" Hadi Cennette 7 dakika oynayalım"
*****
"Yo, hayır ben oynamam" diye çıkıştım. Bunun üzerine Okyanus sırıtarak "noldu korktun mu" dedi. Ona gözlerimi kısarak baktım ve "tabiki hayır" dedim. Çünkü gurur. Lanet. "O zaman oynuyoruz?" dedi sorarcasına. "İyi be oynayalım" dedim sinirle. Zaferle sırıttı. Buna göz devirmeyi tercih ettim. Rüzgar " ee o zaman kura çekelim" dedi. Sıkıntıyla oflayarak "Bay çok zekiciğim(!) kağıt,kalem?" dedim. Rüzgar da sevimlice gülüp " bende var ki, bir gün çok işe yarayacağını biliyordum" dedi. Onun bu haline istemsizce güldüm. Salak ya. Ben de çevreye bakınıp "eli büyük olan biri var mı? " diye sordum. Mert el kaldırdı. Cidden elleri biraz büyüktü. "Tamam ellerini aç bir eline kızların isimlerini diğer eline ise erkekleri koyarız sonra kapatıp çalkalarsın, sonra da seçeriz okey?" diye gerekli açıklamaları yaptım. O da kafa salladı. En azından biri söz dinliyordu. Rüzgar sonunda(!) kağıtları yazabildiğinde dediğim kura sistemini uyguladık. Kuraları Aras çekmek istedi. İlk kurayı çekti ve Güneş'le Çınar çıktı. Güneş'e dönüp pis pis sırıttım. Aras vakit kaybetmeden ikinci kurayı da çekerken onu durdurdum ve "sevgilisi olanlar oynamayacak demi?" diye sordum. Rüzgar hemen cevap verdi " evet Dolunay o yüzden her kıza iki erkek düşüyo yani hepinizin ismi iki kere yazılı" . Bu açıklamanın üstüne Aras hız kesmeden kura çekmeye devam etti. Bir sonraki çift Güneyle Gülçiçek oldu. Onlara da pis pis baktım. Ondan sonra yine Gülçiçekle Deniz çıktı. Sonra benimle Okyanus çıktı. Okyanusa döndüğümde pür dikkat bana bakıyordu. Reis napıyon korktum amk. Sonraki şanslı çift ise Melisle Poyraz oldu. Sonra Bulutla Güneş. Sonra Melisle Rüzgar. Vee son olarak Arasla ben seçildik. Yani sırasıyla;
•Dolunay-Okyanus
•Dolunay-Aras
•Gülçiçek-Güney
•Gülçiçek-Deniz
•Güneş-Çınar
•Güneş-Bulut
•Melis-Poyraz
•Melis-RüzgarÇiftler belirlenince oyunu başlatmak için uygun alan bulmaya çıktık. Yakında bir market bulduk. Sahibi Bulutun tanıdığı olduğu için Personel soyunma kabinlerini kullanmamıza izin verdi. Hemen ilk çifti içeriye itekledim. Oyunun amacı seçilen çiftlerin 7 dakika boyunca karanlık bir odada kapalı kalması.7 dakikayı başlattık. Yavaş yavaş sürenin sonlarına geldiğimizde içeriye doğru SON 3 DAKİKA diye bağırdım. Süre bitince Güneşle Çınar anırarak dışarı çıktılar. Neye bu kadar güldüklerini merak ettim. Bu sırada ikinci çiftimiz olan Gülçiçekle Güneyi içeri itip kapıyı kapattım. İçerden bir oha sesi geldiğinde merak kat sayım ×2 oldu. Süre dolunca içerden Güney çıktı bu sefer onun yerine Deniz geçti. Yine süreyi başlattık. Başlarda istemesem de oyun ekşınlı gelmeye başlamıştı. İçerden çıktıklarında Deniz şok olmuş gibi bakarken Gülçiçek sırıtıyordu. Noluyo lan. Sıra benle Okyanustaydı. Okyanus beni tutup hemen içeri soktu ve kapıyı kapattı. Bu da dünden istekliymiş ha. Ben bişey söylemeden boş boş durmaya başladım ama o vakit kaybetmeden konuşmaya başladı. İlk söylediği cümle "çok güzelsin" oldu. Buna karşın "bana bilmediğim bişey söyle" dedim sırıtarak. Egoistlik power. "Seni öpmek istiyorum" demesiyle hemen saçını çekip " höst yavaş ırz düşmanı" diye çirkefleştim. O ise çırpınarak "kızım tamam be bıraksana acıyo" diye çığırıyordu. En sonunda onu bıraktım. Dışardan son 3 dakika diye uyarı gelince umursamazca ona baktım. Götü nasıl yedi bilmiyorum ama "bana aşık olacaksın Dolunay" dedi. Gözümü devirip "anneanneminde bıyığı olsaydı dedem olurdu koçum" diyip sırtını sıvazladım. Tabi çocuk şok. Onu öylece bırakıp odadan çıktım. Herkes sorarcasına bana bakıyordu. Sırıtarak omuz silktim. Okyanus nihayet(!) çıkabildiğinde yüzündeki ifade sarhoş gibiydi. Güldüm. Diktiler. Espri yaptım ağlayın. Neyse Melis Poyraz çifti içeriye girerken onlara sizi gidiler sizi bakışı attım. Poyraz da ya kanka bi sus aminyum bakışı attı. Melis ise ne olduğunu çözmeye çalışıyodu. Sonunda içeri girdiklerinde süreyi başlattık. Böyle böyle geri kalanlar da bitince sona Arasla ben kaldık. Ya ben bu salakla 7 dakika geçirmek zorunda mıydım? Hayır. Öyleyse kaçmalıyım diyerekten. Koşarak kaçmaya başladım. Tabiki bir adet Aras tarafından yakalandım. Anında beni sırtına aldı fırsatçı pislik. Odaya beni fırlattığında(!) kapıyı kapattı hemen. Kardeş noluyoz aq. Karanlıktan yüz ifadesini de göremediğim için fırsatten istifade uyumaya başladım. Daha bir dakika olmuştuki Aras beni dürterek" kızım anında bulduğun her yerde uyuyorsun ne değişik bişeysin sen ya"diye adeta haykırdı. Ben durur muyum, asla "o zaman uğraşmasana oğlum benle" diye geri çemkirdim. O da anlık sinirle " yok ya bide seni kendi ellerimle onlara vereyim " dedi. Ne diyo la bu. Alayla " neyin kafası olum bu, kim kimi kime bırakıyo, ne diyon" diye sordum. Aras " çok mu safsın yoksa numara mı yapıyorsun " der demez süre bitti. Çıkarken " saf anandır" diyerek omuz çarptım ve koşarak Güneşin yanına geçtim. Bugün daha ne kadar ilginç olabilir derken dışardan silah sesleri falan gelmeye başlayınca tabi bizim tayfa hemen bir 'hulk' edasıyla koşmaya başladı. Dışarı çıktığımızda bir asker uğurlamasının ortasında kalmış bulunmaktaydık.
Okyanus karakteri mükemmel değil mi sizcede??
Bütün karakterleri özenle seçiyorum valla mükemmel. Neyse yazarınız kaçar byys :*İthaf Hmyrer234 canım Kankim bu oyun bir yerden tanıdık geliyor mu civijivhivk
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEN HAYIRDIR LO
HumorYavaşça gözümü açtığımda sesler netleşmişti."Hastanın nesi oluyosunuz?" diye soran hemşireye bi ses "HASTASI" diye cevap verince gözümü belertip noluyoz la bakışı attım. Hemşire sabır dileyip bana dönünce uyandığımı farketti. Bense sanırım verebilec...