World of Dates

144 13 5
                                    

İşte bu da benim yazdığım ilk bölüm olacak. Ama yine kurgu Kedyyy'den. Burda yine ondan özür diliyorum. Kendimi hikaye konusunu çalmış, işe yaramaz ortak gibi hissediyorum. Ama yakında bu değişecek.

Ansel 'Hiçbir şey benim hatam değil.' bakışı atıyordu. Evet böyle bir bakış var. Hey bu hikaye benim. İstediğimi uydururum.

Bu arada her üç bölümde bir oy ve yorum sınırı koyacağım. Bilin bakalım bu kaçıncı bölüm? =) Neyse hikayeye devam.

"Harika!" dediğimde suratı birden şaşkın bir ifadeye büründü. Başka ne diyebilirdim ki? Sanki ne söylesem ondan hoşlandığımı düşünecek gibi hissediyordum.

Bırak düşünsün. Sonuçta bu doğru değil. Yani öyle diyordun değil mi?

Neden iç sesim araya girip ortalığı karıştırıyor ki?

"Endişelenme. Aramızda düşündüğün gibi bir şey yok ve olmayacak."

Ama Anna iç sesimden daha da beterdi. Neden endişelenecektim ki? Aralarında bir şeyler olabilirdi. Bu gayet doğal. Annalise çekici ve güzel bir kız. Ayrıca salak da değil. Ansel da çekici, zevkli, zeki, kibar ve... İşte ondan. Her neyse. Birlikte olmamaları için bir sebep yok.

"Neden böyle bir şey belirttin ki? Yanlış anlamanı istemem. Biz sadece arkadaşız." dedim.

Ansel da kafasını salladı. Anna onu nasıl korkuttuysa geldiğimizden beri konuşmuyordu.

"Pekala." dedi Anna.

"Yine teşekkür ederim Ansel. Yarın, söylediğim saatte burda olursun o zaman?" diye de ekledi.

"Tabii. Görüşürüz ben gidiyorum."

"Ben seni geçireyim."

Anna neden her fırsatta atlıyordu? Acaba Ansel'dan hoşlanıyor olabilir mi? Umarım öyle değildir çünkü içimdeki bir his, Ansel'ın ondan o şekilde hoşlanmayacağını söylüyordu. Kalbinin kırılmaması benim için her şeyden önemli.

"Aslında... Bunu Hazel yapsa daha iyi olabilir."

"Hazel mı?"

"Evet. Kitaptaki bir karakter. Claire'e böyle sesleniyorum."

Hadi ya.

"Çünkü o beni telefonuna Augustus olarak kaydetmiş." diyerek telefonumu cebinden çıkardı.

Şifre koymadığım için lanet ediyordum. Bir insan başkasının telefonuna karıştırınca bu kişiye bundan bahsetmez değil mi? Umarım fotoğraflarıma girmemiştir.

"Ayrıca internetten indirdiğin 50 resimden 37'sinin benim resmim olması ne hoş."

Olamaz. Neden beni rezil ediyor ki? Anna ağzı açık beni izliyordu. Şimdi bir şey söylemem lazım değil mi?

"Fark ettiysen hepsi film fragmanından ve 37 resimden geriye kalanlar da yönetmen, John Green ve diğer oyuncular?" dedim.

"Öyle olsun." dedi.

Anna'ya göz kırpıp kapıya doğru yürüdüm. Bana yaklaşmaya başladı. Yine mi? Yine mi o yanaklaşmadan? Yine beni belimden tutup dudaklarını yanağıma bastırdı. Ama bu sefer farklıydı. Sadece aynı noktaya kesik kesik öpücükler konduruyordu. Ama yine beni kokluyordu. Vahşi hayvan çiftleşmesi gibiydi. Ansel ve fantezileri. Hayranları boş zamanında insanlarla yanaklaştığını biliyorlar mı acaba?

"Hoşçakal. Sevgilimin arkadaşı." dedi ve komik olduğunu sandığı için bir kahkaha attı.

"Hoşçakal Çakma Augustus."

Hansel and GretelHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin