(Medyayla aşk yaşadığımı belirtmek isterim)
-
"12 Ağustos ve saat... Tanrı aşkına neden her seferinde saate bakmayı unutuyoruz? Her neyse... sanırım aralıksız 2 gündür uyuyorum eh eh eh. Bu gün dedim ki, neden 'sevdiğim adamla' günlerimi uyuyarak ve sevi-öhm öhm geçiriyorum ki?"
Jk başındaki şapkayı düzeltirken tavşan dişlerini göstererek gülümsedi ve odada turlamaya devam etti. Dizleri yırtık bir kot pantolon ve siyah bir tişört giymişti ama Tae ısrarla elindeki beyaz tişörtü giymesi gerektiğini yoksa yarı yolda pişeceğini ve eğer pişerse onu yemek yerine akbabalara bırakacağını söylüyordu.
"İnsan sevgilisine böyle yapar mı ya?"
Tae giydiği kahverengi tonlarında olan ipekten gömleği düzeltirken Jk'ye ters bir bakış attı
"Eğer sevgilisi ısrarla sözünü dinlemiyorsa yapar."
Birbirlerine iki saniye kadar ciddi baktıktan sonra Jk pes etmiş ve kamerayı masanın üstüne koyduktan sonra tişörtünü hızla çıkarttı. Sırtının çoğu yerinde morluklar vardı ve kemikleri sayılıyordu neredeyse, o derece zayıftı.
Ailesi Jk'nin durumuna alışmaya çalışıyordu hala ve ellerinden geldiğince anlayışla karşılamaya çalışıyorlardı yapılan her hareketi.
Jk tekrardan kamerayı eline alır almaz "LETS GET İT"diye bağırdı. Tae ise Jk'nin yapmaya çalıştığı şeyi anladığı an yutkundu ve ayakkabısının bağcığını bağlayıp ayağa kalktı.
"Jungkookie, lütfen evden artık çıksak diyorum? Akşam oldu?"
Jk tek seferde ayakkabılarını giyip kapıyı açtı ve kendi kendine mırıldanmaya başladı.
"Karıgiti bum bum bum." (ÇILDIRIYORUM ALAÖAŞZÖAŞXMSKNXLSMXŞS)
Tam kapıyı kapatacakken Tae "dur!"diye bağırınca tüm ev halkıyla beraber sokaktaki birkaç kişi de onlara bakmıştı.
"Her şeyimiz tam mı diye saymamı lazım, Jk? Hazır mısın? Güzel başlıyorum!"
Jk hızla sırtındaki çantayı aldı ve içini açarak Tae'nin saydığı şeyleri teker teker aramaya başladı.
"Kusmuk torbası?"
"Tamam!"
"Olası bir enerji kaybına karşı fıstıklı bar?"
"Tamam!"
"Su?"
"Tamam!"
"E tamam o zaman, gidelim!"
Tae kendine gururla gülümserken Jk çoktan kapıyı kapatmıştı ama henüz iki adım kadar ilerlemişken Tae tekrardan durmuştu. Eğer böyle giderlerse eğlenmeden geri geleceklerdi.
"Yine ne oldu, Kim Taehyung?"
Tae ciddi bir şekilde Jk'ye döndü ve "Öpücük?"diye mırıldandı.
Jk tek kaşını kaldırırken "Yumruğumu öpmek ister misin? En azından trombosit tadı almazsın?"dedi.
Tae ise çoktan kaşlarını çatmış ve dudaklarını büzerek kamerayı kapatmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sky is in your heart ℘ Taekook
Fanfiction"Jeon 18 yaşında kanser hastası bir oğlandı ve durumu hiç iyiye gitmiyordu."