4. Bölüm

18.1K 429 15
                                    

Genç çiftin evlilikleri dördüncü ayını devirirken, Nazlının bu eve girmesinin üstünden bir hafta geçmişti. Nezaketen bir geçmekti bu çünkü çıplak gerçeklikte Giray'ın adımını atmadığı bu dört duvarda kahrından ölmek üzereydi genç kadın.

O gün.. telefonunun ses kaydı uygulamasını elinin altında hazır bulundurduğu gün, Nazlının tek arzusu sevdiği adamı onu aldatan bu sahtekar kadından kurtarmaktı.
Belki kollarının arasında teselli etmekti ve yüzsüzce aşkını görme ihtimalini ummaktı.

Sevdiği adamın korkak bir katil oluşu, Nazlının içinde sıkışıp kalan yıllanmış aşkla kadına öyle korkunç bir adım attırmıştı ki, çöktüğü bu duvar kenarında kendisine cehennemi yaşatıyordu.

Giray yapmazdı böyle bir şey.. birine çarpıp asla kaçmazdı o..
Orada öleceğini bilse yine alırdı, kurtarırdı küçük canı, o kimseyi ölüme terketmezdi.

Nazlı düşüncelerinin arasında mırıldandı "Ben.. Ya ben? Hala sayıklamazdı güya onurlu kalbim böyle vicdansız bir adamın aşkını... Ne kendimi ne de onu tanımamışım hiç" duvardan destek alıp kalktığı yerden, ayaklarını yatak odasına sürüklerken aynı cümle sessizce dökülüyordu dudaklarından..

Giray çiftlik yoluna girdiğinde karısını üçüncü kez çaldırıyordu ve sabrı neredeyse kalmamıştı.
Babaannesi bir saat önce açtığı telefonla, torununa emrivaki bir akşam yemeği organize ettirmişti.
Giray henüz tam yerleşemediklerini, kendisini layıkıyla, mahcup olmadan ağırlamak istediklerini söylese de dinletememişti yaşlı kadına.

Giray cevap alamadığı çağrıya son verecekken uykulu "Alo" sesiyle durdu

"Sonunda! Yemek yapmayı biliyor musun?"

Nazlı arayanın Giray olduğunu uzun bir sessizlikten sonra fark ettiğinde tek yapabildiği yutkunmak oldu

"Tamam, bu akşamlık sadece konuşabiliyor olman yeterli, en azından bunu becerebilirsin umarım"

Giray karısının hatta olup olmadığını kontrol etmek için ekrana baktığında artan tahammülsüzlüğüyle devam etti "Ben dışarıdan ev yemeği söylüyorum, babaannem muhakkak fark edecektir ama bizi utandırmaz"

Giray, bir cevap alamayacağından emin olduğu kadının yüzüne telefonu kapatırken, vakit kaybetmeden yemekleri sipariş etmek için davrandı.

Karı koca servis tabaklarına yerleştirdikleri hazır yemekleri kurulu sofraya koyarken Nazlı oynadığı tıp oyununu bozdu 

"Bilmem gereken bir şey var mı? Pot kırmak istemem"

Nazlı Giray'ın babaannesiyle ilk defa sohbet etme imkanı bulacağı için hem çok gergin, hem de aptalca bir heyecan içindeydi 

"Kendimi yormama gerek yok, sen her türlü yakışanı yapıp kendini rezil edersin zaten"

Giray karısına kocaman, sahte bir gülüş sunarken, zil sesi evi doldurdu, Nazlının aklı adamın gülüşünde takılı kalırken, karı koca giriş kapısına doğru arkalı önlü süzüldü.

Giray kolunu dostlar alışverişte görsün misali karısının omzuna atarken, karşı koltukta oturan babaannesi torunun mutluluğundan memnun bir şekilde genç çifte baktı 

"Bir dahaki sefere güzel haberlerinizi kutlamak için hep birlikte bir yemek yeriz İnşallah"

Giray ısırık aldığı hazır baklavayı midesine indirirken konuştu "Servet sultan evlen evlen dedin, sırf senin için gittim kıydım nikahı daha ne istiyorsun benden?"

Servet hanım torununun yaptığı bu münasebetsiz şakaya gelininin alınacağından korkarak Nazlıya baktı "Deli oğlan sen istemezsen kimse sana hiçbir şey yaptıramaz, gelinim seni hizaya getirmiş belli ki"

Karı koca madalyonun öteki yüzünü aklında çevirdikçe, konuşulan konudan son derece gergin ve rahatsızdı, gidişatla ruh halleri son denimini buldu

"Bebek diyorum bebek!"

Boşanmaya Bir KalaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin