Koltuktan düştüğümde Bay Stark gülümsemişti.
"Heyecanlandın."
"B-ben şey...şaşırdım." dediğimde ayağa kalkmıştım.
"Ailenle konuş istersen.İzinlerini al." dediğinde kafamı salladım ve dışarı çıktım.
Masama geldiğimde Clarke bana döndü.
"August iyi misin?Yüzün bembeyaz olmuş." dediğinde kafamı salladım.
"İyiyim."
Bakışlarım kapıdan içeri giren Steve Rogers'a dönmüştü.
"Geldi yakışıklı."
Yandan gelen sesle o tarafa döndüm ve Clarke'ın onu hayranca izlediğini gördüm.Ona baktığımı görünce direk toparlandı ve masasına döndü.Gülümsedim.
Steve beş dakika sonra çıktığında direk yanıma geldi.
"Augustine sen misin?"
Kafamı salladım.
"Tony'nin bunu istemediğini biliyorsun değil mi?"
Şirince gülümsemeye çalıştım.
"Bay Rogers.Bay Stark ile konuşsanız lütfen."
Ellerimi birleştirdiğimde bir süre bana baktı.
"Tamam.Howard amca ile tekrar konuşmaya çalışırım." dediğinde gülümsedim.
"Teşekkür ederim."
O da gülümsediğinde yandan bir ses geldi.Clarke sandalyeden yere düşmüştü.
"Şey.Bende Clarke.Memnun oldum Bay Rogers."
Sandalyenin altından kalkmaya çalışırken söylediği için çok komik görünüyordu.Steve kısaca gülümseyip gittiğinde ona döndüm ve göz kırptım.Zafer işareti yaptığında tekrar düştü ve kollarını yüzüne kapattı.Kahkaha attım.
************
Şirketten çıktığım gibi taksi durağına gitmiştim. Sadece bir taksi vardı ve acelem olduğu için ona binmiştim.
"Şöför bey acilen gidebilir miyiz?"
"Çok güzel bir soru." diye yandan bir ses geldiğinde o tarafa döndüm.Yandaki adam gözlüğü çıkarttığında ağzım şokla açıldı.
"B-bay Stark ben özür dilerim şey ben-"
"Sakin ol Augustine Jensen." deyip elindeki tableti kapattı.
"İsterseniz inebilir-"
"Gerek yok acelen var gibi.Geçerken bırakırız." dediğinde kafamı salladım.
"Teşekkür ederim."
Tabletiyle ilgilendiğinde önüme döndüm.O sırada şöför geldi ve bize baktı.
"Nereye efendim?"
"Middletown caddesi."
İkimiz de aynı yeri söylediğimizde birbirimize baktık.Taksici hareket ettiğinde camdan baktım ve yolu izlemeye başladım.
Taksici bizi indirdiğinde direk hastaneye koştum.
"David Jensen.Hangi odada?" dediğimde kapıya baktım.Tony mi içeri giriyordu yoksa ben mi yanlış görüyordum?
"202 numaralı odada." dediğinde direk koştum.Babam böbrek hastasıydı ve alkolikti.Direk odaya girdim.
"Baba iyi misin?" dediğimde bana döndü.
"Para nerede?"
"Ne parası?" dediğimde ayağa kalktı.
"Sen biliyorsun ne parası olduğunu." dediğinde geriledim.Annem beni doğururken öldüğü için hayatta değildi.
"Bende para falan yok." dediğimde beni odanın diğer tarafına fırlattı.
"Paramı ver." dediğinde kafamı salladım.
"Daha para vermediler bana." dediğimde kapı açıldı.Babam iyice üstüme geldiğinde gözlerimi kapattım.Bana vurmasını beklerken vurmamıştı.Gözümü açtığımda odada hiç kimse yoktu.Ne oluyor ya?
Dışarıdan sesler duyduğumda dışarı çıktım ve babamı döven bir Tony gördüm.
"Tony." dediğimde zorla çekmiştim.Kolumdan tutup beni dışarı çıkarttığında ona döndüm.
"Kolum acıyor bırakır mısın?" dediğimde bana döndü ve koluma baktı.Birkaç saniye sonra bırakmıştı.
"Özür dilerim." dediğinde kafamı salladım.
"Babam bizi bekliyor bir şey söyleyecekmiş." dediğinde arabanın kapısını açtı ve benim girmemi bekledi.Arabaya bindiğimde o da yan tarafa bindi ve araba çalıştı.Söyleyeceği şeyi tahmin edebiliyordum ama daha Tony'nin haberi yok gibi görünüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
WIFE OF STARK | | AUGUSTINE STARK
أدب الهواة"Bu oyunu gerçekleştirmeme izin verir misin?Bu zeki,yakışıklı,dahi,milyoner,playboy hayırseverle evlenir misin Augustine Jensen?"