1/10| someone from the past

8.1K 340 214
                                    

Tyler Durden, yalnızca her şeyi kaybettikten sonra insanın özgür olabileceğini söylerdi. Ve ben her şeyimi kaybetmeme rağmen hissettiğim bu duygu özgürlükten çok uzak bir şekilde acı doluydu. Hayatın en dibine vurmuş bile olabilir, ne yapacağım hakkında bir fikrim yoktu. Geleceğim hakkında endişelenemeyecek kadar hissizlikle sarmalanmıştım.

Renkli ışıklar her yerde. Direklerde dans eden kadınlar, etrafta dolaşan pezevenkler, fahişeler ve diğer türlü insanlar. Böyle yerlere gelen birisi değildim. Fakat bir içkiye ihtiyacım olduğunda bana en yakın olan yer burasıydı. İnsanları umursadığım da söylenemezdi aslında. Kollarımı tezgaha yaslamış bir halde sadece içkimi yudumluyor ve kimsenin yüzüne bakmıyordum.

"Bir tane daha?" dedi şişman barmen.

"Evet." Cebimdeki banknotlardan bir miktar çıkarıp ona doğru uzattım.

"Kötü bir gece mi geçiriyorsun?"

Cevap vermediğimde üstelemeden diğer taraftaki müşteriler ile ilgilendi. Konuşacak durumda gibi mi görünüyordum?

Ve şu lanet müzik. Başıma ağrılar sokuyor.

Bir beden üzerime çarptığında öne doğru savruldum ve düşmeden önce bardağımı yakalamayı başardım. Durgun bir şekilde omzumun üzerinden arkaya baktığımda yarı çıplak bir kadının üzerime doğru itildiğini görmüştüm. Kadın bir küfür savurarak buradan uzaklaşırken onu bana doğru ittiren kişide takılı kalmıştı gözlerim.

Zayn?

Bu gerçekten o muydu? 

Öfke dolu gözleri bana döndüğünde gözlerini kısarak yüzümü biraz daha inceledi ve öfkesi anında dağılarak yüzüne kocaman bir gülücük taktı.

"Adela?"

Büyüyen bir merak ile yanımdaki tabureye oturduğunda irileşmiş göz bebeklerini bana doğru yaklaştırıp yüzümü daha da detaylı inceledi.

"Bu gerçekten sen misin? Siktir. Epey güzelleşmiş ve büyümüşsün. Kaç sikik sene oldu?"

Zayn.

Annemin liseden beri en yakın arkadaşı olan Trisha' nın tek oğluydu. Çocukluğumuz kısmen birlikte geçmiş sayılırdı. Fakat ergenliğe adım atar atmaz kendisini yanlış bir çevrede bulan Zayn hızlı bir değişim geçirerek on yedisinde evini sonsuza dek terk etmişti. Ve şimdi de yirmi beşinde falan olmalıydı muhtemelen. 

Onu son gördüğümde dolgun yanaklı sevimli bir çocuktu. Ancak şimdi gördüğüm bu genç adam ise tanıdığım o çocuktan bambaşka birisiydi. Hapisten yeni çıkmış bir mahkum görünümü vardı onda, onu en iyi betimleyen cümle bu olurdu. Tombul yanakları yerine çıkık elmacık kemikleri ve keskin çene hatları yüzünü oldukça zayıf gösteriyordu. Yanları kazıtılmış saçlarının üst bölgesi burnuna kadar uzun ve dağınıktı. Ama onda asıl dikkat çeken şey ise kesinlikle dövmeleriydi. Bedeninin her bölgesinde dövme vardı ve parlak gözlerinin yanında onu asi gösteren şeylerden biri de buydu.

Siyah pantolonunun üzerinde sıfır kol siyah bir tişört giyiyordu. Parmakları büyük metal yüzükler ile doluyken boynunda da gümüş bir zincir sallanıyordu. 

Çok değişmişti.

"Sekiz yıl, sanırım."

"Koca bir hayat." Yumruğunu çenesine yaslayarak ilgili gözlerle beni izlemeye devam etti. "Böyle bir yerde takılmanı beklemezdim. Tabi hala sekiz yıl önceki kızsan."

Sekiz yıl önce derslerine çalışan ve başarılı bir üniversitede okuma hayalleri kuran iyi bir kızdım. Onun aksine belalardan her zaman uzak durmuştum.

shooter • malikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin