Shawn, Ellie ve ben oturuyorduk. Ellie benim yüzümden Shawn ile çok fazla yakınlaşamasa bile Shawn'ın bunlardan haberi olmadığı için Ellie ile gereğinden fazla bile yakınlaşıyordu.
Bilinmeyenin ben olduğumu bilseydi bana da böyle sarılır mıydı acaba?
Elbette sarılmazdı.
Shawn Ellie'nin saçlarıyla oynuyordu. Bu durum karşısında sinirli değildim. Sadece kırgındım.
Shawn'ın bana olan o bakışını asla unutmazdım.
Asla.
Shawn'ın Ellie'ye olan duygulu bakışlarını daha fazla kaldıramayacağımı fark ettim ve masadan kalktım.
"Ben biraz hastayım hem siz benim yüzümden rahatsız olmayın ben biraz uyuyacağım."
Dedim ve gülümsemeye çalıştım. Ellie bana üzgünüm dercesine bakışlar atıyordu. Sonra Shawn konuştu:
"Geçmiş olsun sen dinlenmene bak."
Söyleklerini tercüme edince "evet bizi yalnız bıraksan iyi olur şimdi ne bok yersen yiyebilirsin." anlamı çıkıyordu.
Ben de dediğini yaptım. Masadan kalkıp gittim.
----
"Hey... Selam."
Yanıma doğru gelen Shawn'ın sesi ile irkildim.
"Selam."
Dedim sessizce duyduğundan emin bile değildim.
"Otursam rahatsız olmazsın değil mi?"
"Ah...Hayır tabii otur."
Yanıma oturdu. Yine dünkü yerde aynı şekildeydik. Sadece o daha mutlu ben ise daha kırıktım.
"Ellie yok mu?"
"Sana söylemedi mi? Babasının acil işleri çıkmış ve yaklaşık iki hafta şehir dışında olması gerekiyormuş. Apar topar gitti."
Onaylarcasına bir ses çıkarttım.
"Carmen, sen iyi misin? Dünden beri tuhafsın."
Tuhafsın.
"İyiyim sorun yok."
Dedim ve gülümsemeye çalıştım.Bir süre ikimizde sessiz kaldık. Sonra yine konuşan taraf o oldu.
"Sıkılmaya başladım."
Benden sıkılıyordu.
Suratını asıp boş boş oturursan tabi sıkılır aptal.
"Seni sıkıyor muyum?"
Aklına bir şey gelmişcesine gülümsedi.
"Neden gülümsüyorsun?"
Diye sordum merakıma yeni düşerek.
"Bana birisini hatırlattı."
Bilinmeyen.
Teknik olarak biliniyor sayılırdı gerçi.
"İstersen okuldakilerin yanına gidebiliriz. Hem benimle takılmak zorunda kalmazsın."
Bana ters bir bakış fırlattı.
"Seninle zorunda kaldığım için takılmıyorum."
"Sen bu masalları anana anlat anana."
Diye tısladım.Duymamıştı.
"Özel gününde falansan anlarım yani. Triplenmene gerek yok."
Saçlarımı karıştırdı.
Benim saçlarımı.
Eli saçlarımda.
Benim saçlarımda.
Saçlarımı düzleştirmem ve bozulmaları umrumda değildi benim saçlarıma dokunmuştu.
"Şapşiiiiik yerim seni oyş. Çen benim saçıma mı dokundun yerim seni it."
AQ CARMEN'İ BİLİNMEYEN DEĞİLSİN AHA SIÇTIN ŞİMDİ.
Shawn'ın gözleri büyüdü ve zoraki öksürüp konuştu.
"Cümlenin arkasını getirmeden bilinmeyen benim demiştin. Bu hareketlerin bilinmeyeni Ellie'den çok sen gibi düşünmeme sebep oluyor."
Bir anda yükselen modum aynı hızda aptallığım yüzünden düşmüştü.
"Şey ben o anlamda söylememiştim. Samimi gördüğüm insanlara sıcak davranırım."
360 derece döndün.
"Sorun değil. Mutlu Carmen'in dönmesine sevinmiştim asma suratını o anlamda demediğini biliyorum."
Gülümsedim.
"Teşekkür ederim. Daha dikkatli olmaya çalışırım.Neyse ben yatmaya gidiyorum iyi geceler sana."
Dedim ve Shawn'ın cevabını beklemeden koşar adımlarla ilerledim.
Arkamdan Shawn'ın ismimi seslendiğini duydum fakat duymamazlığa verdim.
O da irdelemedi zaten.
--
Kavuşamayın şırfıntılar.