Son Ölüm Yiyen →Fem! Aang vs Tom Riddle←

43.Bölüm {4 Elementin Ustası}

Hogwarts'ın son günüydü. Anri dört element üzerinde ustalaşmanın da son evresindeydi. İlk olarak Zuko'dan kendisine karşı bükülen yıldırımı nasıl savuşturacağının tekniğini öğreniyordu.

''Babamın karşısına geçtiğinde sana yarar sağlayacak bir taktik''

Kollarını iki yana açıp işaret ve orta parmağını birleştirdi.

''Yıldırım büken kişinin parmağının ucundan yakalayıp öbür elinle boşa savuşturacaksın.''

Anri de Zuko'nun yaptığı hareketleri içine dolan enerjinin eşliğinde tekrarlıyordu.

''Yıldırımı hissedebilmek için kendini karı tarafın enerjisine vermen gerek''

Soluk alıp verişlerini derinleştirdi ve en iyisi olduğunu hissetti

''Artık tamamen hazırsın. Dünyanın dengesini yeniden sağlayacağına eminiz'' derken güvence verircesine omzunu sıvazladı

''Sen olmasaydın belki bir element eksik kalacaktı.'' dedi gülümseyerek

Başka bir sesin boğazını temizlemesini duydular. İkisi de başını çevirdiğinde Toph olduğunu gördüler.

''Anri. Benimle biraz gelir misin?''

''Tabi. Biz de bitirmiştik zaten. Artık ateş elementinde de ustayım'' diyerek ufak bir sevinç çığlığı eşliğinde yerinden zıpladı

''Birazdan toprak bükme dehası da olacaksın'' dedi güvence verir bir sesle

Anri'nin elini tutup Slytherin ortak salonuna getirdi. Son gün olduğundan girip çıkmak serbestti. Kızlar yatakhanesinin kapısına geldiler. Toph ellerini metal kapıya dayadı. İter gibi hafif kuvvet uyguladı. Bir süre öyle durdu

''Ne yapıyorsun?''

''Görürsün şimdi. Hadi... hadi...''

Toph kendini biraz daha zorladıktan sonra metal kapıyı var gücüyle büküverdi. Anri başına taş düşmüş gibi şok geçirmişti

''Toph!'' dedi şaşkınlıkla

''Sen... sen metal bükücüsün'' dedi gurur ve şaşkınlık arasında gidip gelerek

''Evet. Bunu bir hafta önce öğrendim. Toprak bükülmesi en zor elementtir. Hepsinden fazla enerji birikimi ister ve milyon toprak bükücüden yalnızca bir tanesi metal bükücü olabilir''

''İnanamıyorum Toph sen bir dahisin!''

''Sende Avatar'sın. Daha öğretmek istediğim yöntem buydu. Tabi ondan önce benim öğrenmem gerekti.

''N'olur öğret lütfen!''

''Tamam geç kapının başına''

İkisi beraber ellerini metal kapıya koydular.

''İçindeki tüm enerjiyi ver metale. Var gücünle it''

Anri nefesini tuttu ve tüm gücünü metal kapıya verdi. Kendini haddinden fazla zorluyordu. Alın ve boyun kısmındaki damarlar kabarmıştı.

''Uff!''

''Hadi Anri zorla biraz''

''Deniyorum'' dedi güçlükle konuşarak

''Hadi... Bükül artık...''

Son gücünü de metale verdiğinde kapı olduğu gibi büküldü. Anri kendisinin mi yoksa Toph'un mu yaptığını anlamaya çalışarak geri zıpladı