Selam arakadaşlar. Şunu belirtiyim bayramdan sonraya kadar bölüm yayınlayamayacağım. Ve vote hiç yok hikayeyi beğenmediğinizi düşünmeye başladım. :( Lütfen bayramdan sonraya kadar olsun vote verin. Yakın zamanda karakterlerin fotoğraflarını da koyacağım. Şimdi iyi eğlenceler :)
Onu gördüğümdeki şaşkınlığımı üzerimden daha atamamışken bu sefer daha şiddetli bir kusma geldi ve artık ölecekmişim gibi hissediyordum. Artık karnımda hiç bitmeyen ağrıdan dolayı mı yoksa Berge'nin karşısından kusup rezil olmamdan dolayı mı bilmiyorum. Gözlerimden akan yaşlara engel olamadım. " Hey ağlama sakinleş" dediğinde hala yaşlı gözlerimi ondan saklamaya çalışıyordum. Kolumdan hafifçe tuttu ve beni yerden kaldırıp lavaboya götürdü. "Hadi elini yüzünü yıkayalım da sakinleş" dediğinde şaşkın gözlerle ona baktım. Beni şuan umursuyor muydu? İşte buna koca bir ' VAY CANINA '
Olumlu anlamda kafamı salladım ve yüzümü Berge'den ayırıp aynaya baktığımda klozete girip birinin de şifonu üstüme çekmesini diledim. Yüzüm bembeyazdı ama ağladığımdan dolayı gözlerim şiş ve kızarıktı. Zaten normal zamanda bile dolgun gözüken dudaklarım botoks yaptırmış gibi şişmişti.
Ben aynada kendime acımış bir şekilde bakarken Berge musluğu açtı. Bir eliyle yüzümün önüne düşen saçları topladı diğer eliyle de yüzümü yıkamaya başladı. Duvarda asılı duran selpak rulosunda uzun bir parça kopardı ve şefkatli bir şekilde sanki ‘dokunursam kırılacakmış’ gibi yüzümü sildi. Tuvaletin girişinde yerde duran çantadan bir şişe su çıkardı ve bana uzattı. Ben suya 'ufo görmüş TÜRK' gibi bakarken " Merak etme hiç açılmadı" dediğinde kendime sövmeye başladım çocuk bana yardım ediyor ben ona ' uzaylı gibi bakıyorum. " Yok o yüzden değil" dediğim de suyu çoktan açmıştı ve bana içirmeye başladı.
Son yudumda boğazımdan akarken " Ne yüzden? " dedi. Bende hemen cevap verdim " Şuan kızlar tuvaletindesin de o yüzden biraz şaşırdım. Suyla ilgili değildi şaşkınlığım. " dedim bilmişçe yüzüne. Daha önce hiç görmediğime bahse girerim harika bir sırıtış yerleştirdi ve " Ben kızlar tuvaletinde değilim sen erkekler tuvaletindesin " dediğin de yerin dibine girdim.
Biraz önce yüzümde olan kireç renginin yerini kırmızı ele geçirince durumu anlamış olacak ki konuyu değiştirdi. " Seni bu kadar feci kusturacak ne yedin? " diye sorduğunda daha çok kızardım. Çünkü biraz önce onun yanında kusmuştum. " Hiç normal her zamanki şeylerden " dedim " Yani farklı hiçbir şey yiyip içmedin? " derken soru dolu gözlerini benim gözlerime dikti. Ben daha ağzımı açmadan konuşmaya başladı. " farklı bir şeyler yemediysen ne bu kadar fenaydı durumun? Doğrusu anlamadım " dediğinde aklıma gelen şey kafama 'DANK 'etti.
"Yalımın bana zorla içirdiği Çikolatalı süt " dediğimde hemen karşılık verdi. "Saçmalama bir sütle mi bu hale geldin? " dedi. " Hayır " dediğim de cevabımın onu tatmin etmediğini anladım. Çünkü bana ‘devam et’ dercesine bakıyordu. " Hayır her tenefüs en az 1 süt öğle arasında 3 süt " dedim. " Ne!!! O kadar çikolatalı sütü gerçekten içtin mi? " diye sorduğunda " Anlaşma gereği " dedim. Bu seferde " Ne anlaşması" diye sorduğunda " O bana Pinokyo demeyecek ismimle hitap edip Selena diyecek. Bende ona Yalın demeyip Yalım diyeceğim. Ve bana aldığı her çikolatalı sütü içeceğim yoksa anlaşma bozulurmuş. " dediğim de" İsmin Selena mı? " diye sordu.
" Evet " diye kısa bir cevap verdiğimde gülmeye başladı. Ben ona " Ne " diye çemkirdiğimde " Yoksa sen şu aptalca yalanı söyleyen kız mısın? " diye sorduğunda ben olayı anlamadığım için " Hangi aptalca yalanı?" dedim. " EİDS " dediğinde dünya başıma yıkıldı. İnanmıyorum Yalım bu olayı herkese anlatmışmıydı. Bu sefer utancımdan yüzüm kırmızılıkta 'level' atladı. "Evet, bu kadar kızardığına göre o'sun " dediğin de midemden boğazıma bir şeylerin hücum ettiğini anladım. Koşarak tekrar klozete gittim ve hızlıca kapağı açıp kusmaya başladığım da saçımda gezinen ellerin sahibini anlamak hiçte zor olmadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İlk Kendini Sev
Teen Fiction''Ne oldu? Niye öyle bakıyorsun?'' dediğimde ''Gözlerin... gözlerin tıpkı ona benziyor.''