Onlar mışıl mışıl yatarken,biz partilen ilgili konuşuyoduk.Kızlar cok eğlenmişler ama beyaz atlı prenslerini bulamamişlardı.Aslında Ezgi hanım bulduğunu söylüyodu ama partide bi kenarda oturmaktan başka bişe yapmamıştı.
"Ya bi görseniz gözleri masmavi,uzun boylu,zayıf,centirmen bir erkek.Hem bendende hoşlanıyor.Partide saatlerce konuştuk,cok zengin bir aileye sahipmiş,arabası bile var yaaa".
Ne sacmalıyordu ya bu.Partide sadece oturdu.Hatta herkes onla dalga geçiyordu.Buna rağmen övüne övüne anlatmaya devam ediyordu ki dayanamayıp sordum.
"Hı demek öyle.Nedense hiç yanında kimse yoktu ve parti boyunca oturuyodum.Hala hala.Yoksa senin şu beyaz atlı prensesin hayalet mi?"
Bu lafımın üstüne sinir küpüne döndü.Kızların hepsi gülüyorlardi ki buna sinirlenmiş olmalı,hemen koltuğun üzerindeki çeketini alıp,odasına çekildi.
Yani anlamıyorum.Ne yapmaya çalışıyo,Allahın malı işte nolucak...
****
Sabah erken kalkmıştım.Ceyda mutfakta kahvaltıyı hazırlıyordu.
"Günaydın "diyip,Zehragilin odasına gectim.Zehra uyanık bi şekilde elinde bi ayıcıkla yatakta oturmuştu.Bişe olmadığı halde ağzı acık bi şekilde gülümsüyomu du, gülüyomudu,ağlıyomudu anlamadım.
Yanına gittiğimde bi an irkildi.Bana dönerek;
"Ayy Merve dün o partide noldu biliyomusun?Ama bak kimseye söylemiyeceksin anlaştık".
Kafamı sallıyarak;
"Tabi kızım.Can cıkar sır çıkmaz benden ayıp ettin".
Dememle anlatmaya başladı.
"Bak şimdi ben mutfağa gittim.Bardaklarıda en üst rafa koymuşlar bi türlü alamıyodum ki biri arkadan beni kucaklamasın mı?"
"Oha!! yok daha neler eeee?"
"İşte bende uzanıp,aldım bardağı döndüm.Bide kimi göreyim.Kıvır mi kıvır saçlı,uzun mu uzun,zayıf mı zayıf, ee bi o kadarda tatlı... Ahhhh!!"
Zehra bi an dalıp gitti ki sallamamla kendine gelip,anlatmaya başladı.
"İşte ben teşekkür ettim.Oda görevimiz bacım dedi.Tamam biraz kro ama valla çok tatlı yaa.Hı tamam neyse işte ben şaşkın bi şekilde "bacım?" dedim.Oda "Ya eğer hoşlanmadısan başka şeyler söyleyebilirim" dedi.Bende Zehra de dedim.Ya bu bana bacım dediya onu söylemesini arkadaşları istemiş,benim.daha etkilenebileceğimi düşünmüş.Sonra biz koltuğa oturduk, bana bakmaya utanıyodu tabi bende.İşte bu bana bişey aldığını söyledi.Ben bi heycanlandım bi heycanlandım anlatamam.O heycanla yanımdaki vazoyu kırdım.Baranda hemen kırık parçalarıni alıp, balkondan aşağı attı.Benim icin.Ayyy ne romantik dimi.Hı sonra noldu biliyomusun?Koşarak yanıma geldi.Kocaman bi paketi elime tutuşturup,kaçtı gitti.Tabi bende hemen açmaya koyuldum.Bi de ne göreyim sevimlimi sevimli bi ayıcık.Bak işte bu.Bide not yazmış,ne demiş bilion mu?Ay Lav yu <3...
Allahım dünden beri kendime gelemedim Merve yaa.."
Valla Zehra adına çok sevinmiştim.Zaten böyle olacağı belliydi.Karşılıklı olunca nede güzel oluyo yavv...
Biz konuşmaya dalıp,gitmiştik.Bu arada yeni gelen şu kızlar hala uyanmamıştı.Bizimkiler bile uyanmılşardı.Hemen kalkıp,yanlarına giderken Ezgi elinde bavulla,üzgün bi halde bana mahsumca bakıp,koluma çarpıp,kapıya doğru ilerlemeye başladı.Bu ciddi ciddi gidiyodu.Hiç durdurmak gelmedi içimden.Cerene haber verdim şok oldu.Kızların hepsi Ezginin yanına gelerek;
"Ezgi nereye böyle,bavulunu toplamışsın hayırdır".
"Arkadaşlar hepinize çok teşekkür ederim,ama benim gitmem gerekiyo,siz hic rahatsız olmayın".
Ceren sinirlenip,Ezginin kolundan tuttu ve;
"Bana bak nereye gideceğini söyle bırakayım,yoksa öyle elini kolunu sallayıp,gidemezsin tamam mı?".
Ezgi kolunu çekerek,kapıyi çarpıp,gitti.
Ceren arkasından gidecekti ki kolundan tutup;
"Bırak gitsin.Boşver."
Dememle herkes odaya geçti.Ceren yine sinirlenmişti.Sesini yükselterek;
"Başka gidecek olan varsa s*ktir olup,gitsin".dedi ve uzun süren sesizlikten sonra Rüya kapıyı çarparak iceri girdi.
"Ceren bende gidiyorum.Babam aşağıda bekliyo.Kendinize iyi bakın.Biliyorum gitmememi istiyosunuz ama mecburum canlarım".
Tam gidecekken,Ceren ;
"Hadi uzaaa!!!".dedi ve Rüyada gitmişti.Noluyodu neden herkes gidiyordu.Ev saatlerce süren sessizlikten sonra yeni kızların uyanmasıyla sona ermişti.
Rabia o komik pembe düşük pijamasıyla çok komik gözüküyordu.Ve canlı bi sesle;
"Cümleten herkese günaydın.Canım ev arkadaşlarım.Bakın bugün ne yapalım biliyomusunuz,hepberaber pikniğe gidelim.Nası fikir."
Kızlarla birbirimize bakıp,
"Kızlar nedersiniz gidelim mi ?"
Ceren dışında herkes onaylamıştı.Ceren pek sevmemişti bu kızları.
Rabia da cok sevinmişti.Koşarak diğer arkadaşlarına söyledi.Onlarda uyku sersemi bi halde,kafalarını sallayarak onayladılar.Vala ne zamandır dışarı cıkamamıştık,cok iyi olurdu.
Kızların hepsi hazırlanmıştı.Ceren gelmiyeceğini ve saat 5 de evde olmamızı söylemişti.Yürüyerek yolda giderken hava biraz serinlemişti.Yolun sonunda göl kenarı bi yer vardı,oraya gitmeyi kararlaştırdık.Yolda giderken ezan okunuyodu.Okunur okunmaz Nisa yolun kenarında durdu.Şaşkınca birbirimize bakarken,Rüveyda Nisanın ezan okununca dinlemeyi sevdiğini ve ilerlerde durmamızı istedi.Nisanın namaz kılacağını söyledi.Anlaşılan dinine bağlı bi kızdı.Evet sevdim bu kızı...
Neyse az ilerde bi caminin önünde oturup,Nisayı bekledik.O sırada Rabia boynuma atladı ve benle kanka olmak istediğini söyledi.Bende uzun süre düşündükten sonra onayladım.Rabia tam benlik bi kızdı.Onunla beraber saçmalayabilirdim.Nisaylada imana gelir.Rüveydayla daha ne yapabileceğimi bilmiom ama ilerleyen zamanlarda oda belli olur..