...
Your eyes,your eyes
I can see in your eyes,your eyes
You make me wanna die !
I'll never be good enough
You make me wanna die !
And everything you love
Will burn up in the light ... And every time ... dememe kalmadı arkadan bir öküz kornaya bastı -.- Hem de en sevdiğim şarkıcının en sevdiğim şarkısında... İstanbul'un bir kötü yanı.Trafiiiik ... Öyle böyle gelmiştim sonunda.Evimin önünde durduğumda etrafıma şöyle bir bakındım.Harikaydı.Evler müstakil şekildeydi.Eve para ayırabilmiştim.O nedenle evim baya güzeldi.Hemen içeri geçmeye karar verdim.Kapının önüne geldim ...Anahtarı çevirdim ... Tam o sırada nakliyat şirketindekiler arkadan bağardılar ve beni gerçek dünyaya transfer ettiler.Evdeki çoğu eşya hazırdı.Annem ve babam önceden gelip halletmişlerdi.Ama benim almam gereken birkaç şey vardı.Birkaç şey ... Yani bir kamyoncuk kadar canım ... Nakliyatçılar benim hemen arkamdan eve girdiler ve ben hayal dünyamda Mexica dalgası yaparken onlar da eşyaları içeri taşıdılar.Onlar gittiğinde her şey tas tamamdı.Artık benim yapmam gerek özel şeyler kalmıştı sadece.Özel şey dediğim de kıyafetlerimi yerleştirmekti -.- Tam son elbiseyi asarken zil sesini duydum.Aşağı indim.Ev biraz dağanıktı.Ama sadece koliler vardı.İçindekiler görünmüyordu.Ben bu düşüncelerle boğuşurken kapıyı kırabilecek potansiyeldeki insan görünümlü ayucuk yine zili çaldı.Koşarak gittim ve kapıyı açtım.Açmaz olaydım ... Açtığım gibi şok oldum.O gözler ... O saçlar ...Öyle çocuğa baktım.Ben öküzdüm o tren ... Ben tavşandım o far ... Ben ... "Artık sus Bahar" dedi iç sesim.Hemen kafamda bir toparlama yaptı iç sesim."Kızııım sen Bahar'sın.Bu güne kadar kimseden etkilenmedin.Şimdi bu neyin kafası ? Kafan mı güzel senin ? Çocuk seni ruh hastası sanıcak.Toparlan !!!" Anında toparlanadım ve çocuğa "Sen ne ayaksın gülüm ?" bakışlarımı attım.Çocuk bakışlarımı fark etti ve " Sen artık burda mısın ? Yani burda mı kalıcan ?" dedi.Öküz ... Odun ... İnsan bir merhaba der,SA mümin kardeşim der ... Ayıp ayıp çok ayp.Çocuk yine aynı kabalıkla " Sana bir şey sordum bücür" dedi.İşte bana orada bir KAL GELDİ.Bana ne demişti o ? Bana bana ... Bihter'ine ... Artık içimdeki Bahar'ı çıkarmanın vakti gelmişti.Bücür kimmiş görürsün sen ...
"Sen demin bana ne dedin ?"
"Sana bir şey sordum BÜCÜR dedim"
Bücür'ün üstüne basa basa söyledi gıcık.
"Ben bücür değilim.Tam olarak 19 yaşındayım ben -.-"
"Ne ? Sen ve 19 ? Ben de 19 yaşındayım."
"TC kimlik bilgilerini sonra alırım çocuk -.- Sen ne amaçla geldin buraya ? Katil falan mısın ? Yoksa sapık ? Nesin sen ya ? Nesin olum ? Çabuk söyle -.-
"..." (SESSİZLİK)
"Cevap versene ya ..."
"..." (SESSİZLİK)
"Heyy kime diyorum ..."
"Ben ...Ben galiba senin KOMŞUN oluyorum.Yandaki ev benim ..."
Ta ta ta öldün çık Bahar ...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bahar Rüzgarı
Novela Juvenil7 yaşındayken babasını iş kazasında kaybeden Rüzgar'ın annesi,onu babası öldükten birkaç ay sonra yalnız bırakmıştır.Bunun üzerine Rüzgar çocukluğunu yetiştirme yurdunda geçirmiştir.Kaba,havalı,yakışıklı ve aynı zamanda büyük bir şanslılıktan dolayı...