"Seninle çok eskiden rastlaşmak isterdim." Gece bizi yavaş yavaş koynuna alıp, sarıp sarmalarken.
"Belki de Tanrı, birbirimizin yanında olalım diye böyle bir zamanda çıkardı beni karşına."
Öyleyse Tanrı'ya yaşamımın son anına kadar minnet etmem gerekecekti.
"Ne kadar yaşayacağım bilmiyorum ama bana ömrümün en güzel günlerini yaşattığın için teşekkür ederim." Gözyaşlarım solgun, beyaz yanaklarımı ıslatmaya başladığında yatağından kalkıp yanıma geldi.
"Sen ağladığın zaman ölmüş kadar oluyorum Kaan."
"Üzgünüm, elimde değil. Yaşamak istiyorum elimde değil. Seni kaybetmek istemiyorum elimde değil. Bu odadan çıkmak istiyorum elimde değil. Seni sevmeye başlıyorum elimde değil."
Çocuk gibi heyecanla yerinde zıpladı. Elleriyle yanaklarımı sardı. "Ne söyledin bir daha söylesene." Kafasını iki yana sallayıp sevimli sevimli yüzüme bakıyordu.
"Neyi söyleyeyim?" Utançla gözlerimi kaçırdı.
"Seni seviyorum." Gözleri baygınlaştı ve bedeni kucağıma düştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mágoa.
Short Storyilk kim ölürse, diğeri cenazede elbise giyecekti. [boy×boy] -Tamamlandı başlama: 7ağustos2018 bitiş: 7ağustos2018