Love Song // Larry Stylinson

20

SHIT 1K OLDUK AMK YUH TŞWŞWKÜR EDEİRM HERKESE

Louis: NIALL

KONUŞMAMIZ GEREK

Nialler: Ne oldu?

Louis: Bu sefer hızlı cevap verdin.

Nialler: Harry nerede?

Louis: Uyuyor.

Nialler: Tamam, anlat.

Louis: Çok karmaşık hissediyorum.

Toplam 3 gündür Harry bende.

Her bir davranışı her bir mimiği beni farklı hissettiriyor.

Ben.... Ne olacağını bilmiyorum.

Harry'nin beni sevdiğini bilmiyorum bile.

Nialler: Louis,

Harry seni seviyor.

Kendi gözlerimle gördüm amk.

Louis: Ya, bir de o var.

Seni çok sevmiş ama bel altı şakalarını sevmiyor.

Nialler: Ha şu mesele NFİQFŞQKGQŞHKQĞGKQŞF

Neyse devam et.

Louis: Ona karşı bir çekimim var.

Bir şey beni Harry'ye itiyor.

Hep onun yanında olmak istiyorum.

Hep kollarımın arasında olmasını istiyorum.

Nialler: İtiraf et, salak.

Söyle işte.

Louis: İlk ben söylemem.

O söyleyecek.

Nialler: Harry'nin de ilk söyleyeceğini düşünmüyorum.

Oğlum, saçma sapan iş yapmayın.

Söyleyin işte.

Kasmayın bu kadar.

Louis: kORKUYORUM LAN

TERS BİR CEVAP VERECEK DİYE

Nialler: İnan şu an Harry'nin yanına yatsan uyanıp sana sarılarak uyur.

Seni seviyor.

SEVİYOR

S E V İ Y O R

Louis: Korkuyorum, Niall ;(

Nialler: Git sarıl.

Bir bahane uydur ve Harry'nin yanına yat.

Abi bak şurada yemin ediyorum ki,

Seni görünce gözleri ışıldayacak ve sana sıkıca sarılıp yatacak.

Eğer bunu yapmazsa gel sik beni.

Ciddiyim.

Louis: Niall sen ciddi olamazsın amk

Nialler: Ciddiysek bir sebebi var, yavrum.

Bırak şu telefonu ve odana git.

Louis: ...

Louis sırf Niall'ın çenesinden ve merakından dolayı Harry'nin yanına gidecekti.

Heyecanlıydı.

Telefonunu sessize aldı ve kapattı. Küçük adımlarla kendi odasına gitti.

Yatakta sağa doğru yatan Harry'yi gördü. Uzamaya başlayan saçları yüzüne ve yastığa yayılmıştı. Kirpikleri nefesten dolayı titrerken yanakları sıcaktan kızarmıştı.

Çok sevilesi ve tapılası görünüyordu.

Dolgun dudakları kırmızının en koyu tonundaydı. Louis şu an hiç istemediği kadar Harry'yi öpmek istiyordu.

Yatağındaki küçük boşluğa sığmayı umarak oturdu. Ayaklarını uzattı ve sırtını duvara yasladı. Yatak başlığı kullanmıyordu.

Kendini durduramayarak saçlarında elini gezdirdi. O kadar yumuşaklardı ki...

Louis kendi kendine gülümsedi. Bir zamanlar hoşlandığı ama üniversiteden dolayı arası açıldığı, şimdi ise listelerden hiç inmeyen lise arkadaşına karşı tekrar aynı şeyleri hissediyordu.

Ama bu sefer daha güçlüydü. Daha içtendi. Daha-

İçinden kendi konuşmasını bitiremezken Harry gözlerini açtı. Karşısında onu gülümseyerek izleyen Louis'yi görünce ne yapacağını bilemedi.

"L-Louis?"

"Uyu sen, Harold. Uyku tutmadı da yanına geldim."

Harry gülümsedi. Gözlerinden ışıklar saçarak Louis'ye baktı. "Benimle mi uyuyacaksın?"

"İstemez misin?"

Gamzelerini belli ederek gülümsedi. "Çok isterim."

Louis yüzünden kaybolmayan gülümsemesini genişletti ve Harry'ye öyle bakmaya başladı.

Harry huzurla gözlerini kapattı ve saçlarında dolaşan el ile beraber tekrar uykuya daldı.

Louis kendini çok güvende hissediyordu. Rahat hissediyordu. Mutlu hissediyordu.

Evinde hissediyordu.

Elini geri çekti ve tamamen yatağa yattı. Harry'nin ona ayırmış olduğu yere başını koydu. Kendisini Harry'ye çevirdi.

Uzun uzun yüzünü inceledi. Dokunmak istedi. Ama uyanacağından korktuğu için yapamadı.

Öpmek istiyordu. Sadece ufak bir öpücük vermek istiyordu.

Dudaklarını yaladı ve kendini, Harry'nin dudaklarına yaklaştırdı. Dudağını öptü ve geri çekildi.

Harry hâlâ uyuyordu. Eğer uyansaydı ne olacağını kestiremiyordu.

Kollarını Harry'ye sardı ve başını, Harry'nin boynuna gömdü. Bir süre sadece Harry'yi koklamak istiyordu.

Sonsuza kadar böyle kalabilirdi.

Yüzündeki hâlâ yerinden silinmeyen gülümsemesi ile gözlerini kapattı. Huzurlu uyuyacaktı.

Ve Niall'a yarın yemek ısmarlayacaktı.

Arkadaşlar bu arada finali ayarladım. Finali ayarlarken fasulye ayıklıyordum. Teşekkürler.