Sokağın başına geldiğinde nefes nefese kalmıştı. Geç kalacağından korktuğu için aralıksız koşmuştu Araf Gündoğdu şimdi ise sessizce ilerliyordu her bir binaya teker teker bakarak. Telefondan gelen sinyal hâlâ burada gözüküyordu. Gece lambalarının aralıklarla aydınlattığı karanlık bir sokaktı burası tedirgin olmaya başlamıştı Araf umarım kadına hiç birşey olmadan yetişebilmişimdir diye içinden geçirmeye başladı. O anda kafasında metalin soğukluğunu hissetti birde silahın kurulma sesi. Araf çok tedirgin oldu tedbirsiz gelmişti buraya çok hazırlıksız yakalandı ne olacaktı şimdi içinden binlerce düşünce geçti.
Demek buraya beni öldürmeye geldin dedi. Silahı doğrultan kişi ,bu o sesti telefondaki kadına ait olan ses Araf hemen lafa girdi" hayır sizi öldürmeye felan gelmedim ben. Siz beni aradınız kurtarmaya geldim sizi"dedi ve kadına doğru döndü silahın namlusunu görüyordu arkada da siyah kapşonlu siyah bir pantolon ve siyah kalın botlar giymiş bir kadın oda şaşkın gözlerle Araf Gündoğdu'ya bakıyordu ikiside duraksadı kadın silahı indirdi hemen yakasından tutup çekti Araf'ı.
Sende nereden çıktın,kimsin,başını nasıl bir belaya soktuğunun farkında mısın? diye çıkışmaya başladı. Kadının sesi endişe doluydu birazdan olabilecek şeyleri düşünüyordu sanırım. Ve hızla gelen ayak seslerini duydular bu konuşmanın ortasında ikiside geriye çekildi başları tam anlamıyla beladaydı..