Asla ve katiyen onu sevdiğimi kabul etmeyecektim. Çünkü neden edeyim?
Derste bunu düşünerek kafayı bozmuştum. Ne yani Matematik mi dinleseydim? Kesinlikle Bora'yı düşünmek daha mantıklıydı.
Teneffüs zili çalar çalmaz dışarı çıkıp derin bir nefes aldım. Matematik dersinden sonra iyi gelmişti. Daha sonra hızlıca yukarı sınıfa çıkıp bizimkilerin yanına gittim. Onların saçma sapan muhabbetlerine katılmak beni her zaman eğlendirdiği için konuya direk daldım.
"Selaaam gençliik ben geldiiim"
"Hoş gelmedin" Tabi ki Eylül'dü.
"Hooşgeldiiiiiğn" veee Dila.
"Caddeye gidiyor muyuz?"
"45 dakikada dershaneye yetişebileceğimize hangi beynimle inandın?"
"Olmayanladır"
Biraz daha saçmaladıktan sonra dershaneden önce caddeye uğramaya karar vermiştik. Zaten okulun bitmesine 1 ders kaldığı için zaman kolay geçmişti.
Okul bitince ben, Naz, Eylül, Dila, Çağrı ve Ege Cadde'ye gitmeye karar verdik. Diğerleri gelmiyordu.
Yemek yiyeceğimiz yere geldiğimizde herkes siparişlerini almış ve bir masaya oturmuştuk. Ama aniden içeri giren ve 'mekanın sahibi' havasında takılan İdil girince benim gerildiğimi fark eden Naz dershaneye giderken yemekleri elimizde yeme teklifi sunmuş ve kabul etmeyenleri de zorla dışarı çıkarttırmıştı. Ah canım sisim
Olduğumuz yerden dershane yürüyerek 10 dakikaydı ve bizim hala 20 dakikamız vardı. O yüzden yavaş yavaş yürüyorduk. Bu sırada aniden gelen mesajla telefonumu çıkartıp mesaja bakmıştım.
bilinmeyen numara: İdil yüzünden gittiğinizi biraz daha belli etseydiniz
Dalga: Sen orada mıydın
bilinmeyen numara: yoo benim telepatik güçlerim var öyle anladım
Dalga: Tamam be ne dalga geçiyosun
Dalga: Sakın o espriyi yapmabilinmeyen numara: kdğdmxixm
bilinmeyen numara: aslında aklıma bile gelmemiştiDalga: İyi
bilinmeyen numara: iyi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavi Ruhlular ~texting~
Short StorySadece eğlence için çıkılan bir yol ya çıkmaz sokak çıkarsa? O zaman ne olurdu?