Selam arkadaşlar bu hikaye ilk hikaye ve bu hikayeyi ben değil bir arkadaşım yazıyor. Tabii bana da onu destekleyip yayımlamak kalıyor :) umarım beğenirsiniz hikayemizi :))
"Bu gece benimsin bebek"
"Bu gece benimsin bebek" her kelimesi beni daha çok tiksindiriyordu. Bana doğru bir adım daha attı ve şuan o iğrenç nefesi tam olarak yüzümde hissediyordum. Alkol ve sigaranın birleşiminden oluşan o iğrenç koku. Elini belime doladı ve beni kendine doğru bastırdı. Tüm vücudum kas kati kesildi. Kendini yavaşça bana sürtmeye başladığında çoktan ağlamaya başladığımı fark ettim. Ağzımı açıp ondan tiksindiğimi ondan iğrenip nefret ettiğimi bile söyleyemiyordum. Ağlamam buna izin vermiyordu. Zaten ona bunları söylersem benim ondan korktuğumu ve karşısında aciz bir şekilde kaldığımı düşünecekti. Yapmam gereken şeyi bilmiyordum. Bağırsam yardım istesem dahi bu kuytu yerde beni kimse duymazdı. Beni bırakmasını istesem güçsüzlüğümü ve korktuğumu anlayacaktı. Ama bir şey yapmalıydım ve yaptım. Onu omuzlarından tutarak geriye doğru ittim. Yüzüne bir sırıtma yerleştirdi ve yine dibime girdi ."Ne o bebek yoksa benden korktun mu? " diye alayla sordu yüzünde sanki küçük bir çocukla konuşurmuşçasına munzur bir ifade vardı.
Artik bir şeyler yapmam gerektiği aklıma geldi ama ne yapabilirdim ki? Kaçmaya çalışsam beni hemen yakalardı. Bağırmaya çalışsam yine olmazdı. O şuan alkollüydü ve yaptığı hiçbir şeyi yarına hatırlamayacaktı. Ondan fiziksel olarak güçsüzdüm evet ama o şuan da alkollüydü ve ben ondan daha iyi düşünebilecek bi yapıdaydım.
Yapmam gereken şey onun bu zayıflığını ona karşı kullanmaktı. Ama nasıl? Aklıma gelen fikirle kendimi topladım ağlamayı kesip konuşmaya başladım. " Hayır senden korkmadım " sesim olması gerekenden daha güçlü çıkmıştı ve bu onu baya şaşırttı fakat o tiksinç sırıtmasını yüzüne yine takti. "O zaman neden ağlıyorsun bebeğim? " dedi ve işaret parmağıyla yüzümü okşamaya başladı. O pisin dokunduğu her yer alev alacak şekilde yanarken içimden ona sövmeye başladım. Şuan tek istediğim o parmağı kırmaktı. " Daha önce yaşadıklarım aklıma geldi tamam mı? Yani ağlamamın senden korkmamla hiç bi alakası yok" diye bağırdım. Bağırmamla irkilmişti. Bakışlarında ' ne yaşamış olabilirsin ki 'diye bi soru vardı. " Ben 2 yıl önce tecavüze uğradım" diye bağırdığımda benden bi adim uzaklaştı ve elini siyah gür saçlarından geçirdi. Yapmam gereken onu bu yalana inandırmaktı. O daha bir şey söylemeden konuşmaya devam ettim ama bu sefer bağırmıyordum sadece sesimin kırgın çıkmasına özen gösteriyordum.
"2 yıl önceydi. Ben daha 15 yasındaydım. Marketten eve dönüyordum. Piçin teki yanıma geldi ve bana laf atmaya başladı. " dediğimde göz ucuyla ona baktım o ise pür dikkat beni dinliyordu. Yavaşça bulunduğum duvardan aşağıya doğru kaydım. Yere oturdum bacaklarımı kendime doğru çekip kollarımla bacaklarımı sardım. Ve konuşmaya devam ettim.
" Ben kaçmaya çalıştım. Koştum inan bana tüm gücümle kaçmaya çalıştım. Ama o beni yakaladı ve bana tecavüz etti. Bağırdım ama kimse beni duymadı ağladım ama umurunda bile olmadı beni bırakması için yalvardım ama durmadı. O günden sonra kendimden tiksinmeye başladım. Kimsenin yüzüne bakamıyordum. Herkes bana ucubeymişim gibi baktı. Kendimi artık bi hiçmiş gibi hissetmeye başladım o günden sonra asla hayatim eskisi gibi olmadı. Ailem gebelik testi için beni doktora götürdü.. Ama hayatim doktora gittikten sonra daha da b*ka sardı. Doktor o piçten bana EİDS bulaştığını söyledi " dediğimde artik hıçkırarak ağlıyordum yüzüne baktığımda biraz önceki sırıtışından eser yoktu. Yüzünde anlam veremediğim bi hüzün vardı. Bende konuşmaya devam ettim . "Her şey artik benim için tamamen bitti artik yasayamam diye düşündüm. Ve intihar etmeye kalktım ama annem beni durdurdu. Ama emin ol artık yaşamak için hiçbir sebebim yok. Ne yaparsan yap sonrada öldür. . Ben zaten o doktorun bana EİDS olduğumu söylediği gün öldüm" derken her kelimeyi tane tane yavaş yavaş söylemiştim hiçbir şey söylemedi yüzünden söylediklerime inandığına dair bi ifade vardı. Duyamayacağım bi şekilde küfür ettikten sonra bileğimi açıp ona gösterdiğimde şaşkınca " Bu ne? " diye sordu. " En son intihar girişimimde bileğimi kesmeye kalktım. Onun izi " dediğimde "Şey..." dedi . Hala hıçkırarak ağlarken ona baktım "Üzgünüm bebek ama benim gitmem gerek ." dediğinde kafamı salladım. O bulunduğumuz yerden uzaklaştığında yerde duran çantama doğru eğildim. Çantamı elime aldım ve içinde telefonumu aramaya başladım o anda alkış sesi iliştiğinde gözlerim alkış sesinin ne taraftan geldiğini arıyordu. Sonunda alkış sesinin geldiği yönü bulduğumda sarışın, mavi gözlü ,orta boylu bi çocukla karşılaştım. " Gerçekten muhteşem bi performanstı" derken hala alkışlıyordu. "Ne ?" diye kabaca sorduğumda alkışlamasını kesti."Hangi ajanstansın ?" diye sordu. " Ne saçmalıyorsun be" diye çıkıştığımda gözlerini üzerimde kısa bi süre gezdirdi ve konuşmaya devam etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İlk Kendini Sev
Genç Kurgu''Ne oldu? Niye öyle bakıyorsun?'' dediğimde ''Gözlerin... gözlerin tıpkı ona benziyor.''