Resmen hayvan gibi yapıştı abi ya. Getti ilk öpücük. Tamam yani ilk öpücük takıntılısı değildim ama böyle hanzo kılıklı herifin gelip dudağıma yapışmasıda hoj değil.
Aslına bakarsanız şuan delirip köpürmem lazımdı ama adam bunu yapmasını Anlıyordum. Anlıyorum anlıtorumda öpecek kadar ileri gitmesine gerek yoktu.
Hiçbir şey yapmıyordu. Sadece öyle birleştirilmiş dudaklarda kaderleri birleştirilmiş iki insandık.
Benden ayrılınca gözlerime baktı. Tepkime bakıyordu. Bea adam yaptığın akla sığmıyor. Ne tepkisi bekliyorsun.Ama yinede ağzımı açtım. " Sen.. Ne yaptığını sanıyorsun "
Gülümsedi. Şuan etrafta çıkan fısıldaşmalar, begümün bakışları umrumda değildi. Bana açıklama yapmalıydı. Sadece ikimizin duyacağı şekilde konuşmaya devam ettik.
"Niye insan hoşlandığını öpemez mi? "
"Öpemez. Karşısındaki belki ondan nefret ediyordur. "
Gülümsemesi durdu.
"Benden nefret mi ediyorsun? "
Cevap vermedim. Etmiyordum. Aksine onun hakkında iyi düşüncelerim vardı.
"Evet. "
"Neden "dedi hemen. Az soluklan adam burda soruları ben sormalıyım.
"Çünkü beni izinsiz öptün "..
İlk durdu. Sonra baya güzel güzel hoj hoj mutlu mutlu güldü.
"Ondan önce seviyordun yani. "
Aa pisliğe bak be. Ebeveynlerin bebeklere dokunmaması gereken şeyler için onlara cıs cıs derlerdi. Heh o cıs cıs ların biride demir olmalı.
"Hah saçmalığa bak. Öptün lan beni "diyip omzuna vurdum. Yumruk olan elimi. Birden elimi tutup kukağıma yaklaştı. " Etraftakilere bak. Eğer şimdi bana karşı gelirsen sana sürtük demeye devam edecekler. Bunu istemiyorum. "
Sana ne lan demek vardı. Ama etrafa bakınca bizi fotoya çekiyorlardı. Begüm yoktu. Aysima ve Buseyse.. Tanrım. Buse bana bakıp 32 diş gülümseyip baş parmağını kaldırmıştı. Yerinde zıplıyordu. Aysima ise bana bakıp gülüyordu. Ve sanrırım video çeliyordu.
Demire bakıp " gidelim burdan "dedim.
"Birlikte mi? " diyip güldü. "Nereye gidiyoruz güzelim. Benim eve mi? "
"Bana bak seni dayak manyağı yaparım be adam. "
"Olur be kadın. "Diyip güldü. Bu demir miydi. Cidden. Neşeliydi ilk defa.
" Sus be sapık " diyip arkamı döndüm. Hala elimi tutan sapık da benimle geldi. Hayır elimi bırakması için çektim de tırnakladım da ama yok.
En son çıkışa geldik. Hala kameraya çeken vardı. Tey allahım.
Bekçi klübesindeki insan beni görünce yanımıza gelicektiki demir elini kaldırıp gelmemesini işaret etti. Bende Okuldan çıktım. Yanımda istenmeyen şahısla beraber.
Önümden geçen taksi ile hemen bindim. O da bindi. "Sen niye biniyorsun ya. Git ya in. "
"Niye kızım parasıyla değil mi?"
Taksici "doğru "diye atladı.
"İlk binen kapar "
Taksici "doğru "
"Okuldan ben olmasam çıkamazdın "
Bu sefer taksici değil ben "doğru " dedim. "İyi be sür abi sende kamelya caddesine doğru. Adresi tam bilmiyorum tarif ederim. "
Demir " *** sokağı "
Taksici "tamam "diyip sürdü. Ona bir bakış atıp cama döndüm.
Birkaç gün önce ona iyilik yaparken bile yüzüme bakmayan adam ne çabuk değişti. Ne ara o ciddi adam yerini neşeli hale bıraktı anlamadım gitti.
Evin önüne gelince taksiciye para verecektim ki demir bey izin vermedi neymiş erkeğin yanında kız ödemezmiş. Haha.
Arabadan inince Demir de arabadan indi. "Sen niye indin?"
"Seninle konuşacaklarım var. "
Hıh iste. Hemen ciddi oldu yine. Banane ya. Kapıyı açtım içeri girdim.
Ama keşke içeri girmeseydim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİRPARÇAM
Teen Fiction'Düşünme eylemi başta yapılır, ama biri hakkında düşündüğüm zaman, niye başım yerine kalbim acıyor?' TÜM HAKLARI SAKLIDIR