... BÖLÜM... 29...

31 2 0
                                    

"Yağmur başlamıştı. Tıpkı ilk karşılaştığımız günkü gibi yağıyordu."

Bölüm şarkısı olarak :miraç - aşk ateşi

İyi okumalar...

( bu bölümde +18 olduğundan rahatsız olacak olan okuyucularım bu bölümü okumasın )

Kendimi uçsuz bucaksız bir denizde gibi hissediyordum. Halbuki bulutların üstünde nefes alıyormuşum haberim yok.
Kendimi şartsız koşulsuz kollarına bırakmıştım. Artık kalbimle birlikte bedenimi esaretimi ona bırakacaktım.

Ellerinin birini yanağıma çıkarırken kalbim neredeyse çıkacak gibi atıyordu.
Eli yanağıma çıkınca gözlerimi kapattım. Sıcacık avuç içi yanağımı okşuyor du. Gözlerimi açtığımda gözleri çakmak çakmak olmuştu. Gözleri gözlerimi delerken bir adım atıp aramızdaki mesafeyi sıfıra indirdi. Boşta ki elini belime koydu. Elimin arasındaki elini hafifçe çekip yanağıma koydu. Başını hafifçe bana yaklaştırırken gözlerim kendiliğinden kapandı. Salise sonra sıcacık nefesini dudaklarımın üstünde hissettim.
İlk başta sadece dudaklarını dudaklarıma değirdi. Biraz geri çekilip iki dudağı ile dudaklarımı araladı. Alt dudağım iki dudağının arasındaydı. Bu onunla ilk öpüşmemiz değildi ama İlk miş gibi hissediyorum. Islak olan dudağı dudağımı serbest bırakıp üst dudağımı aldı. Belimdeki eli beni kendine daha çok bastırırken ellerim istemsizce yanağımdaki eline ve Belimdeki koluna gitti. Dudaklarını dudaklarıma yumuşak bir şekilde bastırıp öptükten sonra geri çekilip alnını alnıma yasladı. Gözlerim hala kapalı iken ne yapacağımı bilmiyordum.

Kısık ve ateşli sesi kulağımı sardı... Eğer.. Hazır değilsen durabiliriz sevgilim...  Dedi.

Bunu bilmiyordum sadece tek bildiğim çok utanmamdı. Gözlerimi açmadan konuştum.

... Sadece çok.. Çok utanıyorum bulut...

Sesim kısık çıkmıştı umarım ne dediğimi duymuştur.

Yanağımı okşayıp baş parmağı ile dudağımı okşadı.

... Utanmana gerek yok sevgilim biz artık evliyiz.. Sen benimsin ben senin.. Bir şey itiraf edeyim mi.?...

Sorusu ile gözlerim kendiliğinden açıldı. Kafamı çekince gözlerinin kapalı olduğunu gördüm. Ben çekilince gözlerini açıp başını dikleştirdi. Gözlerim ile gözlerini delerken konuştu... Bende bakirim.. Bu benim ilkim olucak.. Kendimi hep sevdiğim kadına bırakmıştım.. İnan utanmam çok normal.. Sen kendini bana bırak.. Herşey kendiliğinden gelişecek zaten...

Duyduğum ile şaşırınca nedense istemsizce bir rahatlama geldi. Karşımda benim gibi ilkini yaşayan bir adam vardı.

Gözlerimin içine bakıp çok kısık bir sesle tekrar soru sordu... Hazır mısın?...

İçimde beni öpmeye başladığı an hiç tatmadığım tuhaf bir his olmuştu. Galiba buna arzulamak deniliyordu. Ve ben kendimi ona teslim etmek istiyordum.
Başımı yukarı aşağı salladığım yanağımdaki eli üstündeki ellerime kaydı. Elimi tutup beni yatak odası kısmına doğru çekti.

Yatağın yanına geldiğimiz an derin bir nefes alıp durdu. Geniş omuzlarına bakarken bana döndü. Ellerimi bırakıp ilk önce üstündeki ceketi çıkardı. Kravatını tek hamlede çıkarıp yere ceketinin yanına fırlattı. Anlaşılan tek heyecanlanan  ben değilim.

Bana döndüğünde gözlerime baktı. Yanıma bir adım atıp önümde durdu... Işığı kapatmamı ister misin?...

Sorusuna evet cevabı olarak başımı salladım. Yatağın yanındaki abajurları yakıp Yanımdan geçip ışığı kapatmak için kapının oraya gitti. Bende boş durmayıp başımdaki duvak'ı çıkarttım. Onu yere bırakırken ışıklar sönmüştü. İçeriyi tek aydınlatan yatağın kenarındaki ışıklar idi.
Hafifçe eğilip ayakkabılarımı çıkardım.
Boynumdaki kolyeyi ve küpelerimi çıkarıp komedinin üstüne koydum. Bilekliğimi çıkarıp dudaklarıma götürdüm bir tane öpücük bırakıp diğerlerinin yanına bıraktım. Bulutun ayak seslerini tam arkamda duyunca arkamı döndüm. Yüzünü vuran az ışık onu çok yakışıklı gösteriyordu.

GÖKYÜZÜMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin