Evet yeni bölüm geldi. :) Yazarımız vote olmadığı için üzülmüş ve bir süre yazmayacağını söyledi. O yüzden lütfen 2 saniyenizi vote vermeye ayırın. İyi eğlenceler
Çocuğa baktığımda hiçbir şey söyleyemedi. Berge beni nazikçe kolumdan tuttu ve kendi masasına doğru götürdü. "Şimdi uslu ol. Yoksa seni ben bile onun elinden kurtaramam. " dedi. Hala şoktaydım. Hala söylediği cümle kafamdan çıkmıyordu ' Sana değil bana ait '. Kafamı olumlu anlamda salladım. Koltuğa oturdu ve beni de yüzüm ona doğru bakacak şekilde kucağına çekti.
Ona sertçe baktım. Kalkmak için hamle yaptım ama o daha hızlı davranıp elini sırtıma yerleştirdi ve beni iyice kucağına çekti. " Eğer gerçekten gitmek istiyorsan hemen kalkıp gidebilirsin. Ama unutma kalktığında senin bana ait olmadığın anlaşılacak ve tüm akbabalar başına üşüşecek. " diye kulağıma fısıldadı. Elini sırtımdan çekti ve gözlerimin içine bakmaya başladı.
Tam kalkmak için tekrar hamle yaptığımda karşı da bana bakarak sırıtan sarışın bir Kaan gördüm. Tekrar Berge'nin kucağına oturdum. Ellerimi göğsüne koydum. Ve gözlerine baktım. Öyle şaşkın bakıyordu ki sanırım kalkıp gideceğimi düşünüyordu.
Kafamı omzuyla boynunun birleştiği yere gömdüğümde iki tane sıcak elin belimi sardığını hissettim. " Şey… Sercanı gördün mü? " diye sorduğumda kafamı kaldırmamıştım. Sakin bir şekilde "Yanındaki sarışın hatunla odalara doğru gittiğini gördüm " dedi. Pislik herif beni burada bırakıp kızla iş pişirmeye gitmiş. Ben ona bunun hesabını sorarım ama.
Bak onun yüzünden yine sinirlenmiştim. Derin bir nefes aldığımda Berge'nin parfümü burnuma doldu. "Şey " dedim tam kafamı kaldırdığım anda Berge de bana doğru kafasını eğdi. Dudakları dudaklarıma değdiğinde donup kaldım. Ama o sanki hiçbir şey olmamış gibi dudakları dudaklarıma hala değerken " Söyle " dedi. Biraz geri çekildim ve " Be -bende bir şeyler içebilir miyim? " dedim.
Berge elini kaldırdı ve bir garson geldi. "Ne istiyorsun " dediğinde hemen " Bira " dedim. "Olmaz " dediğinde dudaklarımı büzdüm. " Ya lütfen sadece bir kadeh. " dedim. Yüzünü bana doğru döndüğünde " Bira " dedi. Garson siparişi alıp gittiğinde çok mutlu olmuştum. Gözlerimi parmaklarıma diktim ve onlarla uğraşmaya başladım.
Berge kafasını bana doğru eğdi ve " Ne yapıyorsun? "dedi kafamı kaldırdığımda yine aramızdaki mesafe santimlerdi. "Sıkıldım sadece." dediğimde dudağım yine onunkine değdi. Kafasını kaldırdı ve " Biran geldi. " dedi. Bende kafamı onun boynundan çektim ve biramı elime aldım. İlk yudumu aldığımda yüzümü buruşturdum. Tadı tek kelimeyle iğrençti.
Tabi bana göre yüzümün şeklini gören Berge "Yoksa sen daha önce hiç içki içmedin mi?" diye sorduğunda "Duymak istediğini mi söyleyeyim yoksa doğruyu mu? " dedim sırıtarak " Doğru" dediğinde " Hayır içmedim." dedim. Elimden birayı aldı ve kendi kafasına dikti. "Sana yok " dediğinde bardağa uzanmaya çalıştım. Ama o bardağı uzanamayacağım bir yere doğru eliyle götürdü. "Yaa ama" dediğimde bana sert sert baktı.
Kafamı tekrara boynuna yasladım ama bu sefer ellerimle oynamak yerine t-shirtüyle oynamaya başladım. "Ne yapıyorsun? " dediğinde " Sıkıldım " dedim.
Elindeki birayı masaya bıraktı ve " Kalk " dedi. Ayağa kaktığımda oda kalktı ve elini belime yerleştirdi. "Giyecek adam akıllı bir şey bulamadın mı? Göt heriflerin hepsi sana bakıyor. " dedi. Kafamı aşağıya doğru eğdim.
Neden bilmiyorum ama gözümden bir damla yanağıma doğru süzüldü. Tam o sırada Berge’nin ellerini belimde hissettim ve hemen kafamı ona doğru kaldırdım. " Ağlıyor musun sen? " diye sorduğun da kafamı hayır dercesine salladım. Elini belimden çekti ve çenemden tutup yüzümü ona çevirmemi sağladı. Yaklaştı ve "Ağlama" deyip gözyaşımı öptü daha sonra hiçbir şey söylemeden Sercanla oturduğumuz masaya doğru gitti. Masadan çantamı aldı ve yanıma geldi " Hadi seni evine bırakıyım." deyip çantamı bana uzattı.
Arabaya bindiğimizde ikimizde konuşmadık. Evin önüne geldiğimizde yüzüne baktım ama hiçbir şey söylemedi. Bende " Bugün için… her şey için… tuvalette yardım ettiğin için, düşerken tuttuğun için ve bugün için teşekkür ederim.’’ Dedim mahcup bir sesle ve tekrar gülümseyerek ‘’İyi geceler. " dedim. Tam arabadan inecektim ki " Selena " dedi soğuk bir sesle. Tekrar ona döndüm ama o ifadesizce "Bir daha BlaCk'e sakın gelme." dedi.
Yazar: me-like
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İlk Kendini Sev
Roman pour Adolescents''Ne oldu? Niye öyle bakıyorsun?'' dediğimde ''Gözlerin... gözlerin tıpkı ona benziyor.''