"Yeteneğin, ellerinden havai fişek çıkartmak mı?"
"Hayır.Kaos Büyüsü yapmak,Telekinezi,Psişik Savunma ve fazlası... Kısacası bu bahsettiğin havai fişekler çok can yakıyor. Peki ya sen sinirlenince örümcek mi oluyorsun?"
"Hayır. Örümcek adam oluyoru...
Nat halam beni sakinleştirdiğinde ilk önce hastaneye gidip ayağıma baktırmıştık. Ağım incildiği için, krem sürüp orayı sarmışlardı (Alçı değil.) Binaya gittiğimizde babam hemen bana sarıldı. Sonra ayağımı farkedince kaşlarını çattı ve "Wanda,ayağına ne oldu ve Peter nerede?" Dedi. "Önemli bir şey değil. Peter kahramanlık yapmaya gitti (Liz'e kahramanlık yapmaya...) Buraya gelirken takıldım ve düşünce ayağım incilmiş. Nat halamı aradım seni endişelendirmemek için. Özür dilerim, seni aramalıydım." Dedim. Kızmayın bana! Peter az da olsa bana yardım etti. Bunu ona borçluyum. "Pekâla, Peter'ı arayıp buraya gelmesini söylemeliyim. " diyerek babam çalışma odasına gitti. Ben ise ailem olan Yenilmezler ekibine sarıldım. Babam odadan çıkıp "Peter yolda. Wanda sen anlatmaya başla. " dedi. Kafamı salladım ve "Baba şimdiden senden özür diliyorum. Güçlerimi kullanmamalıydım. Dersteyken bir şeylerin ters gittiğini hissettim. Biliyorsun bu tarz şeylerde nadiren GÖRÜ görürüm. Kendimi birden Peter'ın yanında buldum. Sinirliydi ve sakinleşmiyordu. Onu sakinleştirmek istedim. Güçlerimi kullandığımda başıma bir ağrı girdi. Ardından görü görmeye başladım. Bir balo vardı. Ordaydım. Peter ile Liz adındaki kız öpüşürken bir patlama yarattım. Neden bende bilmiyorum. Sonra karşımda Hulk kadar dev ve mor renkte bir kişi belirdi. Elinde kocaman bir eldiven takılıydı. Üstüne sonsuzluk taşları büyüklüğünde yerler vardı. Ve bana 'Wanda sana ihtiyacım var. Ya bana istediğimi verirsin, yada...' dedi ve bir süre durdu. Yaralanmış olan Peter'ı tutup 'Ona, seni unuttururum.' diyordu. Görü orda bitti. Ne yapmalıyım bilmiyorum. Bu Ultron veya Loki gibi değil. Onu yenmemiz imkansız. " dedim. "Sorun yok. Seni unutmak benim için kötü değil. " diyen Peter'a döndüm ve sehpada olan vazoyu güçlerimle ona fırlattım. Güçlü refleksleriyle vazoyu tuttu. "Bana borçlusun. Seni sakinleştirmiştim." Dedim tek kaşımı kaldırarak. "Liz'e neden çelme taktın?"dedi. "BEN.LİZ'E. ÇELME.TAKMADIM!!!" Dedim ve o anda camlar patladı. "Wanda sakinleş lütfen." Dedi babam. "Özür dilerim böyle olsun istemedim." diyip, ağlamaya başladım. Odama gidip rahatlamak adına bir süre kendimi havaya kaldırdım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bir süre o şekilde düşünürken aklıma gelen fikirle hemen binanın salonuna gittim."Bir fikrim var. Sanırım ne olduğunu anladım. " dedim. Hepsi bana bakarken, "Hatırlıyor musunuz? Loki ile savaşırken Sonsuzluk Taşını içime çekmiştim. Taş çok güçlü olduğu için beni öldürmeliydi. Ama öldürmedi. Gerçi sonra taşı çıkarmayı başarmıştım ama bu mor adam bence benden onun için Sonsuzluk taşlarını kontrol etmemi istiyor. Peter ve Liz'e gelirsek eğer,bence balo günü o adam gelebilir. Peter bir Yenilmez. Bir savaş durumunda savaşacağı için, onu görmem doğal. Ama Liz'i görmemin nedenini bilmiyorum ve aynı zamanda neden GÖRÜMDE Peter'ı kaybetmekten korktuğumu bilmiyorum."dedim ve sesli bir şekilde nefesimi verdim. "Mantıklı geliyor. Peter en yakın balo ne zaman?"diyen Bruce Amcama Peter kısa bir süre düşünerek cevap verdi."Bilmiyorum henüz bir balo yapılmıyor." Dedi. "Pekala. O mor adam gelene kadar balolara gidiyoruz ve kötü bir durumda Yenilmeler'e haber veriyoruz." Dedim. "Taşlar hakkında bilgi edinmeliyiz."diye ekledim. "Bu durumda Loki'den yardım mı istiyoruz?" Dedi Thor. Ah Loki! Bana takık olan kötü adam. Thor'un kardeşi olması bir şeyi değiştirmiyordu. "Hayır. Onun Wanda'ya yakın olmasına izin vermem. " dedi Babam. "Kendimi koruyabilirim baba. Ve buna mecburuz. Bir süre Loki'ye katlanabilirim." Dedim. Peter olaya Fransız kalmış bir şekilde "Loki kim? " dedi. "Wanda'nın müstakbel sevgilisi. "Dedi ne ara buraya ışınlandığını bilmediğim Loki. "Loki, bir gün kapıyı çalmayı denemelisin."dedi uzun zamandır konuşmayan Steve amcam. Loki yanıma yaklaştı ve saçlarıma elleyeceği zaman ani refleksle kolundan tutum ve ellemesini istemediğimi ima ettim. O ise bir şey olmamış gibi etrafımda yavaş yavaş dönmeye başladı. Gözlerimi devirdim ve "İsmini duyduğun an geldiğine göre bizi dinliyordun. Sonsuzluk taşları hakkında ne biliyorsun?"dedi Bruce amcam. "Ah Yeşil Adam. Biraz kibar olup rica etmelisin. " dedi alayla Loki. "Hem ben burda Wandam için varım. Demi Wanda?" Dedi. Son cümlesinde kulağıma fısıldamıştı. "Kızımdan uzaktır." Dedi babam sinirle. Peter'ın hiç konuşmadığını farkettiğimde Loki konuşmaya başladı "Veee... Sen de Örümcek Kaçık olmalısın. Hani şu Wanda'nın odasında bir sürü posterleri olan. Senden hiç hoşlanmadım." Dedi. O an herkes bana döndü."Hey! Her genç kız gibi bir kahramanın posterini asabilirim." Dedim olaydan sıyrılmaya çalışırken."Bu arada Liz'den bahsediyordunuz, Liz bir duygu bükücü. İstediği kişiyi kendine aşık edebiliyor. Dünya'ya geldiğimde tanışmıştık. Çok ateşli bir kız, bu güce ihtiyacı yok gerçi.Ama Wanda sen daha ateşlisin. Bu arada ihtiyacınız olursa eğer sadece gerçek aşkın öpücüğü bu sihri bozabilir. Kendimi Peri anne gibi hissetmem doğal mı?"dedi. Sinirlendim ve Loki'yi hızla gücümle havaya kaldırdım. "Ateşli beni görmek ister misin?"dedim bağırarak ve elimi yumruk yapıp sıkmaya başladım. Boğazını sıkıyor sayılıyordum. Loki'nin yüzü kızarmaya başlayınca ne yaptığımı yeni farketmiş gibi oldum. Kendimi kaybetmiştim. "Üzgünüm... Üzgünüm..." dedim ve avuç içimi ağnıma vurup odama gittim.
