3. BÖLÜM
Clary Dorothea der demez lafı kesildi. Duydukları ses çok güçlü geliyordu. Polis arabası evin önünde durmuştu ve durmasına rağmen hala sirenini çalıyordu. Jace hemen bir çubuğa benzeyen bir şey çıkardı ve kolundaki dövmelerden birinin üstünü çizdi. Dövme bir anlığına siyah değil kırmızı oldu ama hemen eski rengini aldı. Simon artık Jace'i göremiyordu. Ama Clary görüyordu. Jace hala orda dikiliyordu... O anda içeriye bir polis girdi.
"İyi günler, bir ihbar almıştık..-"
Polis evin halini görünce donakaldı.
"İhbar mı?"
"Evet. Bu evden gelen çığlıklar ve patlamalar duyulmuş."
Clary polise anlatmak istedi bir an ama bir faydası olacağını düşünmüyordu.
"Şey mutfaktayken gazı açık unutmuşum ve ocak patlamış. Patlama sesi ile de çığlık atmıştım. Komşular ihbar etmiş olmalı."
"Peki o halde, yanlış bir ihbardı demek ki. İyi günler"
"İyi günler"
Polisin sesi inandırıcı değildi ama gitmişti. O anda Jace yeniden koluna bir şeyler yaptı ve Simon onu yine görebiliyordu.
Clary bir anda yere yığıldı. Ensesi ve kolu çok acıyordu. O yere düşer düşmez Simon ve Jace de yanına geldi.
"Clary iyi misin!!!! Clary!!"
"Bir dakika izin verir misin!?"
Jace Simon'ı kenara çekti ve Clary'nin koluna baktı. Ceketinin kol kısmını açıp yaraya baktı.
"Olamaz, iblis ısırığı!"
Clary'nin boynunu hafifçe eğdi ve oradaki yarayı da gördü.
"Ensesinde de var. "
"Ne olacak şimdi? İyi olacak değil mi?"
"Bilmiyorum. Bu onun dayanıklılığına bağlı."
Jace ceketinin iç cebinden bir kumaş parçası çıkardı ve onu şeritler halinde yırttı. Sanki bunu çok yapmış gibi tecrübeliydi ve yanında kumaş taşıyordu.
"Hareket etme"
Clary'nin canı acıyordu ve istemsizce başını kımıldattı.
"Sana hareket etme dedim... İblis enseni ısırmış. Ama ölmesine yakın ısırmış olmalı ki pek etkili olmamış... Clary seni enstitüye götürmem gerekiyor."
"Ben.." Çok yorgundu ve her yeri zonkluyordu. Konuşacak hali kalmamıştı. İblisin salgıladığı zehir yüzünden daha kötü oluyordu.
"Şu anda damarlarında bir iblis zehri dolaşıyor. Eğer benimle gelmezsen zehir bir saat içinde seni öldürür."
Jace çıkardığı kumaş parçasını Clary'nin boynuna ve koluna sarmayı bitirmişti.
Jace elini uzattı, kalkmasına yardım etmek istiyordu.
"Yürüyebilecek misin?"
Clary Jace'in elini tuttu ve kalkmak için kendini biraz zorladı. O arada Simon geldi ve Clary'nin kolunu omzuna atarak yürümesine yardım etti.... Apartmandan çıkarken evin etrafında toplanmış kalabalığı ve polis arabasını gördüler. Kalabalık polis arabasının etrafında toplanmıştı. Kimseye çaktırmadan çıktılar. Clary polislerden birinin elinin etsiz bir iskelet olduğunu gördü. O da bir iblis! diye korktu.
"Polisin eli!!!"
"O da bir iblis!"
"Buradan gidebiliriz" Simon bir ara sokağı işaret etti. Ordan daha gizli gidebilirlerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CITY OF BONES
FantasyBir ara sokağın ortasında duvarlara bağırıyordu genç kız. Etraftaki herkes onun deli olduğunu düşünüp boşvererek geçtiler. Ama kız ne deliydi ne de duvarla konuşuyordu. Konuştuğu şeyi sadece o görebiliyordu çünkü o bir fani değildi. ~~The Mortal İn...