5/10| confusing justice

3.7K 266 70
                                    

Yine o kulüp şarkılarından birisi gözlerimi açmama neden olurken neye şaşıracağımı bilememiştim. Günler sonra derin bir uyku çekmeme mi, yoksa şu an karşımda dans eden Zayn' e mi?

Henüz sabahtı ve bu saatte sehpanın üzeri kokain çizgileri ile doluydu.

"Seni uyandırdım mı?" Dudaklarını birbirine bastırıp başıyla ritim tuttu. 

"Ne yapıyorsun?"

"Hayat o kadar boktan ki dans etmek beni mutlu ediyor. Katıl bana Adela. Soktuğum hayatı birkaç sikik dakikalığına unutalım."

Yanıma kadar gelip ellerimden tuttu ve beni ayağa kaldırıp kollarımı sallayarak yatağın önündeki küçük boşluğa kadar sürükledi.

"Neden bu kadar ciddisin? Hadi. Dans et benimle!"

Annem ölmüştü. Nasıl neşeli olmamı bekleyebilirdi benden?

Dans etmeyi kesip yanaklarımın iki yanından tutarak yüzünü bana yaklaştırdı. Terden nemlenmiş yüzü sabah ışığında parlıyordu.

"Hepimizin acıları var. Ama bunların arkasına geçip dünyanın sonu gelmiş gibi davranamayız. Gülümsemelisin." Yanaklarımı parmakları ile sıktığında dudaklarımda küçük bir tebessüm oluşmuştu. "İşte böyle Adela. İşte böyle sikeyim! Dans et benimle."

Ve onunla dans ettim. Kahkahalar atarak, mutlulukla.

Odayı sonsuza dek terk ettiğimizde kendimi yine Mercedes' in kırmızı deri koltuklarının üzerinde bulmuştum. Yeni bir gündü. Güneş daha parlaktı. Ve bir katilin yanında mutlu hissediyordum. Ne tuhaf.

Bir kafede kahvaltı yaptıktan sonra yola devam etmiştik. Beaverton' da bir adamı öldürmeye gittiğimizi bilmek hala beni tuhaf bir korkuya sürüklese de artık bunu umursamak istemiyordum. Bu onun işiydi. Conor gibi bir piçi öldürmesini istediysem ne yapacağına da karışamazdım.

Saatlerce süren yolculuğumuz yol üzerindeki küçük bir restorantta yemek yiyebilmek için durmuştu. Beş masadan sondakine oturup hamburger siparişi verdik. Zayn yine bir sigara yakmıştı.

"Şimdiye dek hep benim hakkımda konuştuk." demiştim gülümseyerek. "Sen anlat. Neler yaptın son sekiz senede?"

"Pek bir şey yok." Sigarasından derin bir nefes aldı. "Zaten iki yıl boyunca içeride yattım."

"Neden?"

"Uyuşturucu ticareti ve hırsızlık. Tamamen tecrübesizliğimden kaynaklı hatalardı. Çıkınca daha akıllı oynadım."

"Bu... işe ne zaman bulaştın?"

"İçeriden çıktıktan hemen sonra. Beni ihbar edeni öldürdüm. Sonra bir başka beni sinirlendireni daha. Öldürmek bu dünyanın en büyük suçu. Ve öldürünce diğerlerinin arasında yükselmen uzun sürmüyor. Bu işi paraya çevirdim."

Onun için her şey ne kadar da normaldi.

"Şimdiye dek nasıl yakalanmamayı başardın?"

"Çünkü bir beynim var."

"Ciddiyim."

"Ben de ciddiyim Adela. Hareket etmeden önce her ihtimali ve her adımı düşünürüm."

"Bütün bunları bana anlatacak kadar güveniyor musun?"

"Sana her zaman güvendim."

Evinden ayrılmadan önceki anılar yine gözlerimin önündeydi. Onu bir çizgi kokaini çekerken ya da çocuğun birini tartaklarken ya da bir adamın saatini çaldığını gördüğümde, gördüklerimi kimseye söylememem için bana yalvarıp söz verdirmiş, onun için her ne kadar endişelensem bile ailesine bu konular hakkında hiçbir şey söylememiştim. O benim dostumdu çünkü. Ona verdiğim sözü bir kenara atamazdım.

shooter • malikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin