12 bölüm

602 34 6
                                    

Böyle bir şey olmayacaktı. Baturay benim için çok farklıydı. İsmini bile bilmediğim birine Baturay kadar hatta Baturay'dan daha fazla değer veremezdim. Ama bunu anlayacağını ve ya anlayışla karşılayacağını hiç sanmıyordum. Onunla anlayacağı şekilde konuşmam gerektiğini biliyordum. Ya da onun istediği şekilde.
"Geçen bir şeyler konuştuğumuzu hatırlıyorum."
"Ne?"
"Beni bir yerlere götürmek istediğini söylemiştin. O teklifin hala geçerliyse seninle gelmek isterim."
Yalan söylemekten nefret ediyordum. Ama buna mecburdum.
"Cidden mi? Benimle gelecek misin?"
"Bunu çok isterim"
Yüzündeki mutluluğu göre biliyordum. Ani bir sevinçle bana sarılmaya çalıştı ama refleks olarak onu ittim.
"Ya çok pardon birden heyecanıma engel olamayınca şey oldu."
"Tamam sorun yok. Şimdi planları yap ve akşam bana mesaj at olur mu?"
"Olur"
Dedi ve mutlu bir ifadeyle bana göz kırptı.
"Peki ben seni rahat bırakayım da işini hallet görüşürüz"
"Hoşçakal"

Sonra arkasını döndü ve yürümeye başladı. Onunla randevu ayarlamıştım. Ama bunu isteyerek yapmamıştım. Baturay'la gitmek benim için çok güzeldi. Ama bu çocukla gitmek mi? Hayır istemiyordum. Bir anda Baturay'la randevum aklıma geldiğinde nerede ola bileceğini hatırladım. Bu çok basitti. Hemen koşmaya başladım. Parka vardığımda onunla buraya ilk gelişim aklıma geldi. İkimizi de çok mutlu etmişti bu park. Umarım bu gün de aynı şeyi yapmayı başaracaktı. Kapının üzerinden atladıktan sonra Baturay'ın banka uzandığını gördüm. Ona yaklaştım. Gözlerinden bir damla yaş süzüldü dudaklarına doğru.

"Baturay!!"
Diye seslendiğimde bana döndü. Hemen göz yaşlarını sildi.
"Enes?? Bu gerçekten sen misin?"
"Benim"
Yüzünde küçük ve tatlı bir gülümseme oluştu. Bana bakarken sanki gözleri parlıyordu.
"Geldin sonunda geldin Enes."
"Senin için çok endişelendim. Telefonlarıma cevap vermedin. Bir sürü mesaj yazdım ama hepsi bir görüldüye hasret kaldı. Seni aramaya çıktım ama bulamadım. En son burada olabileceğin aklıma geldi. Neden beni bu kadar endişelendirdin ki?"
"Sen beni biraz kırdın aslında. Ama burada geçirdiğim her an sen yine aklımdaydın ne kadar kırgın olsam da yanıma gelmeni istedim."
"Baturay?"
"Efendim Enes?"
"Sarıla bilir miyim? Sadece bir kere?"
"Sarıl be. Öyle sarıl ki beklediğim, kırıldığım her ana değsin. Hatta öyle sarıl ki seviyorum diyenler sevgisinden utansın."
O bunları söylerken gözümden bir damla yaş beni terk etmişti bile. Onu çok kırdım. Bunu farketmeden yaptım. Bu kadar duygusuz olduğuma inanamıyorum. Dediği gibi sarıldım ona. O da sımsıkı sarıldı. Kokusunu çok özlemiştim.

Ayrıldığımız da bana baktı ve konuşmaya başladı.
"Senin kokun olmayınca hiç uyuyamadım. Yanına gelmek istedim ama gelemedim. Ama şimdi kokunu yeniden içime çektiğim de huzura ulaştım. Senden bir şey isteye bilir miyim?"
"Elbette Baturay"
"Enes"
"Efendim?"
"Bir kere dizinde uyuya bilir miyim?"

Eveeeet!! Tatlı bir bölüm olduğunu düşünüyorum tabi sizin düşünceleriniz benimkilerden daha önemli düşüncelerinizi belirtin. Bu arada aklımda başka bir AnarTekin hikayesi daha var. Bundan çok daha farklı. Sizce onu da yazmaya başlasam mı? Yoksa bunun bitmesini mi beklemeliyim? Bana yorum olarak belirte bilirsiniz. Bu arada hala bilmiyorsanız Instagram ismi bay_sungurtekin takip etmeyi unutmayın. Yazım hatalarını görmezden gelin. Destekleriniz için minnettarım. 😉😉

İmkansız / AnarTekinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin