0.2

200 16 4
                                    

Medya: Ateş

Şuan ne mi? Yapıyorum yeni odamda oturup sinir krizleri geçiriyorum. Ulaş'ın yani en büyük abimin o cümlesinden sonra emre atarlanmaya başladı abim olduklarını idda eden şahıslar onu hiç takmadı ve en küçük abim olduğunu idda eden şahıs ise bana 'hadi çağla gidiyoruz esyalarını topla' dedi bende emre gibi atarlanmaya falan başladım 'gelmiyorum zorlamı.' dedim adının bartu olduğunu öğrendiğim kişi 'gerekirse zorla' dedi. tabi benim devreler attı.

'hic bi bok yapamazsın' diye bağırdım. yine çok sakin ve normal biseymiş gibi ulaş beni omzuna aldı. Ben olayın şokuyla saf saf etrafa bakınırken aysel cadısı benim eşyalarımı toplamış getiriyo salak karı barına eşyalarımı verdi.

En sonunda aklıma olduğum durum gelince tepinmeye ve etrafa küfürler yağdırmaya başladım sonra sırf küfür ettim diye bide azar işittim. beni arabaya fırlattıktan sonra ulaş şöför koltuğuna oturdu. Barut'ta hemen yanındaki yolcu koltuğuna oturdu.

Arkada beni bartu tutarken tek kolumu kurtarıp camı açtım ve araf gile sövmeye başladım. Bartu tekrar kolumu yakaladı tek eliyle kollarımı tutarken öbür eliyle camı kapattı ardından beni daha sıkı tutmaya başladı orda resmen ağlıyacak duruma geldim neyse sonra bi saray yavrusuna geldik yok lan buna saray yavrusu denmez bildiğin saraydı yani.

Arbadan herkes inince bende indim tabi direk kaçmaya çalışınca ulaş beni tekrar omzuna aldı. Eve gelincede ben onlara hakaret yağdırıyorum diye benim için yaptıkları odaya kilitlediler beni beni beni bihterlerini.

Ben yine rahat durmadım kapıya tekme, yumruk falan atmaya ve onlara tekrar hakaret etmeye başladım. ama amk çocukları beni umursamadı bile bende zaten yorulup yere uzundım biraz yerde de
tepindikten sonra yatağa oturup etrafı süzmeye başladım. Ve şuanda burdayım.

Lan resmen kaçırıldım oha amk #savemecagla salak araf'gil de ben kaçırılıken donmuş bi şekilde olan olayları izliyolardı. İnşallah yaşlı teyzeler siker onları. Şuan da üzerime bi uyku çöküyo ama uyuyamam düşman saflarının içindeyim. Ben uyurken odaya girerlerse onlara saldıramam. Ne kadar uyumamak için savaşsam da gözlerim kapanırken kendimi uykunun kollarına bıraktım

🌟🌟🌟

Saçımda ve yüzümde dolanan ellerle yerimde rahatsızca kıpırdanmaya başladım ve sol tarafa doğru döndüm bi dakka yüzümde eller mi geziyo? Şimşek hızıyla gözlerimi açtığımda karşılaştığım kahvelerle duraksadım pamir'miş lan bi an yurttaki sapıklar sanmıştım.

Pamir bana tatlı bi gülümsemeyle bakınca ister istemez yüzüme sıcak bi gülümseme yayıldı. O kadar güzel bakıyodu gözleri: özlem, sevinç, üzüntü gibi kavramlar bunu açıklar sanırım hemen kendime gelip üstüne atlayıp saçlarını çekiştirmeye başladım. Safım pamirde olayı sonradan algıladı beni üzerinden çekip tutmaya çalışırken seslerimizi duyup gelen ulaş'gil bize bakıyordu ama Ulaş daha sinirli bakıyordu. Yani ilk gördüğümdede sinirli bakıyordu. Sanırım yüz yapısı öyle. "Ne yapıyorsunuz burada?" Diye sordu Bartu. Omuz silkerek ayağa kalktım. "Cadıyla uğraşıyordum." Dedi sırıtarak ona 'sen bittin aq' bakışlarımı göndrirken ulaş sinirle

"beni delirtmeyin lan noluyo düzgünce anlatın" diye kükreyince bende

"ne bağrıyon lan siktin kulağımı sağır mıyız biz duyuyoz" diye çemkirince hepsi bi anda kükredi

"çağlaa düzgün konuşş" lan altıma sıçacak gibi oldum o neydi öyle, hee bidakka ya bunlar bana açıklama yapmalı

"bağırmayı kesinde bana bi açıklama yapın ben neden bu yaşıma kadar yetimhanedeydim bu süre içinde siz ne bok yiyodunuz" bi anda hepsinin yüzü yumuşadı uha bunlar gülümseyince ne güzel oluyolar lan öhöm neyse pamir,

"bunları salonda konuşalım hadi" diyince hep birlikte merdivenler den inip salona geldik hepsi yan yana otururken ben karşılarına oturdum ve onlara başlayın dercesine bi bakış attım ulaş komuşmaya başlayınca bakışlarımı ona döndürdüm.

"bak çağla annem ve babam gerçekten çok zengindi bi gün babam işlerin kötü gittiğinden falan bahsetti ve ozamanlar annem sana hamileydi sen doğuncaya kadar işlerin düzeliceğini söyledi bize ama planları tutmayınca bakamayacaklarını düşünüp sen doğduktan sonra seni yetimhaneye verdiler işleri düzeltmesi tam beş yılını aldı seni almak için gittiğimizdeyse yetimhanenin değiştiğini ve dosyanında kaybolduğunu öğrendik. Seni hep aradık ama türkiyede birçok yetimhane var o yüzden bulamadık zaten bir iki yıl sonra anne ve babamız trafik kazasında vefat etti. Bizde seni en sonunda bulduk." diyip gülümsediğinde zor tuttuğum göz yaşlarım gözümden yol alıp süzülmeye başlamıştı.

"özür dilerim" sesizce fısıldadığım bu iki kelimeyi barut duymuş olucak ki beni kendine çekip sarıldı bende kollarımı sardım hemen beline biz sarılırken diğerleride geldiğinde tutmaya çalıştığım hıçkırıklarımı saldım, cidden bana ne olmuştu.

Küçükken bile bana başka bi çocuk vurduğunda ben ona daha sert vurur ve ağlatırdım. Ama şuan her daim olan kötü kız gitmiş yerine naif, masum ve kırılgan bi kız çocuğu gelmişti.

Pamir hemen göz yaşlarımı sildi sakinleşmem içinde başımı göğsüne yasladı. Ağlamam kesilmiş ve yerini iç çekişlere bırakmışken pamir'in güzel kokusu ve ağlamanın etkisiyle gözlerimi kapattıp kendimi pamirin kaslı kollarına bıraktım.

*****

Uyandığımda odamdaydım. Bu gün okula gitmemiştim ve mutluyum. Telefonumu bulamayınca korktum o benim biricik aşkımdı. Hızla yataktan kalkıp odadan çıktım ve üçer beşer merdivenlerden inmeye başladım. Korkulu gözlerle telefonumu arıyordum. "Ne oldu çağla" dedi Bartu "Telefonumu bulamıyorum." "Sehpanın üzerinde sen uyurken Barut seni kucağına aldığınde telefonun düştü bende oraya koydum." Gülümsedim. "Teşekkür ederim abi." Abi dememe ilk başta şaşırdı ama sonra o da gülümsedi. Telefonumda 30 tane arama vardı.

Araf 15 kez

Güney 10 kez

Emre de 5 kez aramıştı

Okadar merak etmezler sanmıştım. Hemen Araf ı aradım. İlk çalışta açtı. "Lan gerizekalı! Belanı siktirtme bana o telefon niye açılmıyor!? Birdaha ben aradığımda hemen açmazsan döverim!"

Sırıtarak koltuğa oturdum. Barut Barın ve Bartu bana bkıyordu Ulaş ve Pamir yoktu. "Oldu paşam başka isteğin uyuyordum mal uyurken telefonu nasıl açmamı bekliyorsun?" "Of tamam sus nasılsın?" "İyiyim." Deyip ayağa kalktım ve odama gittim. Yatağa yattım. "Ya Araf ben sizi şimdiden çok özledim birde farklı okullara gideceğiz." "Ben ve Emre tamamda Güney i özlediğin kesin mi?" "Kesin özledim o şebeğide." "Hafta sonları falan buluşacağız o halde." Ofladım "Gece yurttan falan kaçıp gelseniz."
"Deneriz ama Aysel cadısı korumayı artırdı." Ofladım. "Ya ben sizden en fazla 8 saat ayrı kalıyorum o da uyurken aq." "Çağlam kapatıyorum telefonu." "Peki ." Deyip telefonu kapattım. Yatağa daha fazla yayıldım. İçeri Pamir girdi. "Hadi Çağla Derin yemek yiyeceğiz." Kafamı sallayıp aşağı indim. Sofra kueulmuştu. En sevdiğim yemekler vardı. Gülümsedim ama sonra gülmem soldu çünkü aklıma Güney geldi. Şimdi yurt un yemeklerini yapan kadına sövüyordur. Kafamı iki yana salladım ve masaya oturdum. Canım yemek istemiyordu. Sadece yemeklemilgileniyordum. İnanabiliyor musunuz? Yemek aşığı Çağla Derin Akpınar yemek yemiyor. "Güzelim neden yemiyorsun?" Sesin geldiği yere baktığımda Ulaş ı gördüm. "Canım istemiyor." "Sen yemek aşığısın neden yemiyorsun?" "Gerçekten canım istemiyor yemesem olmazmı?" Deyip masumca baktım. "O yemek bitecek Çağla." Kafamı sallsyıp yemeye başladım.

Ulaş ın ağzından

Çağla nın neden yemediğini biliyorum telefon konuşmalarını duydum. Onları özlüyordu ve bu Çağla yı üzecekti. Onun üzülmesini istemediğim için onlara bir ev tutacağım aynı okulda olacaklar. Ve yemeğe çağırdım sanırım yurttan çıkmaya çalışıyordu Çağlam kafasını sallasada yemeğini yemiyordu.

Çağla nın ağzından

Ben yemeğimle oynarken kapı çaldı işte fırsat! "Kapı çaldı ben bakayım" deyip hızla masadan kalktım ve kapıyı açtım karşımde gördüğüm şeyle şok oldum ve çığlık attım ve hepsinem koala gib sarıldım. Onlarda gülerek içeri girdi. Koşarak abimlerin yanına gittim. "Hanginiz yaptı?!" Dedim Ulaş "ben" dedi bana bakmadan hemen ona sıkıca sarıldım ve yanağından öptüm. "Teşekkür ederim. Teşekkür ederim. Teşekkür ederim" Ulaş gülüyordu....

°•°Sözde Arkadaş°•°Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin