışan Gazel, sayfa üzerine düşen damla ile farkedebildi ağladığını ve odanın içinde yankılanan müziği bastıracak kadar sert, yüksek sesle açılan kapıya dönmeden evvel uzun, ince, narin parmaklarıyla gözlerinin altından itibaren yanaklarını silerek, usulca kapattı kitabın kapağını.

"Yine mi?" Hüznünün tüm emarelerini yok ettiğinden emin olduktan sonra hafif bir tebessüm takınıp, ayaklandı ve sesin sahibine döndü lakin hain keder tebessümünün tüm kıvrımlarında kendini ifşa ederek, gizlemeye çalışan sahibine bir kez daha ihanet etti.

"Yine, okumaktan alamıyorum kendimi." Birkaç adım atarak aralarındaki mesafeyi sıcaklığını hissedebilecek kadar en aza indirgeyen Alkan, elini tuttuğu yumuşak, pamuk tenli kadının, gözlerinin alt çizgilerine gizlenmiş kızarıklıkları görüp yutkundu.

"Ama her seferinde ağlıyorsun, kendini bu kadar onun yerine koyacağını bilseydim senden hiçbir şey katmazdım ona." Alkan'ın, karakterinden gerçek bir kişilikmiş gibi bahsedişi yine gülümsetmişti Gazel'i, yüzünü gökyüzüne çevirir gibi kaldırdı başını ve bir girdap gibi derinleşen kahverengi gözlere baktı.

"Benden kattığın somut, bedensel nitelikler değil hislerimin sebebi, bir erkek olarak bir kadının acısını bu denli içten aktarabilmen. Bu derin his yalnızca benim yüreğimde canlanmıyor biliyorsun, neden binlerce satan kitabının en büyük okuyucu kitlesi kadın sanıyorsun?" İnce bir ima ile biten cümlesinin içinde kıskançlık çiçekleri açarken, Alkan verdiği nefese küçük sesli bir gülücük yerleştirdi. Gazel ise gülüşü ile sola çevirdiği başını, elini yüzüne yerleştirerek yeniden kendine çevirdi. Avuç içini gıdıklayan sakallarının her telini, yüzündeki yeni oluşmuş ve varlığını koruyarak derinleşmiş çizgileri, sanki içinde her daim yanan bir soba varmış gibi her yaklaştığında tenini kavuran sıcaklığını, ruhunda coşkuyla dalgalanan aşk denizinde ağırlarken, topuklarının yerle temasını kesip, parmakları üzerinde yükselerek, ince bıyık altına gizlenemeyen dudaklara uzun, yumuşak bir öpücük bıraktı. Yavaşça uzaklaştığında yükseldiği parmaklarının ağrısını hissedip, topuklarının yer çekimine yenilmesine izin verdi ve başı karşısında duran heybetli adamın göğüs hizasına indi yeniden. Soluna doğru yanaşıp, kulağını ritminin ezgisinde huzur bulduğu adamın göğsüne yasladı. Bu huzur tablosuna son fırça darbesini vurur gibi kollarını kadınının bedenine doladı Alkan ve sessizce tüm duyularına işleyen huzurun keyfini sürdü. Kokusuyla bayram eden ciğerleri, sevincini yüzlerce şeker toplamış bir çocuk gibi yaşarken, zihnine düşen düşünceyle sükunetini bozdu.