6/10| the body burns, it's fine

3.7K 268 54
                                    

Gelmeme süresi kırk dakikayı bulduğunda büyük bir aptallık yaparak arabadan indim ve onun kırk dakika önce girdiği sokağa doğru yürüdüm. Parmaklarımın arasında bir silah vardı ve kalp krizi ölüm nedenim olacaktı. Korkudan ağlıyor ve deli gibi titriyordum.

Sokağa yaklaştıkça duyduğum sesler de belirginleşiyordu.

"...seni gönderdi?! Cevap ver orospu çocuğu. Cevap vermezsen seni sikerek öldüreceğim."

"Siktir git."

Bir binanın köşesinden dar sokağa baktığımda onu görmüştüm. Dizlerinin üzerine çökmüş bir halde sırtı bana dönük olan adama bakıyor, yüzündeki yeni yaralar kanıyordu. Daha da korkuncu ise sırtı dönük olan adamın elindeki, Zayn' in altıpatlar silahını ona doğru doğrulttuğunu görmekti. Zayn' e doğru! Yüzlerce düşünce zihnimde birbirine karıştı ve başıma ağrılar girdi. Polisi aramayı bile düşünmüşken göğsüm gittikçe daha da hızlı inip kalkıyordu.

"Sana son kez soracağım piç. Seni kim gönderdi?"

Bulunduğum yerden çıktığımda silahı adama doğrulttum ve sessiz adımlarla ona doğru yürüdüm.

"KİM GÖNDERDİ!"

Zayn beni gördü. O kaya gibi yüzünde gördüğüm korku beni tekrar gözyaşlarına boğduğunda dudaklarımı bir ses çıkmaması için birbirine bastırmıştım.

"BoÅŸuna o siktiÄŸimin dilini yoruyorsun." dedi Zayn. Gergindi. Hatta sesi titremiÅŸti.

"Haklısın. Evet. Haklısın. Seni sike-"

Ellerimdeki silah patladığında silahla birlikte geriye savruldum ve çıkan o korkunç ses tüm dünyayı sallayarak duvarın dibine düşmeme neden oldu.

Sırtından vurulan adam yere yığılır yığılmaz ileri atılan Zayn, yere düşen kendi silahını aldı ve "Orospu çocuğu!" diye haykırarak adamın yüzüne ateş etti.

"Orospu çocuğu! OROSPU ÇOCUĞU!" Silahın içindeki mermiler bitene kadar ateş ettiği süre boyunca ellerimle kulaklarımı kapamış ve her yeni bir ateşte yerimde sıçramıştım.

Silahındaki mermilerin bittiğini kabullenemeyen Zayn çoktan ölmüş olan adamın bedenine iki kez tekme attı ve ardından bana doğru öfkeyle yürüdü.

"Seni gerizekalı!" Kolumdan tutup zorlanmadan beni ayağa kaldırdığında duvara ittirdi. Şimdi de beni mi öldürecekti?

"Sana arabadan çık dedim mi? Dedim mi Adela? Demedim! Neden çıktın? Ya seni fark etseydi? Aklını mı kaçırdın beyinsiz aptal?"

"Birisini vurdum Zayn. Birisini vurdum ben. Birisini-"

Beni kollarına alarak kendisine bastırdı. "Bir sikim yapmadın sen." demişti nefretle. "Ben öldürdüm onu. Sen hiçbir şey yapmadın."

"Onu vurdum."

"Öldürücü değildi. Adela. Onu ben öldürdüm. Tamam mı? Ölüm sebebi benim, sen değilsin." Parmaklarını saçlarımda hissettiğimde yüzümü hızlı atan kalbine bastırıp kollarımı ince beline sardım. Elleri arasındayken nasıl titrediğimi hissedebiliyordum.

"Üzgünüm. Görmeni istemezdim. Benim hatam. Her şey benim hatam. Dikkatli değildim." İç geçirdi. "Cesedin yok edilmesi gerekiyor. Seni bir yere bırakabilirim."

"Yalnız kalmak istemiyorum."

"Burada bekle. Arabayı getireyim hemen." Kollarını üzerimden çektiğinde sırtımı cesede döndüm. Ona bakmak istemiyordum. 

Henüz dokuz yaşındayken ve çok sevdiğimiz bir komşumuz öldüğünde kilisedeki cenazesine katılmıştık. Gösterişli bir tabutun içinde yatıyordu. Bedeni buruşuk ve griydi. Öylesine korkunçtu ki günlerce uyuyamadığımı hatırlıyorum. Ve Zayn onun sadece bir ölü olduğunu söylemişti bana. Ölüler yaşayanlar gibi zarar veremez Adela, korkma.

shooter • malikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin