Bu yeri seviyorum...
Burası okulda kimsenin bilmediği bir yer.o kadar zor bir yerde değil aslında ama ilerlemeye korktukları bir yer ve benim de yerim ilerlemeye korktukları yerde...
Dediğim gibi çok zor bir yer değil Bodrum.Ama okul başkanı her gün burayı kontrol eder onun için kimse buraya gelmez öpüşmek ya da daha kirli şeyler yapmak için başka yerler arar...
Benim yerim ise Bodrum'da büyük su varillerinin arkasında.Ya da çalışma masam diyeyim...Çünkü burası ikinci evim gibi.hatta yedek bir kaç kıyafetim bile var...Aslında zorunluluktan çünkü..Zorbalık görmeye ve ıslanmaya alıştım.
Tek zorbalık gören ben değilim ama en çok uğraşılan benim sonuçta.Ben de her ezik liselinin yaptığı gibi yalnız kalabileceğim bir yer aradım ve burayı buldum.Zamanla alıştım.
Bazen mum yaktığım oluyor ama daha çok karanlıkta duruyorum çünkü en ufak ışığı farkedebilirler ve her şey ortaya çıkar...Sonucu ise tam bilmiyorum ama okuldan atılmaktır herhalde.Bayan kuralcının bütün yasaklarını hatırlamak ne mümkün
Her şey ortaya çıkmasından kastım ise tam anlamıyla herşeyin ortaya çıkmasıydı.Çünkü ben bir fotoğrafçıyım görür inceler ve çekerim.Hani şu filmlerde karanlık bir sokakta tedirgin bir şekilde yürürken güzel kızın gözlerini büyük bir flaş patlamasıyla kamaştıran karanlık insanlar olur ya...İşte o benim
Ve sanırım bunu bir meslek edindim.Çünkü okuldaki insanlar benimle sadece bir kaç fotoğraf için konuşuyor.Ve bende paraya döktüm.
Okulun içinde dışında eğer bir öğrenci görürsem anında..Tak!..İşin nasıl yürüdüğünü anlatayım size.
Ben gördüğüm herkesi çekerim tabi aa bu şu öğrenci dur çekeyim tarzında değil...İçimden bir his çekmem gerektiğini söylerse çekiyorum.artık vücudum bile bana sinyal gönderiyor.
Dediğim gibi ben o kişinin fotoğrafını çekiyorum ve onu çıkarttırıp buradaki kilitli çekmeceme saklıyorum.Sonraki günlerde de böyle devam ediyor...Sonra bir öğrenci gelip diyor ki bu kişi ile ilgili fotoğraf var mı.Ben de diyorum ki olmaz mı.Büyük bir dedikodu istiyorsa daha çok para istiyorum fotoğrafı alıyor ve gidiyor ve bende olan biteni uzaktan izliyorum.
Aslında ilk başladığım zamanlar bir kaç kez yumruk yedim bunun için ama artık herkesin bir düşmanı var bu okulda ve böyle sorunu olanlar kendilerini benim yanımda buluyorlar nedense..
Şimdi diyeceksiniz ki ya o kişinin fotoğraf'ı yoksa.Öyle bir ihtimal söz konusu değil çünkü ben ve fotoğraf makinem her yerdeyiz.
.......................................................
Güneşli yerleri hiç sevmiyorum.Sıcak ve görmemi engelliyor.onun için bahçeyi sadece giriş ve çıkışlarda görüyorum onun haricinde sürekli okulun içindeyim ve böyle olmaktan mutluyum.
Buradan geçen herkesin dedikodusunun yapıldığına Eminim çünkü şuan o kadar rahatsız hissediyorum ki okul kulüplerinin olduğu koridor berbat.
Ama en çok fotoğrafı burada çektiğim doğrudur çünkü öğle yemeği için herkes burayı boşaltır ve bütün şeyler burada yaşanır bende görmek için orada olurum.
Yanımdan geçenlerin bana omuz atmalarına alışkınım.Komik olan ise sadece erkeklerin atabilmesi çünkü çoğu kızdan uzunum.Erkekler ise muhtemelen onları sevgililerini aldatırken çektiğim ve sevgililerine verdiğim için atıyorlardır.Ama tabi yine parasıyla.Sevgilisi olan kızlar bana gelip "acaba sende onun/şunun/bunun fotoğrafı var mı"
Diyor ve bende Bam! Yapıştırıyorum.
Bence kesinlikle hakediyorlar.Yine bir kaç futbol oyuncusu üstüme üstüme geliyor.Bütün gücümü omuzlarıma verdim ve adımlarımı hızlandırdım sadece bir tanesi atmıştı muhtemelen omuzlarıma ağırlık vermesem düşmüştüm.Bir kaç saniye olduğum yerde durdum ve etrafı izledim.
O sırada önümde bir kızın olduğunu farketmemle kenara çekilmem bir oldu.Yüzüne sadece bir kaç saniye bakabildim çünkü oldukça kısaydı ve biraz yüzü yere eğikti.
Dönüp arkasından baktım ve tekrar önüme döndüm...
Onun resmî bende yok.
Kitap yazmaya devam etmeli miyim?

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Wacky (TWİCE)
Fiction généraleOlimpos Tanrılarının çocuklarının bir okulda olduğunu düşünelim, bir okul daha ne kadar özel olabilir ki?