Koşarak nereye gidiyorsun derseniz söyleyeyim.
Shawn ile öpüşmelerimizi daha iyi bir hale getirebilmek amacıyla alıştırma yapacaktık ve tabana kuvvet onun evine doğru yürüyordum.
Pardon koşuyordum.
Kısa bir süre sonra kapılarının önüne geldiğimde kapıyı yumruklamaya başladım.
Zil vardı ama canım kapıyı yumruklamak istemişti.
Shawn kapıyı açtığında diş tellerimle kocaman gülümsedim.
"Beni mi bekliyordun yakışıklı?"
Diye konuştuğumda kafasını salladı ve konuştu:
"Çantanı alayım sen içeride bir yerlere geçme Aaliyah her yerden fırlayabilir en güvenlisi benim odam yerini biliyorsun. Çantanı burakacağım ve yiyecek bir şeyler hazırlayacağım sonra geliyorum."
"Neden bu kadar uzun bir açıklama yapma gereği duydun ki?"
Dedim ve çantamı ona uzattım kıkırdayarak omuz silkti. Ben de dediğini yaparak odasına çıktım.
Toplu gözüküyordu.
Yatağına oturdum ve onu beklemeye başladım.
Aşağıdan Shawn'ın bağırışlarını duydum:
"Aaliyah uslu uslu otur ve arkadaşlarınla oynayın bu sefer odama giremezsiniz biz ödev yapacağız rahatsız etmeyin."
Aaliyah'ın ne cevap verdiğini duymadım.
Çok kısa bir süre sonra Shawn elinde cipsler ve içeceklerle odaya geldi arkasından kapıyı kapatıp kilitledi ve yanıma oturdu.
"İstersen işimize hemen başlayalım."
"Anneannem seninle öpüşme çabalarıma girdiğini bilseydi kalpten gidebilirdi."
Shawn kahkaha attı.
Sonra ciddileşti ve bana yaklaştı.
Ayh bana yaklaşıyor.
Noluyor sıcak mı oldu.
"Carmen öpüşebilmemiz için senin de bana yaklaşman gerekir geri çekilmen değil."
Bunu söyleyene kadar geri geri gittiğimin farkında değildim ve ben de onun gibi ciddileşerek konuştum:
"Evet üzgünüm haklısın. Tekrar deneyelim."
Sonra Shawn'ın yüzüne yaklaştım ve dudaklarımız buluştu.
Shawn dilini ağzımın içine itmeye çalıştıkça ben onunkisini geri itmeye çalışıyordum.
Hernekadar bu dil Shawn Peter Raul Mendes'in de olsa dilli öpüşme iğrençti.
Geri çekildim.
"Dilli öpüşme yapmasak olmaz mı? Pek hijyenik değil."
"Benden tiksiniyor musun?"
Diye yüzünü buruşturarak konuştu.
"Dürüst olmak gerekirse dil senin dilin olsa bile ağzımın içinde bir dil olması ve tükürüklerimizin birbirine karışması iğrenç ve bilirsin mikroplar çabuk yayılır hasta olmamızı istemem."
Düşünceyle kafasını salladı.
"Evet. Aslında haklısın. Sayende öpüşmeden iğrenmeye başladım."
Sonra tekrar Shawn'a yaklaştım ve yeniden dudaklarımız buluştu.
Şu anda yaptığımız şey dudaklarımızı birbirine uzatarak uzunca bir süre böyle kalmaya çalışmaktı.
İlk geri çekilen taraf Shawn oldu.
"Carmen, bence biz öpüşmeyelim. Başka bir şey yapalım."
"Sevişmek için çok erken olmaz."
Shawn'ın bir anda gözleri büyüdü.
"Onu kastetmemiştim. Film izlemek şarkı yazmak veya vine çekmek yemek yemek tarzı şeylerden bahsetmiştim."
Ben niye bu kadar fesatım ofofofofof
Ben cevap veremeden Shawn ortamın havasını almak için ekledi:
"Gel sana şarkılarımı göstereyim."
"Evet bence de."
Birlikte odasındaki piyanonun yanına gittik piyanonun üstünde defterler vardı. Defterlerden birini aldı ve rastgele bir sayfa açtı okumam için bana uzattı.
Tam elinden alacaktım ki aklına bir şey gelmiş gibi geri çekti.
"Sana bunları gösteremem.
"Neden ya göster eminim çok güzellerdir."
Diye itiraz ettim.
"Sana yazdığım ve yayımlamak istediğim şarkılar var tam hazır halini görmeni istiyorum."
Shawn Peter Raul Mendes bana şarkılar yazdığını mı söylüyordu yoksa ben mi yanlış anlıyorum
"Sen benim için şarkı mı yazacaksın?"
Kafasını sallayıp gülümsedi.
"Umarım yaşadıklarım rüya değildir. Beni cimcikler misin?"
Cimciklemek yerine dudağıma kısa bir öpücük kondurunca kafayı yedim.
HARBİ KAFAYI YEDİM.
OĞLUM BEN BU ÇOCUKLA NASIL SEVGİLİ OLABİLDİM AMK
ÖPÜŞÜYORUZ BANA ŞARKI FALAN YAZIYOR.
VE BUNLAR RÜYA DEĞİL HAYAL DE DEĞİL.
"Carmen iyi misin?"
"Hayır."
Diye dürüstçe yanıt verdim.
O sırada odanın kapısı çalındı.
Shawn gidip kapınım kilidini açtığında karşımızda Shawn'ın babası Manuel duruyordu.
İçeriye şöyle bir göz attıktan sonra merdivenlerden aşağı doğru seslendi:
"Tamam Karen endişelenme düşündüğümüz şeyi yapmamış gibiler."
HÖAĞMINA BABACIM NE DİYONUZ
"Baba saçmalamayın öyle şeyler olmadı."
"Aaliyah yaklaşık üç saattir odada kilitli olduğunuzu söyleyince..."
"Babaaa!"
"Tamam dostum bağırma on dakikaya yemeye gelin."
Dedi ve gülerek odadan çıktı.
Gözlerimi büyültmüş halde Shawn'a döndüm kızarmıştı.
"Bu çok garipti."
"Evet öyleydi. Herneyse boşver yemeğe inelim hem ailemle tanışmış olursun. Kafana çok takma."
Onaylarcasına kafamı salladım.
|çok boşlamışım buraları|