|7|

273 25 0
                                    

Düz yazı içerir.

Hobi

Jungkook  dünyaca ünlü bir mankendi. Aynı zamanda benim menajerimdi. Menajerlik konusunda iyiydi. Çocukluk arkadaşımdı. Ne kadar iş konusunda sert görünsede aslında tam tersiydi. Çok sıcakkanlıydı bazı özelliklerimiz benziyordu. O yüzden çok yakın arkadaştık.

Ben bunları düşünürken gelmiştik. Arabayı park ettim. Kemeri açtım ve dışarı çıktık.

Kapıyı açıp içeri girdik. Suga'yı görmüştüm. Yanında menajeriydi galiba, turuncu saçlı bir çocuk vardı.

Kookla beraber oraya doğru yürümüştük. İkisinide arkası dönüktü.

Biz yanlarına gittik. Kendi aralarında konuşuyorlardı. Kookie boğazına temizleyince bize döndüler.

Turuncu saçlıyı kim olduğunu merak e-
Jimindi.

Turuncu saçlı çocuk dünyaca ünlü oyuncu Park Jimindi.

Nasıl yani? Aslında onların arkadaş olduklarını biliyordum. Jimin Sugayla fotoğraf paylaşıyordu.

Menajeri olduğunu bilmiyordum. Neyse Kookie'ye baktığımda Jimin'e bakıyordu.

İlk başta şok olmuş bir biçimde bakıyordu. Sonra yüzünde pis bir sırıtış oluştu.

Bakışlarımı Jimin'e çevirdiğimde kaşları çatıktı. Suga'ya baktığımda göz göze geldik. Konuyu anlamıştım.

Kookie'yi etkileyen sevimli seksi çocuk Jimindi. O çocukta turuncu saçlıydı.

Jimin

Biri boğaz temizleyince oraya  döndük . Hobi hyungla menajeri gelmişti büyük ihtimalle, tam tahmin ettiğim gibi Hobi hyungdu. Kocaman gülümsemeyle menajere bakınca menajer Jungkooktu.

Ne?! Nasıl ya? Menajer Jungkookmuymuş?

İyi anlaşabileceğini düşündüğü kişi Jungkook çıkmıştı. Ama Jungkookla iyi anlaşabileceğini düşünmüyordu.

Kendini beğenmiş biriyle iyi anlaşamazdı. Gülümsemem solmuştu onu yerine kaşlarımı çatmıştım.

Pis pis sırıtıyordu. İlk konuşan oydu zaten.

" Gömleğini almaya gelmedin. Ceketimde sende kaldı. Yarın akşam evime gelip alırsan iyi olur. "

Gözlerimi devirip " Yarın kesin geliyorum. "

" Mesaj atarım."

Yerlerine oturdular. Tam yanıma oturmuştu. Oflayıp Hobi hyunga detayları konuşmaya başladık. Her şeyi anlatmıştım.

Üç gün sonra dersleri başlıyordu. Birbirlerine yardım edeceklerdi. Günlük hatta aylık planlamaları vardı. Kısaca bu şekildeydi.

Yoongi hyung çok iyi bir oyuncuydu. Duygularını kontrol edebiliyordu. Eve gidince mutluluktan tepinecekti. Biliyordum.

Ben konuşurken ikiside birbirlerine kaçamak bakışlar atıyorlardı. Jungkook ise direkmen bakıyordu. Geldiğinden beri bakışları bendeydi. Bir saniye bile olsa etrafa bakmadı.

In My Feeling☆Sope☆✓ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin