Vídere Possum | jikook

• hekza •

Evet, bir bölüm daha🌸

jjk: Jimin.

pjm: Efendim, Jungkook?

jjk: Bak, dün biraz gerildim. Üstüne sen mesaj atınca sinirlendim ve onları yazdım.

pjm: Sorun değil Jungkook.

"Özür dile çocuktan, her kim olursa olsun sana kalbini açmış olan bir çocuğa nefret içerikli bir mesaj atamazsın Jungkook. Baban sana bunu öğretmedi." Yoongi belki de hayatında ilk defa bu kadar uzun bir cümle kurmuştu.

Jungkook sabahın köründe onu en güzel uykusundan uyandırmış ve 3 gündür yaşanan tüm durumu anlatmıştı. Yoongi ilk başta bunu pek umursamasada Jungkook'un yazdığı mesajı gördüğünde sinirlenmişti.

Yoongi hayatınızda görüp görebileceğiniz en üşengeç ve en vurdumduymaz insan olabilirdi ama sevgiye herkesten çok önem verirdi. Bir insanın yaşamasını sağlayan organını, kalbini, başka bir insana açması onun için dünyadaki en kutsal şeydi.

Jungkook derin bir nefes almış ve oturduğu koltukta rahatsızca kıpırdanmıştı. Hyungu çok nadir böyle cümleler kurardı ve Jungkook onun haklı olduğunu biliyordu.

jjk: Özür dilerim, çok özür dilerim Jimin.

"Oha ama" Taehyung şaşkınlık ile söylendi, Jimin ise meraktan az kalsın düşüyordu.

"Ne oldu, ne yazdı? Taehyung cevap versene ya!" Jimin bebek gibi olan narin sesiyle bağırdı, etrafa o kadar sevimli bir ses yayılmıştı ki duysanız Park Jimin'i kalbinizde saklamak isterdiniz.

"Özür diledi Jimin." Taehyung şaşkınlığını hala atlatamamıştı.

"Dalga geçiyorsun."

"Hayır çok ciddiyim."

"Ay Taehyung, Jungkook benden özür mü diledi şimdi?" Jimin mutluluk ile şakıdı. Dün saatler boyu ağladığını Jungkook'un bir mesajı ile boşvermiş, öl dese ölecek kıvama gelmişti.

"Ne yazayım? Çocuk görüldü attığımızı düşünecek."

pjm: Tamam çiçeğim, sorun değil. Özür dilemene de gerek yoktu. Ben seni her türlü affederdim.

jjk: Şuan rahatladım, dün gece uyuyamadım.

pjm: Uyuyamadın mı? Benim yüzümden değil mi? Jungkook git uyu çiçeğim lütfen, uykusuz kalma. Sağlığına iyi gelmez.

"Senin için endişeleniyor, oyun oynadığı filan yok Jungkook." Yoongi koltukta yayılırken konuştu.

"Evet, beni düşünüyor." Jungkook yüzünde tebessüm oluşmasını engelleyemedi. Bu çocuk, onu mutlu edecekmiş gibi hissediyordu. Dün düşünmüş olduğu tüm olumsuz düşünceleri aklından uzaklaştırdı ve Jimin'e bir şans verme kararı aldı. Tabii Park Jimin'in bunu bilmesine hiç mi hiç gerek yoktu.

jjk: Sakin ol, iyiyim ben 😂

pjm: Bana emoji mi attın sen? Güldün mü cidden?

jjk: Evet Jimin, güldüm.

pjm: Çiçeğim iyi misin sen?

jjk: İyiyim sen?

pjm: BEN DE ÇOK İYİYİM.

jjk: Sevindim.

pjm: İyi olmama mı?

jjk: Evet, iyi olmana.

"AĞLAYACAĞIM." Jimin'in mutluluktan eli ayağı titriyordu. Jungkook onun iyi olmasına sevinmişti, sevdiği çocuk onun iyi olmasına sevinmişti.

"Sakin ol Jimin." Taehyung gülerken cevapladı Jimin'i. Kardeşini böyle mutlu görmek onu da mutlu ediyordu.

pjm: Ağlarım bak mutluluktan.

jjk: Mutlu ol ama ağlama.

pjm: YA AĞZINI YÜZÜNÜ YERİM SENİN ÇİÇEĞİM

jjk: Öhöm öhöm, sakin mi olsak?

pjm: Tamam tamam sakinim ben.

jjk: İyi bakalım, şimdi çıkmam gerekiyor. Yoongi hyung ile kahvaltıya gideceğim.

"Bana açıklama da yapıyor çiçeğim ya." Jimin, Taehyung Jungkook'un yazdığı mesajı okuyunca elini kalbine koyarak konuştu. Hayatında hiç bu kadar mutlu olduğunu hatırlamıyordu, tabii göremediği süre içerisinde.

pjm: Tamam çiçeğim, bol bol ye. Çok vitamin al, seni seviyorum.

jjk: Teşekkür ederim Jimin, dikkate alacağım. Görüşürüz 😊

pjm: Görüşürüz çiçeğim 🌸

"TAEHYUNG DELİRECEĞİM." Jimin, oturduğu yatağından kalkmış ve etrafta zıplıyordu.

Taehyung kahkahalar ile gülüyor, Jimin'in bir yere çarpmaması için çabalıyordu.

Jimin içinden düşündü; umarım dedi, umarım bu mutluluğum asla bozulmaz.

Jungkook, telefonu bıraktı ve yüzünden eksik olmayan gülüşü ile koltukta geriye yaslandı.

Yoongi ise Jungkook'u görüp mırıldandı, "Aptal."

Oy vermeyi unutmayın 🌸