°•°Sözde Arkadaş°•°

0.5

Medya: Çağla

Benim arkamdan Emre Araf Güney Pamir ve Ateşgil çıktı aşiret gibi okula gidicez mübarek.

Pamir arabayı almak için garaja gitti. Bizde ortada sap gibi bekliyoruz aq. Güney in kolunu omzuma atması ile irkikdim. "Nereye daldın prenses?" Derin nefes aldım. "Hiiç" gözlerim dolmuştu. "Kızım söyle ne olduz? Yoksa abinler mi birşey yaptı kızım anlat---"

Güneyin sözünü kesen Araf oldu

"Sus lan gevşek! Birşeyide aklında tut amınakoyim! Aldırma Çağla sen şuna gel sen benim yanıma" deyip beni kendine çekti.

"Ya anlatın işte " dedi Güney derin nefes aldım. "Dilan..." Güney yutkundu. "Ölüm günü bu gün..." Derin nefes aldı "Özür dilerim Çağla" gülümsedim "sorun yok neyse Pamir nerde yah" diye sağa sola bakarken Güney in kolundaki bilekliği farkettim "Güneeeyy" tatlı tatlı bakmaya başladım. "Ne var baş belası" "Bilekliğini bana veeer" "olmaz lan git başkasından otlan" sinirle Güneye bakıp kolundan bilekliği çıkarttım ve kaçtım. O da peşimden geliyordu. Çarptığım şeyle yere düştüm. Ama canım acımadı ne oluyor lan

Hass ben Ateş in üzerine düşmüşüm lan. Hemen ayağa kalktım ve üzerimi silkeledim. Ateşte yerden kalktı ve bana gözünü kırptı Ateş e 'göz kapağının üzerine kezzap döküp klozete sokarım' bakışı attım. Güney bilekliğini benden aldı ve konuştu. "Vermiyorum işte aq 5 tane abin var onlardan al" kollarımı bağladım ve dudağımı büzdüm. O sırada Pamirciğim geldi ve arabadan indi, "Ateş okulda görüşürüz " dedi ve arabaya bindi. Bende ön koltuğa oturdum Araf Emre ve Güney de arkaya oturdu yüzüm asıktı görürler hiçbiriyle konuşmayacağım. "Güzelim ne oldu niye suratın asık" "Güney bilekliğini vermiyor birde 5 tane abin var git onlardan iste diyor öküz" Pamir güldü. "Siktir et onları ben veririm sana iki tane bileklik" sevinçle ellerimi çırptım. "Görün ve örnek alın" dedim nispet yaparak.

*****

Okula geldiğimde arabadan ilk ben indim. Ateşler bankta oturuyordu sürtük kızda onun yanında dolanıyordu. Göz devirdim ve Pamir in arabadan inmesini bekledim. Arabadan inince ona tatlış tatlış bakmaya başladım birazdan tatlı kusucam ama olsundu. "Al cadı al" deyip kolundaki ikicbilekliği bana verdi
Ona öpücük atıp sınıfa çıktım sırama oturdum yanıma sürtük bir kız geldi "canım ateğsten uzak dur taammı" "aq bi got Ates i ne yapayım ben gram umrumda değil" kolumu tuttu. Sırıttım ve ayağa kalktım "bak kızım kaşınma!" "Kaşısana bebrğim" çakma sarı saçlarınsan tutup kafasını duvara sürttüm ve dizimle ksfasıns vurdum. Akın alkışlamaya başladı. "Atarlı prenses" dedi göz devirdim ve sırama oturdum. 5-10 dk sonra hoca geldi. "Çağla Derin Akpınar! Kendini tanıt" "Çağla Derin Akpınar" dedim ve sustum "Düzgün tanıt!" Dedi ve elindeki çubukla masaya vurdu manyak hoca aq "Bu kadar yeter " "biz seni tanımak istiyoruz ama" "tanımak istiyorsanız benim anlatmam gerekmez sizin beni çözmeniz gerek " dedim sınıdtan ooo sesleri yükseldi "Çağla Derin tanıt dedim!" "Çağla Derin Akpınar 17 yaşındayım Ulaş Akpınarın kız kardeşiyim. Oldu mu?" Deyip göz devirdim hoca şaşkınlıkla bana baktı dedikodu yapıcaz aq "Kız Kardeşi derken öz mü " "öz " dedim kafasını salladı ve derse başladı bu arada sınıfa ateş gelmedi aq

****

Kapının tıklanmasıyla herkes orays döndü. Nöbetçi gelmişti "Hocam Çağla Derin i Fizik öğretmeni çağırdı" ayağa kalktım dersten kurtuldum bu adam niye çağırdı amk . Acaba hocaya ampul kafa dediğim için mi?

Nöbetçi bir sınıfı gösterdi. Sınıfa girdiğimde sınıf bomboştu. Arkamdan sırıtarak Ateş bana doğru yaklaştı ve beni duvarla arasına alıp bileklerimden sıkıca tutup duvara yasladı alkol kokuyordu "Ateş?" "Akpınar" mala mal ona bakıp,

"Lan gerizekalı sen içtin mi yoksa okula nasıl aldılar seni bu halde valla okulun eşkiyasısın inşallah yanlışıkla bokunu yersin." Yarım ağız gülüp yaklaşmaya başladı dudaklarımızın arasında nerdeyse 1 cm kala konuştum,

"Höstt lan tirrek." Diyip bileklerimi ondan kurtardım ve üzerimden ittim. Hafif sendelesede ayakta durmayı başardı ve kaşlarını çatıp tekrar bana yaklaşmaya başladı.

Lan çok pis bakıyo bu korkuyom tekrar beni duvara yasladı. pis kokan nefesi ve dilini boynumda hissetmemi sağladı şirefsiz. Ben olayın şokuyla sap dururken ateş boynumu emmeye başladı. Gözümden süzülen yaşla kendime gelip.

Tüm gücümle onu itmeye çalıştım. Ama 'çalıştım' diyorum çünkümsü sarhoş olmasına rağmen hayvan gibi Gücü var. İmdat çığlıkları atmaya başlayınca. Daha da hırslandı ve boynumu boydan boya morarttı.

Bi anda kapı sesi ardından ateşin yere yığılması. Kendimi yere bırakıp hıçkırıklarımı saldım. Vücuduma dolanan eller ve beni içine çeken karanlık.

Ulaş'ın ağzından

Okul müdürü Pamir ile ilgili bir sorun olduğunu söyleyip beni çağırmıştı. Okula gitmişken Çağla nın yanına da uğrarım diye düşünüyordum. Müdürün odasına doğru giderken bir kızın çığlık seslerini duydum ve oeaya doğru gitmeye başladım. Sınıfa girdiğimde gördüğüm manzara ile şok oldum. Ateş Çağla'nın boynunu emiyordu. Çağla ise sadece ağlayıp yardım dileniyordu. Sinirle Ateş' e doğru ilerledim ve çağlanın üzerinden çektiğim gibi sert bir yumruk attım. "Lan şerefsiz! Lan sen ne kadar piç bir adammışsın. Doğrusu sen adam bile değilsin!" Deyip Ateş'i bir kaç kez daha yumrukladım ve kenara fırlatıp kardeşime kollarımı sarmamla Çağla bayıldı... Ulan Bartu Ulan Barın Ulan zpamir hepinizin belasını siktim... Kucağımda Çağla ile Arafların sınıfına gittim. Çok sinirlenmiştim hepsinin eli armutmu topluyo lan! Güney hızla yanıma geldi. "Ulaş abi noldu?" "Eben oldu Güney! Hepiniz hemen eve Pamirede söyleyin oda hemen eve gelsin!" Dedim Akınlar 'hassiktir' bakışı atıyorlardı. Hepsine sinirle bakıp sınıftan çıktım. Çagla yı hızla arka koltuğa bıraktım ve sürücü koltuğuna oturup son gaz eve doğru ilerledim.

****

Eve geldiğimde kapıyı yumrukladım. "Açın lan şu kapıyı!" Diye bağırdığımda Barut söve söve kapıyı açtı. Beni görünce korksada Çağlayı görünce gözlerindeki endişe okunur haldeydi. Hızla Çağla'yı kucağımdan alıp salondaki üçlü koltuğa yatırdı. Barut sinirle Barın'ı çağırdı. O sırada kapı çaldı Barut kapıyı açtı ve içeri endişeyle Emre Araf Güney ve Pamir girdi.

Çağla'nın Ağzından

Kulağıma gelen seslerle gözlerimi araladım.(Kulağıma giriyo aralı ses br yanı dobra ve bir yanı lez kdmcdk -Yaren) Aklıma gelen şeyle gözlerim doldu. Gözlerimin dolduğunu gören Ulaş telaşla bama bakıp,

"Sakin ol prensesim geçti" deyip saçımı okşamaya başladı. "Biri anlatacak mı artık" dedi Barut Gözlerimden yaşlar sicim sicim dökülürken Ulaş olanları anlattı. Barın yanıma oturup saçlarımı okşadı. "Geçecek güzelim geçecek." İç çekerek konuştum. "Silsem geçer mi abi? O zaman peçete verin sileyim." Deyip daha çok ağlamaya başladım. Herkes bana acıyarak bakmaya başlayınca sinirli gözlerimi onlara çevirip hıçkırıklarımın arasından konusmaya başladım. "Acımayın hıck bana hıck sıçarım hepinizin ağzına hıck" Barut sinirle konuştu. "Küfür etme lan!" Kafamı sallâdım ve kafamı Barın abimin omzuna koydum...