İLK

18 3 0
                                    

"Hayata hep ne sordum biliyor musun?" derken gözlerinin içi gülüyordu adeta. "Ben ne iyilik yaptım da bu kadar mutluyum?" şaşırmışçasına gözlerini kırpıştırdı annem, gözlerimin içine bakıp " iyiyiki doğdun kızım, iyiki benim kızımsın."dedi. Sadece gülümsedim ve kocaman sarıldım. Önümdeki mumlu pastaya bakarak gözlerimi kapatıp içimden " Ailemle sonsuza kadar birlikte olmak istiyorum" dedim ve pastayı söndürdüm. Başımı kaldırıp odama gelen anneme, babama ve halama baktım. Sabah doğum günümü ilk onlar kutlamak istercesine yatak odama gelmislerdi. Annem babama dönüp "Hayatım hazırlıklar nasıl ?" diye sordu tam cevap vericekken halam araya atlayarak" Ben halletim bile, biricik yiğenime gençlere uygun bir eğlence düzenledim"dedi ve sevecen tavrıyla öpücük attı. Aslında şaşırmıştım , çünkü daha yeni yurt dışından üniversitesini bitirp gelmişti ve İzmir de de çok çevresi yoktu. Annamler hazırlanmamı söyleyip odadan çıktılar.Ne yani partim gündüz mü olucaktı?
Olacak iş değil!

Sinirlendim ve her zaman ki havalı tavrımı bozmadan odamdaki giyisi odasına doğru yürüdüm . Bileğimdeki saat bakınca "2...2...2..2.." diye bağrıyordu. Bu kadar geç nasıl kalktığıma aklım el vermiyordu. Hemde doğum günümde! Sanırım annemler ne kadar uzun sürede hazırlandığımı bildikleri için şimdiden hazırlanmamı istediler. Pembe spor shortum ve siyah dar t-shirt ile uyumuştum. Ayna karşına geçip yüzüme ve saçıma bakım kremlerini sürmeye başladım. Bugün görünüşüm baya hoşuma gitmişti. Saçlarım göğsümün altında bitiyor ve kahverenginin açığıyla parlıyordu. Ne kadar uyumuş olamama rağmen dağılması gerekiyorken hala düzlüğünü korumuştu. Yanağıma küçük bir ben vardı. Dudaklarımın hafif dolgun olması hoşuma gidiyordu. Gözlerim badem şeklinde, yeşildi. Çimen yeşili. Burnum beyaz tenim uzerinde minik duruyordu. Boyumsa çok uzun değildi. Zaten çok kilolu da sayılmazdım. Çirkin sayılmazdım aslında ama kaşlarımı çattığım zaman oldukça korkutucu olduğum aşikardı. Saçlarımı kulağmın arkasına atıp yüzüme siyah temizleme maskesini sürdüm. Bu arada saçlarına bakım yağını sürüp taradım. Banyoma gidip usulca yıkadım. Temizledikten sonra aşağı mutfağa girip selin ablanın verdiği kahvaltıyı yemeye başladım. Yedikten sonra yukarıya çıkıp ne giyiceğimi bakmak için giyisi odama girdim. Askı askı asılan elbiselerden eline ilk fırsatta geçeni aldım. Sırtı boydan boya açık , askılı mini olmayan ve belden büzgülü elbise seçtim. Elbise mat simli bir efsane bir şeydi. İçeriye birden giren kişi ismi mi söylemesiyle arkamı döndüm " Almila daha hazırlanmadın mı sen? Hadi çabuk olsana!" annemdi. Saçlarını hafif dalgalı yapmış, üstüne yapışan kalem dar bir elbise giyinmişti. Siyah renk ona çok yakışıyordu. "Tamam anne , saçımla makyajım kaldı bekleyin biraz ben doğum günü kızıyım. Aaa!" havalı havalı makyaj masama doğru yürüdüm. Yüzüme hafif bir makyaj yapıp saçlarımı bozmadan odamdan çıktım. Saat 5 olmuştu kapıya geldiğimde herkes halamı bekliyordu. Evin tek çocuğuyum. Babanem ben küçükken öldüğü için halam bizimle kalıyordu. Bana ablalık yapmış diyebilirim. Ben kapının önünde dururken halamda aşağı doğru yürümeye başladı kahve saçlarını toplamış mini lila bir elbiseyle altına siyah topuklu ayakabısıyla kombin etmişti. Annem hala mı görünce " ki Gülçin, gözlerimi kamaştırıyorsun." halam gamzesini göstermek istercesine kafasını eğip gülümsedi. Ben hiç gülmedim bile . Bir insan bir şeyi sırf göstermek istercesine yapmasından nefret ederdim çünkü. Her kim yaparsa yapsın . Bana bakıp " sen bir şey söylemiyecek misin ?" diye sordu . iyide bugün benim doğum günümdü onun değil. Başımı onaylarcasına öne eğip "çıkalım mı?"
"Olur."
Annemle halam bir arabaya, şoförlü olanada benle babam bindik. Halam uzun zaman sonra. Araba kullanmak istiyordu. Annemlede çok iyi anlaştıkları için , mağlum beraber önden gittiler. Babamla arabada yolu izlerken birden kolundan durup beni kendine çevirdi. Babamın yeşil gözlerinde mutluluk vardı. Bende küçük bir tebessüm edip "18 oldum ha?" dudağnın kenarı sevinçle kıvrılırken " Aynen kızım TAM 18!" dedi sesli sesli bir şekilde. Karşılıklı kahkaha atarken birden bir gürültü koptu. Gözlerimi hızlıca ön cama çevirdim. Öndeki araba kaza yapmıştı, yıldan çıkıp bir dükkana girmişti. Kalbimin ritmi korkuyla hızlanırken o arabada annemle halamın olması gözlerimin kararacağı kadar endişelenmeme sebep oldu. Arabadan babam saniyesinde indi ve arabanın kilidini umursamdan şoförle koşmaya başladılar. Ben olduğum yerde kaskatı kesilmistim. Hareket dahi edemiyordum. Dudaklarım " anne " diye yaralandı. Gözümden bir da la yaş düşmesiyle kendimi olduğum şoktan çıkarıp aşağı inmeye zorladım. Arabanın olduğu yere koşup anneme bakmak istedim . Babamın bağrışları kulağımda zonkluyordu. " HİLAL! HİLAL" arabaya yandan baktığım zaman ellerim ve bacaklarım sarsılırcasına titremeye başladı. Halamın başı direksiyona yarınış, emniyet kemeri gövdesini tutmuştu elleriyse sıkıca direksyonu kavramıştı. Annemi çok az görebiliyorum . Saçları dağılmış anlında derince bir yara oluşmuştu ağzından kanları kuruyordu. Ambulans sesleri, polis sirenleri her şey birden ağır gelmeye başladı. Babamın bağrışları başlayınca kafamı ona çevirdim. Ambulansa yön veriyordu. Yanlarına sarsıla sarsıla koşarken ambulans dan inen bir adam "sakın olun Fırat bey eşiniz ve kardeşiniz için elimizden geleni yapıcağız" o sırada annemi çıkardıklarını ve sedyeyle koyduklarını gördüm içim söküle söküle bağırarak " ANNE! ANNE!"diye bağırmalara başlamıştım sistemin arkasından koşarak göz yaşların muslukmuş gibi akarken yanına gittim, Annemin elini tutup"Anne,kurtulacaksın"

ALEV SAÇAN YILDIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin