Eighty-Nine Hours

1.9K 131 79
                                    

Aniden odada yankılanan müzik sesiyle gözlerimi açtım. Havayla beraber odada karardığı için el yordamıyla telefonu bulup çağrıyı cevapladım.

+Efendim?

-Mila.

Arayanın annem olduğunu anladığımda yüzüme vuran gerçeklikle yutkundum. Onlara ne hamile olduğumu, ne de Lauren'ın beni aldattığını söylememiştim.

+Efendim anne?

-3 gündür aramıyorsun. Merak ettik sizi.

+İyiyiz, merak etmeyin. Siz nasılsınız? Sofia neler yapıyor?

-Ah ikisi de beni sinir ediyor.

+Neden?

-Sofia erkek arkadaşlarından biriyle fotoğraf çekilmiş. Çocuğun doğum günü için fotoğrafı çıkarttırdı. Baban tabi gördü bu fotoğrafı 'sen benden başka erkeklerle fotoğraf mı çekiliyorsun?' diye trip atmaya başladı.

O anlatmaya devam ederken ayağa kalkıp odadan çıktım. Evde ışık yanmıyordu.

-Anlayacağın ikisi de inat etti ve ne yaparsam yapayım barışmıyorlar.

+Anne, üzgünüm ama bu konuda Sofia'ya hak veriyorum. Yani babam bence çok abartmış.

-Evet! Sonuçta Sofia 17 yaşında genç bir kız. Elbette sevgilisi veya erkek arkadaşları olacak. Bunu neden bu kadar büyüttü anlamıyorum.

Derin bir nefes alıp bahçeye baktım. Atölyenin ışıkları yanıyordu.

+Bence babama yeni bir hobi bulmalısınız. Yani emekli olduğundan beri antropoza girmiş gibi davranıyor.

Anahtarlarımı cebime koyduktan sonra evden çıkıp atölyeye doğru yürüdüm.

-Yani gerçekten antropoza girmiş olabileceğini düşünüyorum aslında. Son birkaç haftadır çıkıp kucağına bile otursam adam etkilenmiyor.

O babamla olan cinsel hayatını anlatmaya devam ederken yüzümü buruşturarak telefonu kendimden ayırdım ve atölyenin kapısını çaldım.

"Gel"

Telefonu tekrar kulağıma koyup içeriye girdim.

+Anne, evli ve yetişkin biri olabilirim ama cinsel hayatınızı dinlemek gerçekten midemi bulandırıyor.

Lauren'da benim gibi yüzünü buruşturduğunda gülümseyerek yanına gidip yaptığı tabloya baktım. Her zamanki gibi beni çıplak çizmişti.

"Beni hep utandırmak zorundasın değil mi?"

Gülerek elini belime koyup beni kendine çekti.

"Bedenin gördüğüm en güzel manzara olmasaydı, başka şeyler çizmeyi deneyebilirdim"

-Benim cinsellik hakkında konuşmama izin vermiyorsun ama siz konuşurken bana dinletiyorsun.

Annemin hala telefonda olduğunu fark ettiğimde gözlerimi büyüttüm.

+Sen de dinleme o zaman.

-Neyse hadi bu seferlik görmezden geliyorum. Telefonu hoparlöre ver.

Kalçamı Lauren'ın dizine yaslayıp telefonu hoparlöre verdim.

-Lauren, nasılsın kuzum?

Anında yumuşayan sesi büyükannesinin ölümünden haberdar olduğunu gösteriyordu.

+Camila sayesinde daha iyiyim.

-Eh tabi böyle durumlarda en çok eşinden destek alacaksın.

Lauren'ın beni aldattığını bilseydi, onunla bu kadar kibar bir şekilde konuşur muydu acaba?

Five Days  // CamrenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin