0.9

88 7 13
                                    

Medya:Öykü (kırpmaya üşendim)
Şarkı:Şehinşah-Yak Yak Yak(Şarkı değil ama klip yeni çıktığı için canım çok istedi medyaya koymayı)

Uyandığımda belimde dolanan kolları farkettim. Kimin kolu lan bu!? Kolların sahibine baktığımda derin bir nefes aldım. Salak Barutmuş bu. Yataktan kalkmaya çalıştım ama Barutcuğum izin vermedi. "Pişt Barut" "hı" "uyansana" "hıhı" "Barut eğer uyanmazsan yeminle Güney i başına salarım kimse kurtaramaz seni"

sinirle yataktan doğruldu. "1 Barut değil abi" "he he" dedim ateşle oynuyorum biliyorum. "Sabır! 2 O Güney i ağır siktirtme bana!" Ofladım. "Taam be taam" dedim. Sinirle bana baktı hani yani tırsmadım değil. "Çişim geldi kolunu çeksen hani" dedim "haa"deyip kolunu çekti. Yataktan kalkıp tuvalete gittim ve işedim.

****
Okula gitmek istemiyordum aslında ama neymiş geri kalırmışım falanmış filanmış. Oflayarak kapatıcıyı sürmeye başladım. Odadan çıkıp pamirlerin yanına gittim.

"Hadi gidelim" dedi Emre ve evden çıktık. Okula geldiğimizde hemen arabadan inip sınıfa çıktım. "Çağla birşey konuşmamız gerek." Dedi Araf. "Sonra konuşsak olur mu ders başlayacak." Araf derin nefes aldı ve
"peki" dedi.

Sınıfa girdiğimde bi kız öğretmenler masasından aşağı atlıyordu. "Uçan pikaçular aşkına çekil ordan!" Ne olduğunu anlamadan bakarken kız üzerime düştü. "Ah! Noluyo lan!?" Sınıf anırarak gülüyordu. Kız üzerimden kalktı ve hızlı hızlı konuşmaya başladı.

"Ya şey ben özür dilerim gerçekten bilerek olmadı sadece azcık zıpla dediler bende örtmenler masasından atlıyım dedim -elini uzattı ve beni yerden kaldırı- sonra senin üzerine atladım ya valla çok çok sorry lan ne gülüyosunuz beynini tuvalete düşürmüş sakat amipler!" Kıkırdamaya başladım "önce bi nefes al be kızım sorjn yok" msl mal sırıtmaya başladı. "Ben Öykü." "Bende Çağla Derin" dedim ve elini sıktım. Gülümseyip yerimize geçtikgen sonra öğretmen geldi.

****
Zil çaldığında sıradan kalkıp kantine inecektimki Araf durdurdu. "Çağla konuşalım." Kafamı salladım ve boş bir sınıfa geçtik.

"Bak Çağla ben seni üzmek istemedim dün bir piçlik yapıp kendimi düşündüm gerçeği söylersem benden uzaklaşırsın diye düşündüm ama daha fazla nefret etmeni sağladım.
Özür dilerim." Dedi ve yere baktı

Araf bu zamana kadar sadece benden özür dilerdi. "Gerçekler?" Bir adım yaklaştı bir adım daha ve bir adım daha. Aramızda çok az bir mesafe vardı.

"Ben seni çok seviyorum be Çağlam. Sen ağlayımca içim gidiyor amınakoyim. Dün bana tokat attın ya hic canım acımadı biliyor musun? Sen ağladığın için kalbim acıdı lan hemde çok acıdı."

Ne diyeceğimi bilemiyordum. Bende seni seviyorum mu yoksa özür dilerim ama ben sevmiyorum mu? Bu hayatta iki tane önemli söz vardır birincisi Özür dilerim ikincisi seni seviyorum. Çoğu yaraları iyileştirecek o iki cümle...

Arafa baktım gözlerinin içine bi anda karnımda uçuşmaya başlayan kelebekler, kalbimin ritminin hızlanması, vücudumu saran titreşim. Bunlar neyin nesiydi bu...bu... Eğer bunları birine karşı hissediyorsan sen o kişiye aşıksındır dimi. Ve ben Çağla Derin Akpınar bugün bu karşımdaki oğlana aşık olduğumu anladım.

Ben saf saf arafa bakarken o,

"Çağla bişey demicekmisin?" Sesiyle irkilip gülümsedim,

"Seni seviyorum araf." Bi anda beni kaldırıp sıkıca sarılmasıyla hemen kollarımı boynuna sarılıp kafamı boynuna gömdüm.

Derin derin soluk sesleri gelmeye başlayınca kokumu içine çektiğini anladım. Birazdaha öyle durup ayrıldık gözlerinin içine bakarken, gözleri dudaklarıma kaydı,

°•°Sözde Arkadaş°•°Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin