Bahar Rüzgarı

14. Bölüm - Kamp

Kız bana bakarken ben hala adımı nereden bildiğini merak ediyordum. Kızda anlamış olucak ki " Ah! ne kadar salağım kendimi tanıtmayı unuttum ben Alev " dedi ve elini bana uzattı. Bu kızın haklı olduğu sadece bir konu vardı oda salak olmasıydı. Kızın elini sıktım ve "Bende Bahar ama zaten biliyorsun" dedim ve Alev gülmeye başladı. Neye gülüyon gülüm sen ayımı oynuyo. "Dediğim gibi akşam özellikle seni ormana bekliyorum" dedi."Tamam gelirim" dedim tam bu arada Rüzgar içeri girdi.

Rüzgar'ın Ağzından

Sınıftan içeri girdiğimde Bahar'ı sınıfta gördüğüm için çok mutlu olmuştum. Ta ki Alev'in benim masum aşkımın yanında olduğunu görene kadar. Alev tam anlamıyla sürtük. Onunla lisede çıkmıştık ama onun gerçek yüzünü yani sürtüklüğünü görünce hemen ayrıldım. Ama o beni unutamadı hep beni tekrar elde etmeye çalıştı ama yapamayınca  onun dışında çıktığım kişileri tehtit etti o okulun Bad Girlü.  Onu benim masum ve temiz kalpli aşkımın yanında görmek istemiyordum. Bahar ile ne konuşuyordu kim bilir. Hemen Bahar'ın oturduğu sıraya yürüdüm ve yanına oturdum. Bahar'ın yanına oturunca Alev'in suratındaki gülümseme birden soldu. "Orada görüşürüz Bahar "dedi ve yanımızdan ayrıldı. Keşke altına bir şey giyseymiş.

"Alev ile ne konuştunuz Bahar ?"

"Herkezi bu akşam ormana davet etti ve beni özellikle çağırdı."

"Sen ne dedin?"

"Ormana geleceğimi söyledim."

"Oraya tek başına gidemezsin."

"Niyeymiş o Rüzgar bey "

"Çünkü Alev düşündüğün gibi biri değil. Ayrıca kesin bir şeytanlık düşünmüştür o"

"Abartma Rüzgar hem en fazla ne olabilir ki?"

"Sen bilirsin Bahar orada olacakları söyliyeyim. Sarhoşun biri seni rahatsız eder sen ondan rahatsız olunca çadırına gidersin ve gece uyurken bir balmışsın çadırına biri dalmış."

"Oraya kamp yapmaya mı gidicez?"

"Evet sen ne sandın"

"Ne bileyim yani kamp olucağını söylemedi."

"Seni tek başına bırakmicam orada"

"Nasıl yani?"

"Dediğim gibi işte oraya birlikte gidiyoruz"

"Ama ben kendi-"

"İtiraz istemiyorum Bahar hanım."

Bahar'ın Ağzından

Rüzgar'ın dediğinden biraz tırsmadım değil ama ben kendi başımın çaresine bakabilirim. Birşey dememe izin vermedi. Zaten diyemezdim çünkü hoca girmişti.

****************************************************************************************************************

Sıkıcı derslerden ve klasik tanışmalardan oluşan birkaç dersten sonra yemek vakti gelmişti eşyalarımı toplarken Rüzgar başımda dikilmeye başladı.

"Hadi BÜCÜR biraz çabuk ol acıktım ben"

"Bana Bücür deme diye kaç kere daha diyicem ve ayrıca ben azırım çabuk yemeğe gidelim çünkü biraz daha beklersek midemin isyanlarını dinleyeceksin." dedim.

Rüzgar sırıttı ve birlikte sınıftan çıktık. Yemek için kafeteryaya geldik neyseki sıra yoktu eğer olsaydı içimdeki öküzü dışarı çıkarıp AÇIM BEN ULEEENN diye bağırırdım.Yemekleri aldıktan sonra boş bir masa bulup oturduk. Yemeklerimizi yerken tatlıdaki kremadan biraz parmağımla aldım ve Rüzgar'ın burnuna sürdüm hemen bana baktı ve o da aynısını bana yaptı."Sen kaşındın bücür dedi." Ben kahkaha atarken bize sinirle bakan Alev'i gördüm. Ne var kızım yaa.Yemeklerimizi yedik ve hala dersin başlamasına zamanımız vardı.