"Abla!"
R:Ne oldu Ha-Young?
H:Telefonun çalıyor
H:Lisa unnie
R:Elim dolu yemek yapıyorum, daha sonra arayacağımı söyle.
H:İşi bitince arasın dedi
R:Tamam tatlım
Rosé, ailesinde yaşayan tek kişi olan 9 yaşındaki kardeşi Ha-Young'un saçlarına bir öpücük bıraktı ve yemek masasını hazırlamaya gitti.
Rosé ailesini bir trafik kazasında kaybetmişti.Trafik kazasında Ha-Young annesinin karnındaydı ve Rosé kaza anında arabada yoktu.4 yıl anneannesiyle yaşamıştı ancak Rosé 15 yaşındayken o da ölmüştü, o da kardeşi ile anneannesinin evinde kalmaya başladı.Okula gittiği zaman Ha-Young'u yaşlı bir kadın komşularına bırakırdı.Bir süre sonra Ha-Young'da başlamıştı zaten okula.Rosé, gerçek adıyla Chaeyoung okulda ne kadar sürtük, havalı olarak bilinse de aslında tek yakını kardeşi ve Lisa olan birisiydi.Ve Lisa okula gelmeden önce Jisoo ile yakın arkadaştı ancak sonradan araları bozuldu.
-
Rosé, Ha-Young'u uyuttuktan sonra odasına gidip Lisa'yı aradı.
L:Chaeyoung?
R:Aramamı söylemişsin, önemli bir şey mi var?
L:Biraz konuşmak istedim.Ha-Young uyudu mu?
R:Evet, şimdi uyudu.
L:Son zamanlarda pek konuşmadık, anlatmam gereken çok şey var...Jennie ile kuzen olmamdan, aynı evde yaşayacak olmamızdan başlasam?
R:N-Ne?!
-
Jennie eşyalarını topluyordu.Kapıda halası ve 2 araba bekliyordu.Artık orada yaşayacaktı.Ne kadar zor olsa da ısrarlara katlanamamıştı.Lisa ve Sehun ile aynı evde yaşamak onda bir kabus gibi gelsede, alışmak zorundaydı.Çünkü başka çaresi yoktu.