Karşılık

138 11 0
                                    

Gözlerimi yavaşça açtığımda odamda olduğumu farkettim. Abim uyandığımı farkedince başıma dikildi. "Nehir beni duyabiliyor musun?" Dedi. Ona evet anlamında kafamı salladım ve "ben ne kadar zamandır uyuyorum?" Dedim. "Doktorun verdiği ilaçlary yüzünden iki gündür uyudun." Diyice heyacanla "Onur'u yakaladınız mı?" Dedim ancak başını olumsuz anlamda sallayınca fazla kurcalamadan yataktan kalkmaya çalıştım ki karnım çok acıdı. Karnıma Baktığımda bir sargı ile sarılmıştı. Kolumda ise serum olduğunu anlamam zaman aldı. Ben acıya rağmen yine de yatak başlığıma yaslanarak oturdum. Abim bana üzgün bir halde bakıp "Nehir yatman lazım doktor öyle söyledi." Sanırım eve doktor getirmişlerdi. Doğru ya hastane de bana ne olduğu sorulsa yine başım derde girecekti. Abim bu kadar düşünemezdi eminim bizimkiler (kurucular) düşünmüşlerdi. "Abi ben iyiyim beni dert etme" dedim. Serumu tek hamlede çıkardım ve tam ayağa kalkacaktım ki içeriye Gece girdi.

Gece bana sinirle bakıp "ne yapıyorsun hemen uzan." Dedi. Onu da dinlemedim ve acıyla ayağa kalkıp lavaboya doğru yürüyordum. Ne kadar acısa da yüzümde herhangi bir duygu yoktu.
Koluma abim girdi. Abim yine lafa girdi "ah! Nehir ah! bir kere lafımı dinlesen ne olur?" Dedi. "Abi bak benim cidden bir şeyim yok, iyiyim hatta yarın okula gidebilirim." Abim bana hafif sinirle bakıp "bir daha o okula gidebileceğini mi zannediyorsun?" Dedi. Bu işe abim bulaşmamalıydı. O şimdi beni hep merak ederdi.  Yada uzaklaştırmaya çalışırdı.
-Abi sen benim işime karışma!
- Nasıl karışmam Nehir kaçırıldın ve işkence  gördün. Ben hala karışmayayım öyle mi?
- öyle abi sakın karışma! Ayrıca bizim gruplada çok münakaşaya girme. Başına dert almanı istemem. Bunlar benim karanlık işlerim ve seni alakadar etmiyor.
- Nehir son sözü sen değil ben söylerim. Bundan sonra ne okul ne grup ikisi de hayatından çıkacak.

İkimizinde sesi sonuna kadar yükselmişti.
- Reşit değilim ama yine de karışamazsın bana okulumada giderim işkence de görürüm grubuma da yardım ederim.
- Öyle mi Nehir hanım o zaman ev hapsin başladı, üzgünüm. Artık öğreniminide evde yaparsın.
- abi saçmalama beni bir kaç güvenlik ile durdurabileceğini mi sanıyorsun.
- evet sanıyorum.

Dedi ve lavabonun önünde ki kavgamız abimin gitmesi ile son buldu. Ah ne kadar mutluyum ev hapsimi de aldım benden iyisi yok(!)

Gece, abimle olan kavgamızı duymuştu. Bana biraz üzgün bakıp,
- abin haklı Nehir biraz gruba da okula da ara ver.

Bu gün beni deniyorlar herhalde. Sinirime hakim olamadan Geceye de bağırdım.
- sende mi gece? Benden nasıl bunu istersin. Senin bana destek çıkman lazım. Ayrıca diğerleri nerede? Mert'e bir özür borçluyum.
- Onur o gece biz seni kurtarırken kaçmış. Onu arıyorlar. Sana yaptıklarını ödetecekler.

Bunu duyar duymaz yavaşça telefonuma doğru yürüdüm. Telefonumu elime alır almaz Mert'i aradım.
- efendim Nehir uyandın mı?
- Mert hala bulamadınız mı o iti.
- yok daha değil ama az kaldı.
- bulunca sakın dokunmayın onunla işim var.
- emin misin?
- hiç olmadığım kadar.
Dedim ve telefonu kapattım. onun yakalanıp elime düştüğü anı düşünerek yüzümde bir sırıtış yer aldı. Gece bu sırıtışıdan korkmuşçasına "bu halinle bile öç almayı düşünüyorsun pes sana Nehir" dedi.

Sonunda kapısının önünde olduğum lavaboya girdim. İşimi hallettikten sonra sargıyı yavaşça araladım.Üzerinde kızarıklığı gitmemiş bir halde "ONUR" yazıyordu. İçimden bir lanet  okudum ve sargıyı geri kapatıp Gece'nin yanına, odama, gittim. 

"Gece benim Mertlerin yanına gidip Onur piçini aramam lazım bana yardım etmelisin."
Diyince gece bana sinirle bakıp "saçmalama Nehir daha iyileşmeden olmaz hem birazdan bizimkiler gelecek" dedi.

Çok geçmeden kapı çaldı Gece odamdan çıkıp "burada bekle sakın yürüyeyim falan deme ben kapıyı açıp geleceğim onlarda buraya gelir." dedi. O bir hızla odamdan çıkarken sözünü dinlemeyip merdivenlerden aşağıya inmeye başladım. Canım cidden haddinden fazla acıyordu. İçeri giren Mert Selim ve Aras bana hayret ile bakarken, Ben merdivenin yarısındaydım ve inmeye çalışmaya devam ediyordum. Bu arada duygusuz bakmayı ihmal etmiyordum. Eğer acıdığını belli edersem onlar beni bu eve hapsedilmemi destekler. Mert yanıma gelip beni kucağına aldı. Alırken sadece karnım acıdığından bir "Ah!" Sesi ağzımdan kaçtı.

Mum Işığı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin