8.Bölüm

469 26 4
                                        

(Öykü)

Elimi Sinan'nın yanağına koydum.Dudaklarımız ayrıldığı da alınlarımız birleşti."Öykü"dedi Sinan aynı zamanda nefesini yüzüme vererek."Efendim"dedim gözlerimi açmadan."Senden gidesim yok,ama gitmem gerek"dedi.BendeGözlerimi açıp gözlerine baktım."Sayın Tuzcu,sizi evde küçük ve tatlı bir kız çocuğu bekliyor.Unutnayın"dedim zaten sabahtan benle ilgileniyordu."Tamam sen gir içeri"dedi.Dudağıyla yanağı arası bir yere öpücük kondurdum.Kapıyı açtım ve son kez ona bakıp eve girdim.

2 gün sonra~

Sinanla telefonla konuşuyorduk.Yeğenini arabayla izmire götüreceğini söylemişti ve birkaç  gün orada kalacaktı.Bende şive çalışmak için ofise gelip,gidiyordum.Önümüzdeki pazarteside ilk set günümüz vardı.Yemek sahnesi ve sonra uçaklarla trabzona.Sinanın yetişmesi gerekiyordu.

Pazartesi~

Set'e geldiğimde hemen üstümü değiştim ve makyaj saç için aynanın önünü oturdum.Saçım bittiğinde karavanın kapısı açıldı ve İrem geldi."Kız üstündeki çok yakışmış ha"dedim İremi bir kez daha süzerek."Evet öyle de gerginim"dedi öyle görünüyordu zaten."En ağır yük sende.Normal"dedim yanıma otururken."Öyle ama işte garip hissediyorum.Sonuçta rol bile olsa parmak kırmak gibi bir olay var"dedi."Sen yaparsın"dedim elini tutarak.

Karavanda kimse yoktu bende ayaklanıp kapıya doğru gittiğim de kapı açıldı."Sizi burda yakalamak ne güzel bir şans"dedi Sinan."Hoşgeldin"dedim sıcak bir şekil de.Kapıyı kapatıp uç tane merdivenden hemen çıkıp önümde dikildi.Bir iki adım arkaya gitti ve beni süzd.Sonra aniden yaklaştı ve aramız da bir kaç santim bıraktı."Asiye Kaleli mi?Öykü Gürman mı? Var karşımda"dedi sırıtarak."Valla ben bilmem ama emin ol!Asiye Kaleli de Bende fazla kaynaştık.Ani değişim yapa bilirim"dedim.Sırıtışına karşılık sırıtarak."Hmmm.O zaman ilk sahnemiz adına bir şey istiyorum"diyince başımı az arkaya çekip kaşlarım çatık çatık ona baktım."Neymiş isteğiniz Sayın Tuzcu"dedim ellerimu belimde birleştirerek."Hemen göstereyim"dedi.Sonra belimi kavradı ve ani bir hızla kendini çekti,Belimde birleştirdiğim ellerim onun bedenini sardı.Sinan'sa hiç beklemeden.Dudaklarını dudaklarıma bastırdı.Dudaklarıma uzun bir öpücük biraktı ve dudaklarımdaki baskıyı çekti.Hala dudakların hissediyordum.Sıcacıktılar battaniye gibi."Noldu şimdi"dedim utanarak.Nefesimi tutmuştum ani bir boğulma riskine karşı sıcaklamış nefesimi yüzüne verdim."Hoşbuldum"dedi daha 5 dakika önce dediğim "Hoşgeldin"e karşılık.Kendimi geriye çektim ve kafamı kaldırmadan.”Şey...Sinan sen hazırlan giysiler galiba içerdeki askıda.B-ben çıkayım"hemen masadaki telefonumu aldım ve kendimi dışarı attım.Parmaklarım dudaklarımda çekim olan eve girdim.O kadar dalmışım ki,ötede Gözde ve İrem'i görmedim.."Abla yavaş gel ya"dedi İrem.Dik atıldom"Ay noldu?"dedim."Öykü iyi misin?"dedi Gözde elini koluma götürdüğünde."Bir şey düşünüyordum dalmışım"dedim.

Çekimler bitmişti.Üstümü değişmiş,çantamda tokamı arıyordum.Bulduğumde saçımı öylesine bir topuz yaptm.Son kez makyaj aynasına baktım.Karavanın kapısını açıp aşağı indiğim de.Sinan karavana yaslanmış duruyordu."Sen hala burda mısın?"dedim ona dönerek."Seni bekliyorum,Bir işin yoksa bana gel"dedi ellerini bir birine sürterek."Bilmen gelsem mi?"dedim kaşlarımı havaya kaldırıp."Gelirsin ya hadiii"dedi bende kabul ettim

"Hanımlar önden"dedi Sinan açık kapıdan içeri girmemi işaret ederek.İkimizde içeri girdiğimizde koltuğu gösterdi bende oturdum.Kahve yapmaya gittiğinde çantamı kanepede bırakıp peşinden paytak paytak gittim."Yardım edeyim mi?"dedim.Gülümseyerek"Dolapta atıştırmalık bir şeyler var.Çıkar istersen"diyince gösterdiği yeri açtım ve bakınmaya başladım."Ha burda"dedim ve masaya koydum."Al sen onları salondaki sehpaya götür"diyince dediğini yaptım.

"Eee Sinan.Sakladığın bir hikaye falan yok mu ya yazdığın anlatsana ban"dedim Sinan dönerek."Hmmm tamam düşünelim"dedi elini sakallarında gezdirerek
"Tamam anlatmaya başlıyorum.
Ama bak masal olarak başlıycam.
Biri vardı,bir yoktu.Her yaz denize açılan bir tayfa vardı.Bu tayfanın bir de Kaptanı vardı.Barut Kaptan ama ismi gibi de barut gibi adamdı.Yine her yaz olduğu gibi denize açılmışlardı.Açılalı bir kaç saat olmuştu.Tayfadan biri gelip bağırarak "Aşagıda biri var Kaptan"diye bağırdı.Barut kaptan hemen aşağıya depoya indi ve karşısında elinde odun saçları uzun yanakları al dudakları bal kar gibu beyaz tanli bir hatun görünce şaşırmadan edemedi."Senin burda ne işin var"dedi her zaman ki ağır tonunu bozmadan."Sana mı sormam lazım be adam nerde olacağıma"dedi karşısındaki kadın."O zaman benim gemim de ne işim var!"dedi sert tonuyla."Senin geminse senindir .Ne hava atıyorsun be"dedi kadın takmayarak.Vr Adamı itip yukarı çıkmaya başladı.Sonra bu Barut Kaptan karara vardı ve ilk limanda onu indirmeyi aklına koydu.Ama onlar limana varana kadar iş işten geçmişti bile.Adam kadının cesur haline aşık olmuştu.Sonra kadın adama tutulduğunda limana varmışlardı.Kadın o limanda kalmış adamsa denizle yolculuk yapmaya dwvam etmişti.Yıllar sonra aynı limanda durmalı olmuslardı.Kadın o şehir de Ev bulmuş kendine hayat kurmuştu yanına da evsiz küçük bir erkek çocuğu almıştı.Barut şehirde sorunlar yüzünde kalmak zorunda kalmıştı.Çarşı da o hatunu görmüş ama yaklaşmamış.Takip etmiş evini bulmuştu.Son kez ona izlemiş yıllar geçsede yine güzelliğiyle aklında kalmıştı.O da bu limandaki son gününde kadına bir mektup yazmış evinin kapısına bırakmıştı.Ve onu gece limanda bekleyeceğini belirtmişti.Kadın gelmiş ve yıllar'ın hasretini gidermişlerdi.Barut yenidn onlarla gelmesini teklif ettiğin de kabul etmiş lakin çocuğu da alacağını söylemişti.Adamsa onu her haliyle kabul edeceğini belirtmişti.Ve yola çıkmişlardı.İlk günün akşamıysa yağmur ve fırtana sonucu birlikte yan yana,el ele hayatlarını kaybetmişlerdi"diye okudu Sinan.Bense başımı kanepeye yaslamış onu dinlemeye dalmıştım."Mutsuz son"dedim ah çekerek."Mutsuz değil aslında mutlu"dedi benim gibi başını yaslayarak."Niye ki?Sonda hayatlarını kaybediyorlar"dedim kaşlarımı çatarak."Ama Sevdiğiyle birlikte hayatını kaybediyor.Onun gözleeinde dalıyor o sulara.Ellerini ayırmadan.Son kez kokusunu çekme şansı oluyor"diyince bana da mantıklı gelmişti."Gerçekten haklısın"dedim yasladığım kafamı kaldırarak."Aslında bu özet gibi tam halini okusam ayrıntılar varda"dedi .Bende"Bu haliyle harika diğer halini düşünemiyorum"dedim.Kahvemi aldığım da elimi yaktığı için bırakmak isterken hepsini üstüme döktüm."Ahhh!Yandım"dedim ama kanepeni gördüğümde "Ya Sinan özür dilerim kanepen ne hale geldi"dedim."Öykü gerçekten onu mu düşünüyorsun? Gel gidelim sana bir şey vereyim bakalım yaktın mı kendini"dedi ve elimden tutup beni yatak odasında götürdü."Gerçekten özür dilerim ya istemeden"Dedim utanıp sıkılarak.Sinan dolabını acıp kırmızı bir tişört verdi.Bende ilk almamakta ısrar etsemde olmadım."Hadi çıkar bakalım yaktın mı bir yerini"diyince tişörtümü cıkarmak zorunda kaldım.Bir şeyim olmadığını gördüğümde.Sinan ne olur ne olmaz bir şey yapalım diye konediden krem çıkarmak için bana taraf uzandı ve önünde durduğum komediden krem aldı."Gel sürelim"dedi ve beni yatağına oturtu.Kremi sıkıp belim ve karnım yaymaya başlayınca ürperdim.Sinan solumdaki verdiği almak için uzandığında .Koskoca cüssesiyle uzerime yığıldı.Bende üzerimde ki ağırlıkla yatağa yapıştım.Sinanla göz göze geldiğimiz de yutkundum.Yakından mavileri daha da derindi.Okyanus gibi derin.Sanki dalsan çıkamazsın.Sinan tişörtü almak için uzattığı elini yüzüme yaklaştırdı ve yanaklarım okşamaya başladı.Öyle bir dalmıştım ki aklıma kalkmaya çalışmak bile gelmiyordu.Ya da kalkmak istemiyordum.Neden ki? NEDEN?

SİZE SORAYIM NEDEN
ABLA NEDEN OLACAK YA TABİ Kİ AŞIK OLDUĞUNDAN.BU DA SORUMU.ÖYKÜ SİNANI SEVİYOR,ÖYKÜ SİNANI SEVİYOR,ÖYKÜ SİNANI SEVİYOR.NEYSE YA SİZDE VOTE VERİN BARİĞĞĞ!

Sol YanımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin