Pamira'dan ;
Güneş ışınları insanlar gibidir. Dışarıdan parlarlar ama içlerinin nasıl olduklarını bilemeyiz. Bazıları kendi halinde kavrulur. Bazıları hiç bir şeyi önemsemez. Ve birde benim gibi olanlar var masum olanlar ama başkaları tarafından önemsenmeyenler . ( medya Arat)
Aradan iki gün geçmesine rağmen Arat ve Miraç'ı görmüyordum. Buna sevinmem gerekirken bir tarafımda aşırı huzursuz davranıyordu. İki gündür Arat 'ın odasında kalıyordum. Bahar Abla evin çalışanlarından biriydi iki günde onunla baya samimi olmuştuk. Canım sıkılmasın diye sürekli yanıma gelip sohbet ederdik. Sıkılmamı bir kaç saat önlüyordu ama sonrasında tekrar sıkıntıdan odanın camından dışarıyı seyrediyordum.
Bahçeden içeri giren araç ile bakışlarım oraya yöneldi. İçinden Arat ve Miraç'ın çıkmasını beklemiyordum. Arat arabadan indiğinde beni camdan onu izlerken gördüğünde zaten çatık olan kaşları daha çok çatıldı. Sinirle içeri girerken ne olduğunu anlamadım. Odanın kapısı kırılırcasına kapanınca yerimden sıçradım. Arat yine kırıp dökmeye gelmişti bu çok belliydi. Üzerindeki ceketi çıkarıp yatağa attı. Gözlerimi ondan çekip ellerime sabitledim bakışlarımı .
Bana yürüdüğünü anladığımda bir adım geriledim. Saçımdan sertçe tutup çekti. Yüzümü kaldırıp daha cok canımı yakmaya başladı. Gözlerimden akan yaşlara engel olamadım. Sert sesi yine kulaklarıma ulaşmıştı.
"Ne o küçük aptal korkuyor musun? Daha çok korkmak için zamanın olacak sabret. Biz eğlencemize bakalım şimdi ".
Miraç diye bağırdı. Miraç içeriye elinde büyük bir kutu ile girdi. Korkuyla kutuya bakarken Arat yine konuşmaya başladı.
"Bağlayın ürkütmesin hayvanları!".
"Ne olur bırak beni Allah aşkına herşeyi yaparım lütfen bırak beni. Yapma bunu kaldıramam"
Sesim o kadar aciz çıkmıştı ki. Beni yatağa bağlayıp yılanları birer birer üzerime koydular. Korkudan tir tir titriyordum . Daha fazla dayanamayıp bayıldım.
Üzerime dökülen su ile uyandım. Yılanlar hala üzerimdeydi . Çığlıklarım tüm evi dolduruyordu. Ama nafileydi. Bu adam istediğini yapabilecek biriydi. Canımı yakmak istiyordu ve çok güzel bir şekilde başarıyordu.
Gözlerimi sıkıca yumup içimden binlerce kez bu durumdan kurtulmak için Rabbime yalvarıyorum. Korkularımı iyi biliyor ve bundan yararlanıyor. Aciz adamın teki. Yarım saat sonra kendimden geçtiğimi anlayınca yılanları üzerimden aldılar.
Şuan duvara yaslı ayaklarım gövdeme çekilmiş bir durumda oturuyordum. Gözlerimi bir saniye bile kırpsam korkudan ölecekmiş gibi hissediyordum . Uyuyamayacağımı bildiği için yapmıştı bunu. Kafamı cama doğru çevirip dışarıyı izledim. Bu sefer gözyaşlarımı serbest bıraktım.
Aklıma ailemi ne kadar çok özlediğim geldi. Sahi şimdi napıyorlardır? Benim halen Ankara'da olduğumu sanıyorlardır. Ne çok özlemiştim onları. Neden annemin sıcak kollarında değildim. Neden babamın saçlarımı okşamasının huzurunu tadamıyordum. Gözlerimi camdan çekip hayal dünyamı def ettim. Arat yatağa girmiş uyuyordu bile. Ne ara gelip üstünü değiştirip uyumuştu. Bu adamın sağı solu gerçekten belli olmuyordu. Dengesizin tekiydi.
Bakışlarımı ondan ayırmayıp bir kez daha nasıl bu kadar özenle yaratıldığına şaşırdım. Koyu kahve dağınık saçları, çatık kaşları, yüzüne uyumlu ufak bir burnu, kirli sakalları ve dolgun dudakları onu baya yakışıklı kılıyordu. Gözleri ise koyu kahve olmasına rağmen büyük bir patlamaya hazır volkan gibiydi. Aşırı sıcak bakan ve karşısındakini kül edecek cinstendi. Uzun boyuyla yapılı vücudu onu baya iyi gösteriyordu. Eğer farklı zamanlarda farklı şekilde bu adamla tanışsaydık kesinlikle hoş bulabilirdim onu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
PAMAR
ChickLitFarklı bir kadının , ruhsuz ve kalpsiz bir adam ile hayat hikayesini buluşunu konu edinen sıradan bir kitaptır.