Five Days // Camren

One Hundred-Five Hours

*2.511 gün önce*

"Elbise."

"Pantolon ve tişört."

"Elbise."

"Pantolon ve kazak."

Oflayarak onları dinlemeyi bırakıp yatağın üzerindeki kıyafetlere baktım.

"Neden ikisini de giymiyorum?"

Sanki çok kötü bir şey söylemişim gibi bana baktıklarında yatağın üzerindeki siyah eteği ve kazağı aldım.

"Bunları giyeceğim."

"Mantıklı."

Tartışmayı bırakmalarına sevinip hızla üzerimi değiştirdim. Ardından saçlarımı tarayıp basit bir makyaj yaptım.

"Bu yeterli olur değil mi?"

Normani ve Ally dikkatle üzerimi incelerken beyzbol sopasıyla camın önünde dikilen Dinah'ya baktım.

"Neden beni onların eline bıraktın ki?"

Sorumu umursamadan sopayı daha sıkı kavrayıp kapıya gitti.

"Tanrım giyinişi bile keşim diye haykırıyor!"

Hızla odadan çıktığında Lauren'dan bahsettiğini anlayıp peşinden gittim.

"Dinah, bırak o sopayı!"

Ona yetiştiğimde hızla sırtına atladım.

"Babam gibi davranmayı kes! O iyi biri."

"O bir uyuşturucu bağımlısı Camila! Onunla çıkmana izin vermeyeceğim."

"Onu tanımıyorsun bile!"

"Bağımlı olduğunu biliyorum en azından."

Sopayı elinden alıp sırtından indim.

"Sadece yemek yiyeceğiz. Başka bir şey olmayacak."

"Ya kafası güzelse? Sana bir şey yapabilir."

"Bana güven Dinah, lütfen."

Bıkkınlıkla omuzlarını düşürüp sopayı geri aldı.

"Tamam ama tam burada oturup eve gelmeni bekleyeceğim. Ayrıca kötü bir şey olursa bana mesaj at. Tek bir harf göndermen bile yeter. Yerini buldurtup seni kurtarmaya gelirim."

"Kahramanım!"

Yanağına bir öpücük kondurup ona sarıldım.

"Hemen şımardın."

Kapı çaldığında onu merdivenlere doğru ittirdim.

"Yukarı çık hadi."

Gözlerini devirip sopasını yere sürüyerek merdivenlere gitti. Yukarı çıktığına emin olduğumda derin bir nefes alarak kapıyı açtım.

"Şükürler olsun!"

Rahatlamış bir şekilde duvara yaslandığında kaşlarımı kaldırdım.

"Adresini sarhoşken aldığım için yanlış olmasından korkuyordum."

"Adresimi sana bu sabah mesaj olarak attım."

"Evet ve ben sarhoştum."

"Saat 11'de mi?"

Kafa salladığında umursamamaya karar verip ceketimi ve çantamı aldım.

"Pekala, gidelim."

Ceketi giydikten sonra kapıyı kapatıp koluna girdim.

"Nereye gideceğiz?"