Bölüm-I

1.1K 34 12
                                    

Bilgisayar ekranında birden çıkan komik görüntüyle kahkahalara boğulurken ağzımdaki süt bilgisayar ekranını tamamen kapladı gülmemi durdurup ıslak mendille etrafı temizledim. Yerimden kalkıp elimdeki mendili çöpü çöp kovasına attım. Çöpü atıp yerime geçecekken kapımın açılıp içeriye annemin gelmesi bir oldu kızgın bakışlarıyla ''Ne gülüyorsun öyle or.... gibi'' diyerek cevap vermemi beklemeden odadan çıkıp gitti. Bu konuşma bizim için çok uzun bir konuşmaydı. Annemle asla normal bir anne kız ilişkimiz yoktu. Mesela diğer anne kızlar gibi erkek arkadaş ya da etek boyu yüzünden kavga etmezdik. Bizim kavgalarımız neden okula gidiyorum veya eve neden az maaş getiriyorum gibi konular olurdu. karşılıklı dalaş asal olmazdı çünkü annem beni dinlemez hep kendi konuşur ve kapıyı çarpar çıkardı. Neden diye soracak olursanız? emin olun bende bilmiyorum. Kavgalarımız ben orta okuldayken başladı. Bana bakamadığını çalışmam gerektiğini söyleyip yine kapıyı çarpmış ve gitmişti. Şimdi lise son sınıfa yeni geçmis bir yandan da çalışan normal biriyim. Ekranı kapatıp ışığı söndürdüm. Yatağıma uzanıp bir müddet tavana bakınıp gözlerimi kapattım. Bir anda şiddetli bir öksürükle yatağımda doğrulup geçmesini bekledim ciğerlerim çıkacakmış gibi öksürürken ağzımdan akan kanla hızla tuvalete koştum akan kan durduğunda elimi ağzımı yıkayıp odama geçip yatağa girdim. pikeyi iyice örtüp uyumaya çalıştım.Yarın okulun ilk günüydü ama ben ilk derslere giremeyecektim hastaneye gidip neyim olduğunu öğrenmeliydim. Biraz tavanla bakışmış ve uykuya dalmıştım.

♡♡♡♡♡♤♡♡♡♡♡


Sabah alarmın sesiyle kalkıp siyah bir pantolon ve kırmızı bir tişört ustunede bir kapşonlugiyerek sırt çantamı alıp evden çıktım. Durağına gelip otobüsün gelmesini bekledim. Otobüs geldiğinde binip boş bir koltuğa oturdum. Kulaklığımı takıp arkama yaslandım. Yanımda bir hareketlenme olduğunda kafamı çevirip yanımdaki çocuğa baktim. Gri sweatshirtunu kafasına takmış ve onun üstünede siyah deri bir ceket giymişti yüzü gözükmüyordu ama kucağındaki sırt çantasından genç biri olduğu belliydi. Daha fazla dikizlememek için kafami cam tarafına çevirip müzik dinlemeye başladım. Hastanenin önüne gelince "müsait bir yerde "diye biraz bağırdım yerimden kalkıp çıkacaktım ki yanimdaki çocuğa çarptım çocuk kafasını kaldırmış şapkasından yüzünün bir kısmı gözüküyordu uzun süre baktigimi farkedip affedersin diyerek indim.

♡♡♡♡♡♤♡♡♡♡♡


Doktorun karşısında oturmuş kadının bir şeyler incelemesini bekliyordum .kendi kendine bir şeyler söyleyip kağıttaki bir şeylerin üstünü çiziyordu. Dayanamayarak "önemli bir şey mi var?" Diye sordum. Kadın kafasını gömdüğü kağıttan kaldırıp zoraki bir tebessümle "nasıl söyleyeceğim bilemiyorum daha çok küçüksün" diyerek bakışlarını kaçırdı dayanamayarak "neyim olduğunu söyler mısınız lütfen" Diyerek cevaplamasını bekledim. Kadın konuşmaya başladığında anladığım tek şey çok ciddi bir sorun olduğu ve 1 yıl bile zor yaşayacağımdı. Gözümden bir damla yaş düşerken "hiç mi bir yolu yok iyileşmemin? " diye kısık sesimle sordum. Hayallerim vardı benim bu kadar mıydı her şey bu kadar kısa bu kadar degersizmiydi emeklerim. "Bu tür hastalıklarda iyileşme oranı çok düşüktür elbette tedavisi var ama işe yarayıp yaramayacağı senin bünyene kalmış. " demişti. Yerimden kalkıp odadan ciktim gözlerini silip hastaneden ciktim durağa gelip okula geldim. Güvenlikten geçip sınıf listelerini olduğu yere gidip sınıfımı öğrendim. Sınıfa girip cam kenarında orta sıralardan birine oturdum. Arka sırada konuşan kahkahalarla gülen kız grubu sınıfımızın zengin züppelerindendi. Okuduğum okul özeldi burs alarak gelmiştim. Filmlerdeki gibi burslu ayrımı yoktu herkes birbiriyle arkadaştı ama yinede arada böyle züppeler çıkıyordu.

Kafami sıraya koyup dersin başlamasını bekledim. Hoca içeri girip tanışma faslını başlattı okula yeni gelmişti ve türk dili öğretmenimizdi. Sıra bana geldiğinde
"Ayda Dimitriatis" diyip oturdum kadın şaşkınca "nerelisin " diye sordu." Babam Yunan annem Türk" dediğimde kadın tekrar " yunanca konuşuyor musun?" Diye sordu evet diyip yerime oturdum. Sırayla devam etti zaten herkesi tanıyordum. Kafami sıraya
Koydum en sonda tanımadığım bir ses "Alp Arslan Demir" diyince kafami kaldırıp sesin geldiği yere baktım. Otobüsteki kapsonlu çocuktu. Bir anda kafasını çevirip bana bakınca kafamı aniden çevirip önüme döndüm dersler ilerlemiş ve öyle arası gelmişti sınıftan çıkıp yemekhaneye indim masalarda birine geçip yemeğimi yemeğe başladım. Masanın karşısında bir sandalye çekilince kafami kaldırıp gelen kişiye baktim. On ikilerden olduğunu bildiğim kıvırcık saçlı bir çocuk "selam güzellik" dedi. Şaşkınca "anlamadım" Yüzündeki ukala gülümsemesiyle bana bakıyordu. "Neresini anlamadin güzelim selam verdim." Dediğinde sabir dilercesine yukarı baktim. "Komik olmaya çalışıyorsan hiç uğraşma havamda değilim" diyerek masadan kalktim. Arkadan sandalye sesi gelince onunda kalktigini anladim arkami dönüp son bir kez uyaracaktım ki dönmemle düşmem bir oldu " şaka
mısım sen ya"



Yorum ve vote vermeyi unutmayın lütfen .

HASTAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin