"Ne yapmayı düşünüyorsunuz peki?"Jimin ve Jungkook uzun sarılmalarından sonra sonunda ayrılmış, ailelerinin yanına dönüp koltuklara oturmuşlardı. Jungkook Jimin'in elini hiç bırakmamak üzere tutmuştu ve Jimin bundan fazlasıyla memnundu.
"Amerika'da tanıdığım uzman bir doktor var. Jimin'i oraya göndermek istiyorum. Tedavisinin en fazla 2 yıl süreceğini ve iyileşeceğini söyledi. Bakın Bayan Park, para konusunda endişelenmenize kesinlikle gerek yok. Oğlumun mutluluğu için elimden gelen her şeyi yapmaya razıyım ve gördüğünüz üzere, oğlum Jimin'i çok fazla seviyor." Bay Jeon'un konuşmasıyla beraber Bayan Park'ın bakışları ikiliye kaymıştı. Birbirlerini sevdikleri bariz bir şekilde ortadaydı.
"Bakın, biz sizinle evlenme kararı-"
"Hayır Bayan Park, benimle evlenmek zorunda değilsiniz."
"Bunu gerçekten yapabilir misiniz?"
"Gerçekten yapabilirim."
Jungkook güven verici bir şekilde sıktı Jimin'in elini. Jimin kendini hayatında hiç olmadığı kadar güvende hissediyordu. Kalbinde endişe yoktu, tek istediği Jungkook'a daha sıkı sarılmak ve güzel yüzünü görmekti. Bunun için her şeyi yapmaya razıydı.
"Kabul ediyoruz." Taehyung annesinin yerine Bay Jeon'a cevap vermişti, annesinin ve kardeşinin de aynı cevabı vereceğini bildiği için uzatmak istemiyordu.
"Tamam o zaman, biletleri en kısa süre içerisinde alacağım."
•••
"Jimin, gelemem güzelim biliyorsun. Hem Taehyung yanında olacak. "
Jimin biletler alındığı günden beri Jungkook'a trip atıyor, onunda Amerika'ya gelmesini söyleyip duruyordu.
"Niye gelmiyorsun anlamıyorum, çok gıcıksın Jungkook." Jimin minik bir bebek gibi davransada, sevdiklerinin yanında olmasını istemesi en doğal hakkıydı.
"Okulum var bebeğim, yapma ama her gün arayacağım seni. Söz veriyorum."
"Hadi Jimin, uçağımız için anons verildi." Taehyung ikilinin sohbetini bölmüş, Jimin'e acele etmesini belirten bunun gibi bir çok cümle sıralamıştı.
Jimin yenilgi ile omuzlarını düşürdü ve Jungkook'un boynuna sımsıkı sardı kollarını.
"Seni özleyeceğim." Jimin Jungkook'tan her ne olursa olsun ayrılmak istemiyordu. Geç bulmuştu zaten çiçeğini, neden ayrılmak zorundaydı ki?
"Ben de seni özleyeceğim güzelim." Jungkook da Jimin'e sarılmış, mis kokusunu içine çekmişti. O da ayrılmak istemiyordu fakat sevdiği insan ile güzel bir gelecek kurmak için okulunu tamamlaması gerekiyordu.
"Seni seviyorum."
"Seni seviyorum."
Jimin, kollarını Jungkook'un güzel boynundan ayırmış ve kardeşinin koluna girmişti.
Jungkook derin bir nefes vermiş, dolan gözlerini gizlemeye çalışıyordu.
Geç kavuşan iki gencin tekrar ayrılması kaderin bir oyunu muydu, yoksa başından beri ayrı olmaları mı gerekiyordu bilinmez ama iki genç bu durumdan hiç mi hiç memnun değildi.
Jimin'in tek dileği, tedavisinin kısa süre içerisinde sona ermesi ve sevdiği çocuğa kavuşmasıydı.
Jungkook; şimdiden Jimin'in mis kokusunu özlemiş, nefes alamadığını hissetmeye başlamıştı.
"Tanrım, lütfen çiçeğimi bana geri bağışla."
Geçiş bölümü filan filan 🌸
Söyleyecek pek bir şeyim yok, yorumlarınız beni aşırı mutlu ediyor.
Oy vermeyi unutmayın 🌸🌸
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vídere Possum | jikook
Fanfictamamlandı. "Kör olan bendim ama göremeyen sendin Jeon Jungkook."