HATIRLATMA
Masanın karşısında ki koltuğa oturdum.
"Aslında bugün dersin olsuğu için gelmeyeceğini düşündüm. Ama buradasın..."
Gülümsedim. Bu kadar yakışıklı olma be adam.
"Mesajınızı aldığımda derse giriyordum ama beni kurtaran da siz oldunuz."
Güzel bir kahkaha sunup masa da bana eğildi.
"Neden?"
"Keyfim yoktu." diyerek gerçeği söyledim.
"Haklısın, bazen bende de oluyor. Birşey yapmak için heves meves kalmıyor. Sadece uyumak istiyorum."
Seni uyuturum bebeğim demek istedim ama sadece usulca gülümsedim.
Ellerini birbirine vurup ayaklandı.
"Neyse biz işimize koyulalım. Malum iş çok."
İş hayatı maceram bu günden itibaren başlıyordu.
BÖLÜM 4
"Genel olarak işin bunlar olucak. Ben seni ne zaman çağırsam yanıma gelmek zorundasın. İşi daha kolay kavraman için bir süre iş yemeklerine benimle geliceksin."
Elimde ne olduklarını az çok bildiğim dosyalarla Kaan Bey'in peşinden ilerliyordum. Neredeyse 1 saattir bana işi anlatıyor, şirketi gezdiriyordu.
Bu kadar düşünceli, zeki ve sexy bir patronum olmasından dolayı çok şanslıydım.
İyiki Ulaş'ın fazla çevresi vardı. Genelde bu kadar çok arkadaş ne boka yarıyor diye düşündüğüm zamanlar oluyordu.
Ama artık düşünmeyecektim.
Teşekkür ederim Ulaş'ın tanımadığım dostları.
"Ha ayrıca benim asistanım, aynı zamanda sağ kolum olan Burcu'ya eşlik ediceksin. Sana yardımcı olacaktır."
Durduğunda bende durmak zorunda kalmıştım. Yoksa adamın kaslı sırtına girebilirdim.
"Bir sorun var mı?"
Kafamı iki yana salladım. O sırada salaş örgüm bana ihanet edip bir tutamı anlımın ortasından çıkarıvermişti.
Bütün dikkatini anlıma düşen saçıma vermişti.
Allah'ım bu ne güzel bir adam yahu.
Sağ elini yavaşça kaldırıp, saçımı kulağımın arkasına sıkıştırdı. Nefes almayı unutmuştum.
Kaan Bey gözlerini gözlerimden ayırmazken, aramızdaki saçma ama muhteşem etkileşimi bitirmek için gözlerimi ayırdım.
Bizi izleyen insanları umursamadan konuştum.
"Başka birşey yoksa, hemen işime başlamak istiyorum efendim."
Kafasını usulca salladığında yürümeye başladım. Nereye gideceğimi bile bilmiyordum.
"Arya!"
Topuklarım üzerinde dönüp Kaan Bey'e baktım.
"Sana odanı göstereyim." dedi.
İnanın iç sesimi duyduğunu düşündüm. İçime su serpilmişti. Bir odam vardı.
Aman Allahım. Bu harika.
Kaan Bey'in odasının hemen yanıydı ve aramızda camdan bir duvar vardı.
Benim ve Kaan Bey'in odasında duvar görevi görücek stor perdelerden vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SonBahar #wattys2018
Teen Fiction"Sonbahar mevsimi gibisin. Ne çok sıcak ne de çok soğuk. Esen ılık rüzgarların var. O rüzgarlarla beraber çıkan, kurumuş yaprak hışırtıların var." Açıkta olan omuzumu öptü. Dudakları boynuma ordan da saçlarıma ilerledi. "Herşeyinle sonbaharsın. Beni...