5 bölüm

863 43 10
                                    

"Şakanın hiç sırası değil!"
Biraz gergindim ve sebebini bilmiyordum. Baturay bunu farketti
"Sen iyi misin?"
"Bilmiyorum"
"Peki bu benim hatam mı?"
"Hayır tabi ki"
"Uyuyalım mı artık?"
"Nerede?"
"Yatağımda"
"Sen ciddisin yani?"
"Evet ciddiyim"
Aslında istemiyordum ama vücudum istemsizce hareket ediyordu. Yatağa uzandım Baturay'da benim yanıma. Bana sarıldı. Garip derece de güzel bir duygu. Kalp atışlarım hızlanıyordu. Bana çok sıkı sarılmıştı. Kalp atışlarımı her an fark edebilirdi. Gittikçe bana daha da yaklaşıyordu. Bende ona sımsıkı sarıldım.
"Beni asla bırakma."
"Seni asla bırakmam"
Sonra kafasını göğsümün üzerine koydu. Kalp atışlarımı dinledi. Elimi saçlarına daldırdım. Sanki bir rüya gibiydi. Tabi her rüyanın bir sonu vardı. Aniden yerimden kalktım. Baturayı da uyandırmıştım. Gözü yarı açık halde bana baktı.
"Noluyor Enes?"
"B-Baturay ben salonda uyusam daha iyi."
"Ama neden? Ne oldu?"
"Böylesi daha iyi"
Salona gittim. Kendimi garip hissettim. Sanki bu olanları bilinçsiz bir şekilde yapıyordum. Ya da gizemli bir güç beni bunları yapmaya itiyordu. Aşk ola bilir miydi?? Saatlerce bunun hakkında düşündüm. Saçmaladığımı farkettiğimde saate baktım. 04:48. Kanepeye uzandım biraz uyumam gerekiyordu. Yan tarafa döndüm ve gözlerimi kapattım.
Gözlerimi araladığım da saat 9 olmuştu. Kalkıp elimi yüzümü yıkadım. Kendi kıyafetlerimi giydim. Baturay'ın odasına gittim. Sessizce kapıyı açtım. Ama Baturay orada değildi. Tekrar salona döndüm. Sehbanın üzerinde bir not vardı.
'Çok güzel uyuyordun uyandırmak istemedim. Dün ne olduğunu bilmiyorum. Ama bu gün keyfini yerine getirmek için güzel bir yemek yeriz olur biter. Biraz bekle beni ela gözlüm.'
Ben onun ela gözlüsü değildim. Ama açlıktan ölüyordum güzel bir kahvaltı her şeyi çöze bilirdi. Bekledim bekledim ve daha fazla bekledim. Ama Baturay gelmedi. Beklediğim sırada duşa girdim. Çıkınca Baturay'ın kıyafetlerini giydim. Baturay hala yoktu. Onu cepten aradım. Ama açmadı. Saat 12 olmuştu. Ben hala aç onu bekliyordum. Sonra mesaj sesini duydum.
-ben gecikicem sen yemek ye
Evet beklediğime kesinlikle değmedi. Bir şeyler atıştırmak için dışarı çıkmaya karar verdim. Çünkü buz dolabı boştu. Dışarıda bir şeyler atıştırdıktan sonra Baturay'ın neden beni ektiğini düşünmeye başladım. Zoruma gitmişti biraz. Aynı zamanda dünü düşünmeden de edemiyordum. Belki de dün yaptıklarım onun da zoruna gitmiştir. Özür dilemem gerektiğini düşündüm. Cebimden telefonumu çıkardım ve yazmaya başladım.
- Baturay bu gün beni ekmeni anlıyorum. Dün için özür dilerim. Gerçekten bana birden ne oldu anlamıyorum. Ama oldu işte. Aslında yaptığım her şeyi istemsizce yapmıştım. Aklımla kalbim tartışmaya girmiş gibiydi. Ve bunu durdurmak için senden uzaklaşmam gerektiğini düşündüm. Beni anla lütfen.
Ama göndermedim. Mesajı sildim. Kulaklığımı çıkardım çok beğendiğim  bir şarkı açtım. Şarkı ismi *Passenger - Let Her Go* ve eve doğru yürüdüm. Eve vardığımda kafamı yastığa gömdüm ve gözlerimi kapattım hayaller dünyasından uykuya geçiş yaptım. Telefonun bildirim sesine uyandım.
*BaLaPmOoN  kişisinden 103 yeni mesaj*
Herhalde Baturay'ın canı sıkılmıştı diye düşündüm. Ama 103 mesajın hepsinin aynı cümle olduğunu gördüğümde şaşırdım.
-Kapının önünde seni bekliyorum aşağıya gel.




Alın size uzun ve garip bir bölüm. Ehh işte gibi. Kendim beğendim mi?
Pek değil. Şu sıralar hiç ilham gelmiyor. Bu arada yazım hatalarını görmezden gelin. Destekleriniz için hepinize çok teşekkür ederim

İmkansız / AnarTekinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin