4

3K 425 69
                                    

"Bunu neden yaptın?" Dudaklarını yalayarak gülümsedi.

"Sana yaşamak için bir neden sundum sadece." Kollarını önünde bağlayarak yatağa yaslandı.

"Yaşama gerçekten bu kadar bağlı mısın?"

"İpleri artık kendi elime aldım." Bu o kadar kolay değildi. Ölümü ciddiye almadığını söylüyordu ama ölmekten çok korkuyordu.

"Sen gelmeden önce, senin yatağına yatan her hastanın öldüğünü gördüm." Tek eliyle beni kendine çekti ve kolunu omzuma attı.

"İyi ya bu sefer farklı olacak."

Kaşlarımı çatarak ona baktım.

"Öleceğini hissetmiyor musun?" Benden biraz uzaklaştı.

"Ölmeyeceğim."

Oysa ki içimdeki ses yine aynı şeyi yaşayacağımı söylüyordu.

"O zaman bir yarışa girelim." Dikkatle yüzüme baktı.

"İkimizde ölmemek için savaşacağız. Ama aramızdan ilk kim ölürse, bir diğerimiz cenazede elbise giyeceğiz." Kahkaha atmaya başladı. Öyle çok gülmeye başladı ki beni o elbisenin içinde hayal ettiğini düşündüm.

"Tamam, ben varım."

Tanrım, onun içindeki yaşama hevesini söndürme. Onun içindeki ışıkları söndürme ki, gözlerine baktıkça yaşamak isteyeyim.

mágoa. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin