|9|

276 17 7
                                    

Medya ile okumanızı tavsiye ederim.

Jimin

Bu gün Jungkook'un evine gidecektim. O olaydan sonra onunla görüşmemiştik. Onu unutmuştum. Onunla konuşmamıştık. Ta ki kahvecideki olaya kadar onu görmemiştim. Görmekte istemiyordum.

En sevdiğim gömleğimin onda kalmasını istememiyordum. Çünkü bu gömlek sevgilim Kai'nin gömleğiydi. Seviştikten sonra hep o gömleği giyerdim. Onun en sevdiğim gömleğiydi.

Sevgilim demişken ilk ona gidiyordum. Kai'yi özlemiştim. Birkaç gündür onu görmüyordum.

İç sesim 'kendini kandırıyorsun. Sen onu sevmiyorsun.' diyordu.

İç sesime karşılık ' hayır ben onu seviyorum. Jungkook'u sevmiyorum.' dedim.

İç sesim ' kendini kandırmaya devam et. Birazdan anlıcaz. Onu sevip sevmediğini görücez Park Jimin' demişti.

Merak ediyordum. Ne olacaktı?Nasıl anlayacaktı? Kai'in evine gelmiştim. Zili çalmamıştım. Süpriz olsun istemiştim. Anahtarı deleği sokup çevirmişti. Kapı açılmıştı. Kapıyı aralayıp içeri girdim. Yerde iki tane ceket vardı. Takmadım.

Biraz adım atınca salondan Kai'nin inlemesini duydum.

" Jimin harikasın bebeğim." Ama ben burdaydım. O zaman o kimdi.İçeri girdiğimde Kai'nin menajeri Sehun'u gördüm. Kai'nin kucağında oturuyordu. Kai'nin boynunu sömürüyordu. Kai ise inleyip başını arkaya atıyordu. Ona daha yer açıyordu.

O Jimin değildi. O Jimin dediği adam Sehundu.

Şoka girmiştim. Anlamaz bakışlarımı ikiliye gönderiyordum. Şoku atlatınca boğazımı temizledim. İkiside bana dönmüştü.

Kai'nin gözleri kocama olmuştu. Üstündeki ben sandığı kişiyi atmıştı. Ona alaycı bakışlarımı atıyordum. Merak ediyordum. Bu nasıl açıklayacaktı? Ne tür yalanlar söyleyecekti?

Kollarımı göğüsümde birleştirmişti.

"Açıklayabilirim." Ayağa kalkıp yanına gelmeye başlamıştı.

Kollarımdaki elleri çözüp durmasını i- şaret ettim.

"Neyi açıklayacaksın piç?" Güldüm. Alayla "Beni nasıl aldattığını mı? Ya da beni Sehunla karıştırıp sevişmeye başlamanızı mı? Hangisini anlatacaksın?" Bende de bir sabır vardı. Taşmıştı. " BİR DAHA GÖRÜŞMEMEK ÜZERE KİM JONGİN. İYİ SEVİŞMELER." diyip kapıyı çarparak inmiştim. İnerken Kai'nin evinden bağrışmalar ve bir şeyin parçalanma sesleri gelmişti.

Bu saaten sonra umrumda değildi. Yanaklarım ıslanmaya başlamıştı. Ağlıyordum. Aynı zamanda yağmur yağıyordu.

Ağlamamın sebebi aldatılmış olmamadı. O değildi. Onun aldatması değildi. Aldatılmayı ikinci kere gururuma yedirememiştim. Bu yüzden ağlıyordum.

İç sesim haklı çıkmıştı. Ben onu sevmiyordum. Şu olaydan sonra hele tiksiniyordum artık. Peki o zaman ben kimi seviyordum?

Jungkook

Jiminle aramazı bozan o günü antayayım.

Flashback

O gün Jiminle buluşmaya gidiyordum. Onun evine gidiyordum. Mutluydum. Yolumu kesmişlerdi. Kai ve yanında Yugyeom  önümü kesmişlerdi. Tehdit etmişlerdi. Yugyeom'u öpmezsem Jimin'e zarar vereceklermiş. Zorda olsa kabul etmişti. O an en mantıklı o gelmişti. Sonuçta Jimin bunu görmeyecekti. Dudağımı dudağına dokunup
geri çekecektim. Nerden bilebilirdim ki Jimin'in tam öptüğüm zaman geleceğini gördüğü gibi kaçıp gideceğini

Flashback end

Çok pişmandım. Hala onu seviyordum. Kapı çalmıştı. Açınca Jimin'i gördüm. Gözleri kıpkırmızıydı. Ağlamıştı. Saçları dağılmıştı ve ıslaktı. Burnuda  kızırmızıydı. Çok şeker bir görüntüydü.

Ama onu kim ağlatmıştı. Beni kenara itip içeri girmişti. Odama gidip gömleği almıştı. Ağlıyordu. Hıçkırarak ağlıyordu.

Bana dönüp

"M-makas * hıck* nerde?"

Parmağımla çekmeceyi gösterdim.

Oraya yönelip makası almıştı. Gömleğide diğer eline alıp makasla kesmeye başlamıştı. Hemen yanına gidip gömleği ve makası alıp kenara attım.

Oturup onuda kucağıma oturtturdum. Kafası göğüsümdeydi. Kollarımı sıkaca beline sarmıştım.

İlk debelensede sonra bırakmıyacağımı anlayınca debelenmekten vazgeçmişti.

"Kim seni üzdü güzelim?"

Kafasını kaldırınca dudaklarımızın arasında baya az mesafe vardı. Nerdeyse dudaklarımız sürtüyordu. Nefeslerimiz birbirlerine karışıyordu.

İkimizde gözlerimizi kapatıp anın büyüsüne kapılmıştık. Dudaklarımız birbirlerini bulmuştu.

In My Feeling☆Sope☆✓ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin