Evlilik

341 5 0
                                    

Bir öpücüğün yüzüme değmesi ile uyandım. Sabah olmuştu ve onur üstüme çıkıp beni öpmüştü. "Ne var?" Dedim soğuk bir sesle. Bana yüzünde güller açarcasına mutlulukla bakıp "ne mi var? Sevgilim. Bu gün seninle evleniyoruz. Sen benim eşim olacağın gün ve heyecanını anlayabiliyorum" dedi. "Üstümden kalk!" Dedim. Fazla uzatmadan üzerimden kalktı ve "gelinliğin ve ayakkabıların dolapta birazdan kuaför gelecek ona göre hazırlan." Dedi. Ona dönüp "sence ben o gelinliği giyecek miyim? Yoksa parçalara ayırıp yakacak mıyım? Hangisi bana uygun?" Dedim. Onur sabahki mutluluğunu bir anda kaybedip "o elbiseyi giyeceksin ve düğünde tıpış tıpış yanıma gelip evleneceksin!" Dedi. Ve son sözü söyler edasıyla odadan kapıyı çarparak çıktı. Dün akşam bana yaptıklarından sonra onu affedemezdim.

Kıyafetlerimi yatakta çıkardım. Ayrıca göbeğimdeki ve kolumda ki bandajı da çıkardım. Kolumda sadece kızarıklık ve o iğrenç dövme vardı. Kendime gelmek için ve daha iyi düşünebilmek için hızlıca odadaki tuvalete girip soğuk bir duş aldım. Soğuk diyorsam öyle hafif sıcak falan değil. duş aparatının en soğuğuna getirerek duş aldım. Karnımda yazan "ONUR" a baktım. Bu adamdan nefret edecektim. Bu dövmeye bile katlanabilirdim ancak bu "onur" yazısı beni delirtiyordu. Duş lifi ile yarayı bastırarak kazıdım. Sanki bastırdıkça iz gidecek gibi ama o aksine kanamaya başladı. Duşa akan su, kırmızı renk alınca bir kez daha onura lanet okudum. Bu gün bu evlilik olmamalıydı. Düşün nehir düşün... bu evliliği engelleyecek planlar düşün. Duşumu bitirdim ve banyoda dürülü bir şekilde duran pembe bornozu üzerime geçirdim. Yanında ise mavi bornoz vardı. Iy ne kadar klişe her şeyden iki taneydi. Diş fırçaları, el havluları hatta duştaki duş jelleri ve şampuanlar.

Banyodan bornozum ile çıkıp iç çamaşırı ve kıyafetlerimi çıkardığım yatağa ilerledim. Ancak ne tişört ne de iç çamaşırım orada değildi. Kimin aldığını sizler gibi tahmin etmem çok zor olmadı. Odadan hışımla çıkıp merdivenlerden canım acısada olabildiğim kadar hızlı inmeye başladım. Onur mutfakta tavaya krep gibi bir şeyi dökmek ile uğraşıyordu. "Onur" diye bağırdım. "Sevgilim" diye o da bana bağırdı ve tavadan yüzünü çekip bana baktı. Baştan aşağı süzdü ve yüzü bir noktada kaldı. Onun baktığı yere baktığımda bornozun karnımdan çıkan kan ile kırmızı olduğunu anladım. Tavanın altını kapattı ve Ciddiyetini mimiklerine yerleştirdi.

"karnına ne yaptın?" Dedi. Sinirli ses tonumu bozmadan "sen asıl kıyafet ve iç çamaşırıma ne yaptın onu söyle?" Dedim. Ama bornozumun nerdeyse her yanı kan olmuştu. Ciddi bir şekilde kan akıyordu. Bana "hemen yat şuraya!" diyip kanepeyi gösterdi. Dediğini yaptım ve bornozum ile yattım. Yukarı hızla çıktı. Bir kaç dakika içinde ise elinde yine o kutu ile indi. Bornozumu açtı. Önünde çıplak vücudum ile kalmıştım.  Ona bir şey demedim. Dokunmadığı sürece bakması sorum değildi ve eminim İlk gördüğü kadın  vücutu da değildi. Vücudumu biraz süzdü ve kafasını sağa sola sallayıp kendine gelmek ister gibi yaptı. Sonra yine pansuman yapıp bandajı sardı. kanlı bornozu ardından hemen sardım. "Kıyafet ve iç çamaşırların zaten dolapta" dedi. Bunu derken dolaptaki gelinliği ve herhalde dolaba koyduğu iç çamaşırından bahsetiyordu.
- ben o iğrenç gelinliği giymem anladım mı?
- giteceksin!
- giymeyeceğim ulan var mı?
- sen kaşındın sevgilim.
Dedi ve beni sırtına alıp odaya götürdü. Bu ne lan bu devamlı beni sırtına alıyor. Yine sırtına en güçlü yumruklarımdan ne kadar atsamda nafile.
-Beni bırak gerizekalı.
- sevgilim diyecektin herhalde
- hayır dediğimden gayet eminim
- bende bu gün eşim olacağından eminim. Dedi. Bornozumun ipinden tuttu ve çekti. Bornozumun önü açıldı. "Eğer giyinmezsen zorla giydiririm!" Dedi. Dediğini yapacağını ikimizde biliyorduk. "Tamam giyicem odadan çık." Dedim. Bezmiş sesim ile kapıya doğru döndü ve arkasına bakmadan "vücudun tahminimden daha güzelmiş bu gece çok eğleneceğiz. Bana bağırmanın hesabını sana misli ile ödeteceğim." Dedi ve kapıyı kapatıp çıktı. O biraz sıkardı canım. Ne onunla evlenecek ne de onunla birlikte olacaktım. Belki de kendimi kandırıyordum. Ama bilmiyorum daha ne kadar dayanabileceğimi bilmiyorum.

Mum Işığı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin