♉8.BBTD2♉

5K 758 682
                                    

Medyada sizin favoriniz kim efenim alalım isimleri.

Evet bölüm attım. Neden? Çünkü dayanamadım sksnsnsb

Özelden çok istek geldiği için sınırı indiriyorum. Sınırımız 415

İyi okumalar...

"Ne o, gidemedin mi?" diyen ses ile göz yaşlarımı silme zahmetine girmeden yürümeye başladım. O sırada Taehyung kolumdan tutarak beni kendine çevirdi. Yüzünde şaşkınlık vardı. "Sen neden ağlıyorsun?" derken kaşları çatıktı. Dudaklarımı birbirine bastırdım.

"Jimin tekneyle açılmış fakat fırtına çıkınca..." dudaklarımın arasından bir hıçkırık firar ettiğinde Taehyung beni kendine çekmek istedi ancak onu göğsünden iterek buna engel oldum. "Diğerlerine haber ver." derken sesim sert çıkmıştı. Arkamı dönüp gidecektim ki kolumu tutarak beni kendine çevirdi.

"Ben... Biraz önce söylediklerim için-"

"Seni dinlememe gerek yok." dedim ve kolumu gevşeyen elinden kurtararak okulun koridorunda yürümeye başladım.

1 HAFTA SONRA

"Sana da kahve yapayım mı?" Andree'in sorusuyla başımı iki yana salladım. Dudaklarını birbirine bastırarak yanıma geldi ve hemen karşımdaki sehbanın üzerine oturdu. Ardından uzanarak ellerimi tuttu. "Bir haftadır doğru düzgün beslenmiyorsun bunun farkında mısın? Zaten zayıfsın iyice kendini saldın. Kendine biraz daha dikkat etmelisin Elif."

"Arkadaşım hala bulunamamışken nasıl kendime bakabilirim?" Andrew ellerimi sıktı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Arkadaşım hala bulunamamışken nasıl kendime bakabilirim?" Andrew ellerimi sıktı.

"Jimin'i bulduğumuzda sana neden bu kadar solgun bir yüzün olduğunu sorarsa ona ne diyeceksin? Kendini bu kadar paralama ufaklık." demesiyle gözlerimi yumdum. Canım hiçbir şey yemek istemiyordu. Andrew derin bir nefes alarak ayağa kalkmıştı ki kapı çaldı. O kapıyı açmaya gittiğinde hemen yanımda duran telefona tekrar baktım. Hala ondan bir haber yoktu.

"Elif, kapıda seni görmek isteyen biri var." diyen Andrew'e omuz silktim.

"Her kimse söyle görüşmek istemiyorum." dedim ve koltuğa yattım. O sırada kapının kapanma sesi gelmişti. "Gitti mi?" dedim yorgun çıkan sesimle. Konuşmaya bile halim yoktu.

"Elif."

Duyduğum sesle fözlerimi salonun girişine çevirdim.

Bu...

"Derya?" dedim şaşkınlıkla. Derya salonun girişine bavulunu bırakarak hızla yanıma geldi ve diz çöktü. Doğrularak kaollarımı ona sardım. "Derya, seni çok özlemişim." derken gözümden bir damla yaş akmıştı. Aynı şekilde o da bana kollarını sarmış burnunu içine çekiyordu.

"Asıl ben seni özlemişim kardeşim." dedi ve geri çekildi. Ardından yüzüme baktı.

"Ne bu halin? Yüzün çökmüş, gözlerinin etrafı uykusuzluktan morarmış ve içleri kızarmış. Elif ne yaptın kendine?" dedi ve ellerini yüzüme koydu. Dolan gözlerimi yere diktim.

BTS'in Başı Türklerle Dertte 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin