•••
Buldum seni.
Seni buldum ama, eski seni bulamadım.
Değişmişsin Hoseok. Baştan aşağı her şekilde kendini değiştirmişsin.
Kirli sakal bırakmışsın mesela. Çok yakışmış ama, sen sakal sevmezdin ki. Yayınlarında az çıkmış sakallarınla bile rahatsız olduğunu belli ederdin. Ne oldu, ne oldu da önceden seni rahatsız eden bir şeyi şu anda kullanıyorsun?
Hoseok, sana ne olduğunu öğrenmek istiyorum.
Her şeyini değiştirmenin sebebini bilmek istiyorum.
Tanrı aşkına, ortadan kaybolduğun sürede kendine ne yaptın böyle?
Emin ol sorun sadece sakal bırakmanda değil. Sorun tamamen bizi hiçe saymış olmanda.
Seni aylarca bulamamamın sebebi hesabını değiştirmenmiş. Düşünmüştüm bunu ama arama yerine sana uygun gördüğüm her şeyi yazmama rağmen hiçbir şekilde sana ait bir iz bulamamıştım.
Meğersem zaten bulmamamı istiyormuşsun.
Benden, bizden bu kadar sıkıldın mı gerçekten?
Aylarca ekran başında şarkı söyleyip muhabbet ettiğin insanlardan kaçmayı isteyecek kadar bunaldın mı cidden?
Kendime yazık ediyorum, biliyorum. Hiçbir boktan haberi olmayan bir adam için aylarca, yıllarca kendini mahveden bir adam olduğum için kendime acıyorum.
Ben seni tanımadan önce arkadaş çevresi bol olan, her gün dışarı çıkıp eğlenen normal bir gençtim. Sen hayatıma girdikten sonra ben, beni ben yapan şeylerden tamamen uzaklaştım. Her gün yayınlarını 2-3 civarı açardın. Ve ben yayınlara ilk katılanlardan olup seninle sohbet etmek için dışarı çıkmaktan vazgeçerdim hep. Senin için arkadaşlarımdan vazgeçerdim ben Hoseok.
Cidden aptalın tekiyim.
Geldiğim şu hale bak.
Bana niye bunu yaptın ya?
Niye kendimi bu kadar perişan etmeme izin verdin?
Niye her gün üst üste yayın açıp beni kendine bu kadar fazla alıştırdın?
Nİye şu an bana bunları yazdırıyorsun, niye Hoseok?
Biliyorum, bana asla cevap vermeyeceksin.
Biliyorum ama sormadan duramıyorum işte. Cevabı olmayan soruları tekrar tekrar hem sana hem kendime soruyorum. Çıkış bulamıyorum.
Yeni hesabında...
Mutlu musun, bizsiz olan yaşantından mutluluk duyuyor musun?
Öyleyse iyi.
Bende başından beri bunun olmasını istiyordum zaten.
İyi olmanı.
İyisin ve, ben bunu biliyorum.
Kendini değiştirmiş olabilirsin evet, ama eski yaşanmışlıkları asla değiştiremezsin.
Yayınında sadece ben olduğumda ortaya serdiğin gülümsemeni, istek şarkılarımı her seferinde gözden kaçırmayıp söylemeni, benimle ekran başında muhabbet ettiğin zamanları hiçbir şekilde değiştiremezsin.
En azından onlar eskisi gibi kalsın.
Sen kalamıyorsun, bari onlar benimle kalsın.
Bunu bana fazla görme lütfen.
Ve gördüğüm kadarıyla kendine yine, yeni bir sevgili yapmışsın. Yeni bir sen ve yeni bir ilişki, güzel birleşim tebrikler.. Sevgilinde güzelmiş tam senin istediğin şekilde. Renkli gözler ve sarışın bir kız, hem de her şeyi orjinal. Tebrikler istediğini tekrardan bulabilmişsin.
Evet, madem ben seninle asla beraber olamayacağım, o zaman elimden gelen tek şey sadece daha mutlu olman için sana destekte bulunmak.
Umarım bu kız arkadaşınla diğerleri gibi olmazsın. İlişkileri sadece yatak üzerinde görmek yerine kalben de yaşamalısın Hoseok. Umarım aranız her daim iyi olur ve o kız, seni incitecek hiçbir şey yapmaz. Yaparsa üzgünüm ama, şimdiye kadar ortaya serdiğim sessizliğimi bir anlık sinirle bozabilirim. Ve inan, bunu şu an hiç ama hiç istemiyorum.
Ve eğer mümkünse bu kızı bırakma, tutun ona. Şimdiye kadar yaşanmış bütün ilişkilerini düşün ve ne kadar zaman kaybettiğini bil. Eski bedenler, eski ruhlar, eski bakışlar. Unut onları ve istediğin her şeyin yanındaki kızda olduğuna inan. Belki o zaman tutunabileceğin bir insan olur yanında.
Ben de buradayım ama biliyorum, tutunmayı hiç istemezsin bana.
Ama bir ihtimal ya hani, hiç olmayacak bir ihtimal. Tutunabileceğin birisi bulamazsan gel bana. Ben yıllar geçse dahi, hatta evlenmiş ve çocuğum olmuş olsa dahi bana tutunmana izin veririm. Ama dostça bir tutuş olur o, emin ol. Sonuçta bir eşim ve çocuğum olmuş olacak ve üzgünüm, ben senin için onların kalbini kırabileceğimi hiç sanmıyorum.
Öyle bir gelecek olmasını istemiyorsan yanındakine iyi bak. Ya da arkana dönüp birkaç saniyeliğine bana bak ve seçimini yap.
Biliyorum, seçimin yanındaki olacak, her zaman.
Ne diyeyim be Hoseok.
Sana söylemek istediğim, en azından yazıya dökmek istediğim yılların onca birikmişliği var ama ben onları asla yazamıyorum. İçimde olanları görmek zaten fazlasıyla acı veriyor, birde üstüne onları senin okumanı istemek, bilmek. Bilmiyorum.
Şu son zamanlarda hiçbir şeyi bilemez oldum ya zaten.
Yine boş konuştum değil mi, üzgünüm zaten bu yazdıklarımın hiçbirini düşünerek yazdığımı söyleyemem. Beynim ve parmaklarım benim haberim olmadan kendi kendine karalıyor işte bir şeyler. Eğer yine saçmalayıp, seni kızdıracak ya da üzecek bir şeyler yazdılarsa onlar adına ben özür dilerim.
Yazacak başka bir şey kalmadı sanırım.
İkisi de durdu şu an.
O zaman, sona gelelim.
Her kalp kırıklıklarıma, göz yaşlarıma hatta arada gelen hissizliğime, her şeye rağmen şu dört koca yıl içerisinde yüzümde oluşturduğun gülümsemeye ve seni sevmeme izin verdiğin için teşekkür ederim.
Ben yanında yokum ama o kız yanında bunu unutma olur mu?
Ben buralardayım zaten.
Ansızın bir yerden çıkıp bana gelsen hiçbir şey demeden kabul ederim seni bunu da unutma.
Ne diyebilirim ki daha, mutlu ol Hoseok.
Bensiz mutlu ol.
Ben öyle yapmaya çalışacağım.
•••
sona adım adım...