Medya: emre
Gözümü araladığımda rahatsız bir koltukta gözlerimicaraladım. Sag tarafıma döndüğümde Ateş telefonuyla birşeyler yapıyordu. Beni farkettiğinde sırıttı.
"Ooo uyuyan güzel uyanmış" sinirle Ateş e doğru baktım "Neden getirdin beni buraya!" "Neden ağladın?" "Sanane" "Cevap ver!" "Sanane herşeyi sana anlatmak zorunda falan değilim!" Sinirle bileğimi tuttu ve duvara yasladı bileğimi öyle bir sıkıyordu ki morardığına eminim
"Ateş! Bırak kolumu" daha fazla sıkmaya başladı. Ulan Araf! Hepsi senin suçun! Ateşin erkekliğine dizim ile vurdum. Bir anda gözlerinden ateş çıkmaya başladı hassiktir!
Kolumdan tutup bir yere doğru sürüklemeye başladı. Bir odaya geldiğimizde beni içeri attı ve kapıyı kilitledi oda karanlıktı ve bende yetimhane müdürü yüzünden minnacık korkuyo olabilirim. Kapıya vurmaya başladım. "Ateş! Aç kapıyı!" Ayak sesleri git gide azalırken yere çöktüm
Barut
Çağla nın odasına girdiğimde Çağla yoktu hay sikeyim böyle işi! Hemen aşağı indim. "Çağla yı gördünüz mü lan!?" Dediğimde herkes endişelenmişti Güney bile.
*****
Heryerde onu arıyorduk sinirle Araf ın yakasına yapıştım. "Her şey senin yüzünden oldu lan! Ne diye öyle konuştun sikiyem senin belanı!" Araf sinirle bağırdı. "Ne bileyim lan ben böyle olacağını! 14 yıldır aşık olduğum kıza pat diyenitiraf edemedim!"
Dediğinde şokla hepimiz ona bakıyorduk. Ne yani araf çağlayımı seviyor. Güney ve emre hariç hepimiz şaşkınca ona bakarken ulaş abimin telefonu çaldı zaten sinirli kimse azına sıçacak.
"Kim arıyo abi?" pamirin sorusuyla abim cevap verdi,
"Akın piçi arıyo." Diyip sinirle telefonu açtı,
'Ne var lan'
'.......'
'Hemen adresi mesaj at, eğer bi bokluk varsa sikerim belanı.'
'......'
Akınla konuşması ardından,
"Beni takip edin." Deyip arabaya atladı. zaten araba büyük olduğu için hepimiz sığdık abim yolda giderken adamlarına mesaj gönderdiği için arkamıza adamları takılmaya başladı
Çağla'nın ağzından
Karanlık odada başımı dizlerim ve kollarım arasına alıp sallanırken birşeyler sayıklıyordum. Kapı birden açılınca sıçradım ve sayıklamalarım yükseldi. "Vurma...lütfen...vurma...ben birşey yapmadım..." Son hatırladığım şey beni saran güçlü kollar ve beni içine çeken karanlık
*****
Uyandığımda bu sefer rahat bir yerdeydim. Yatakta doğrulup etrafıma baktım. Siyah ve gri tonların hakim olduğu bir odadaydım. Anılar gözümün önünde canlanırken hassiktir ateş beni kaçırdı. Hemen yataktan kalktım ve odanın kapısına koştum. Kulpu kavrayıp aşağı doğru çektiğimde. Kapı açıldı. Oha lan bu salak Ateş kapıyı kilitlemeyi unutmuş. Hemen odadan çıkıp koridora göz attım. Yan odanın kapısı açıldı ve içinden Ateş çıktı. Benim odadan çıktığımı anlayınca kaşlarını çattı ve bana doğru yaklaşıp belimi kavrayıp beni kendine doğru çekti. Ben mal mal ona bakarken o,
"Benim prensesim uyanmış mı?" Oha lan bu jojuh ne diyo bana prensesim mi dedi ben mi yanlıs anladım? "Rahat uyuyabildinmi güzelim?" " Bok ye Ateş" dedim sinirle. Kaşları çatıldı ve belimi sıkmaya başladı. Cabım acıdıği için ağzımdan acı bir inleme firar etti. Zaten vicutlarımız fazlasıyla yakın olduğu için Ateş bunu yanlış anladı ve beni kendine daha çok bastırdı. Oha bir dakika ben utandım mı şimdi yani.
Yok sen hasta olduğun için öyle
Uf sen bi sus beğh!
Eheheh ilk defa ic sesimle konuşuyorum heyecan yaptım aq.
Ben böyle kendi kendime bişeyler düşünüken Ateş dudaklarını boynuma bastırmıştı bile. Tüm gücümle onu ittirmeye çalışırken o beni çoktan kucağına alıp çıktığım odaya geri soktu. Odaya girince beni yatağa fırlatıp üzerindeki t shirti çıkarttı. Ve ağırlığını vermeden üzerime çıktı ve dudaklarıma sertçe yapıştı. Altında çırpınıp itmeye çalışırken tek eliyle iki bileğimide yakalayıp başımın üzerinde sabitledi. Dudaklarımdan ayrıldıktan sonra tüm yüzümü tekrar tekrar öptü ve anlıma uzun bir öpücük kondurdu ve boynumdan başlayarak diliyle göğüslerime doğru yol çizdi. Ğöğüslerime gelince t shirtim izin vermediği içim t shirtimi parçalayıp kenara attı. Ağlamalarım ve hıçkırıklarım gün yüzüne çıkınca başını kaldırıp gözlerimin içine baktı. Neden yüzüne hüzünle bakıyor. Beni becermesine izin vermediğim için mi bukadar üzgün? Biraz daha gözlerimin içine baktıktan sonra işine tekrar devam etmeye başladı. Tek eliyle bileklerimi tutarken öbür elide vicudumda arsızca dolaşıyordu. Bir anda silah sesleri gelmeye başlayınca Ateş üzerimden kalktı. Silah sesleriyle ağlamam daha çok şiddetlenirken "geliyorum güzelim" deyip çekmeceden silah alıp odadan çıktı. Hemen vicuduma çarşafı sardım. Vicudumun üst bölgesinde ve kollarımda çeşitli morluklar vardı. Odanın kapısı açıldığında titrek bir şekilde kafamı o tarafa çevirdim. Arafla karşılaşınca kızarmış gözleriyle bana bakıyordu. Hemen yanıma gelip iri cüssesiyle beni sardı. Kolumdaki morluklarda elini gezdirdi gözünden bir damla yaş düştüğünü görmüştüm. Ne yani kullandığı kız için ağlıyor mu? Onu ittirip kekeleyerek konuşmaya başladım.
"G-git." "Yapma böyle güzelim" başımı olumsuz anlamda sallayıp kollarımı bedenime sardım içeri diğerleride girince Barut kucağına alıp odan çıkardı. Arabaya bindiğimizde kafamı göğsüne koyup kollarımı beline sardım. O da hemen saçımı okşamaya başladı. Diğerleride arabaya binince sanırım eve doğru gitmeye başladık. Eve gittiğimizde Barut kucağından indirmeden beni odama götürdü yatağımın üzerine beni koydu ve odadan çıktı. Hemen üzerimi çıkartıp banyoya girdim.
*****
Sıcak su ile duş alıp banyodan çıktım ve üzerimi giyindim ve Yatağıma uzandım. Odamın kapısı tıklandığında sıçradım ve 'Gel' dedim İçeri Güney ve diğerleri girdi. Pamir yatağımın kenarına oturdu ve saçımı okşamaya başladı ifadezizce duvarı izliyordum. "İyi misin güzelim" dedi Bartu kafamı olumlu anlamda salladım. "İstersen seni yalnız bırakalım" dedi Barut. Herkes odadsn çıktı ama sadece Araf kaldı. Ve gözlerimin içine bakıyordu. Bende ona dönüp gözlerinin içine bakmaya başladım. "Neden böyle yaptın ki okadar kullanılacak kız varken neden beni seçtin?" Diye sordum aniden. Araf,
"Seni kullanmadım" deyip kafasını eğdi "Ozaman neden beni öptün?" "Peki sen neden beni öptün?" Bir an afalladım cidden ben neden öptüm ki onu? "Bilmiyorum bir anda oldu. O an yapmak istediğim şeyi yaptım ve seni öptüm." Dedim. Kafasını sallayıp odadan çıkmak için arkasını döndüğünde hemen yataktan fırladım ve kolundan tutup kendime çevirdim. Ve ona sıkıca sarıldım. "Neden sana muhtaçmışım gibi hissediyorum kendimi?" Kollarını hemen belime sarıp beni kendine daha çok çekip kafasını boyun girintime gömdü. Derin derin soluklar almaya başlayınca kokumu içine çektiğini anlamıştım. Kulağıma fısıldadı,
"Vanilya kokulum..." ellerimle yanaklarından tutup kafasını kaldırdım ve şakaklarına sulu sulu öpüp odadan attım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
°•°Sözde Arkadaş°•°
Chick-LitHayatta yaraları iyileştirebilen iki cümle vardır; Seni seviyorum, Özür dilerim.